Geçenlerde arkadaşlarla Edirne'de sohbet ederken: "KADIN RUHUNU ANLAMAK ZORDUR. Erkekler kadın ruhunu anlamıyorlar. Ancak kızı varsa kadın ruhunu zaman içinde anlayabilirler" demiştim.
Bir bayan: "Haklısınız. Kadın ruhunu anlayan erkek pek yok. Bu konuyu gazetenizde köşe yazısı olarak yazar mısınız?" demişti. Zor yaşam koşulları insanları yoruyor. Ekonomik koşulların ağırlaştığı dönemlerden geçiyoruz. Emeklilere 70 lira promosyon parası verileceğinden bahsediliyor. Yıllarca devlete hizmet eden emekliler gururlu insanlardır.
Bankalar yıllardır her işlemden çok para alıp milyarlar kazanıyorlar…
Kızımız, bacımız, eşimiz, teyzemiz, halamız, yakınlarımız, eski komşuluklar.. Eski saygılar, sevgiler… Kadın ruhunu anlamak için kadına saygıda kusur etmemek lazım. Eskiden işinden çıkan Kırklareli'nde kasaplar arasına takılırdı. Bir duble rakıyı ızgara köfteyle beraber arkadaş sohbetiyle yudumlardı. Günün stresini atardı. Babam evde ızgara köftesini balkondaki ızgarada yapardı. Cuma akşamı içmezdi.
Her akşam bir duble alırdı. Eskiden piyasalar canlıydı. Mahalle bakkalları, mahalle fırınları, mahalle çeşmeleri vardı. Babalar evde çok otoriterdi.
Türkiye'de ki yaşam koşulları her zaman ağırdır. Sermayesiz, yoksul insanlar ya fabrika da işçiydi. Ya da borç harç aldığı kamyonun taksitlerini ödemek için gece gündüz çalışırlardı. Çiftlikler, tarlalar Rumeli'nde kalmıştı. Elveda Rumeli diyenler anılarıyla yaşadılar…
Babalar sertti. Her evde üç dört çocuk vardı. Alman Harbinin getirdiği açlık, yoksulluk, sefillik, garibanlık büyüktü. Alman diktatörü Hitler Avrupa'yı kasıp kavurmuştu. Milyonlarca insan ölmüştü. Amerika, Sovyetler, İngiltere Almanya'yı yenmek için ittifak yapmışlardı. Cumhurbaşkanı İsmet Paşa kanlı ikinci dünya savaşında Türkiye'nin savaşa girmemesi için tarafsız bir denge politikası izlemişti. Savaşlarda en çok zarar görenler kadınlar, çocuklar ve yaşlılardır. Amerika Irak'ı işgal etti. Kadınlara tecavüz edip insanları katletti. İslam dünyası Amerika'nın zulmünü birebir yaşayıp gördü. Silah fabrikaları çok para kazanıyor. Barış içinde yaşamak, huzurlu bir dünyada mutluluk içinde yaşama merhaba demek hoşuma gider.
Kadına saygı onurumuzdur. Kadın ruhuna hitap etmek yetenek ister. Istıraplı bir dünyada eski şarkılar gibi efkârdayız.
Fransız Şair: "MUTLU AŞK YOKTUR." derken, sevdasının umutsuz şarkısını mırıldıyordu…
Eski sevdalarda hülyalı günlerin akşamüstlerini hala anımsarım. Her akşamüstü üç dört sevdalı genç tur atardı taş sokaklarda… Umutsuz sevdalarda yaşardık. Öğretmen olunca bekârlığa veda ettik. Elli yaşında şair olduk. Trakya gezi turlarında yüzlerce insanla söyleşi yaptık. Küresel krizlerde insanların perişan olduğunu gördük.
Eski Bir Öğrencim: "Atatürk'ün Arkadaşı Niyazi'yi yaz be hocam" dedi. İlk meşrutiyetin ilanında Enver Paşanın arkadaşı RESNELİ NİYAZİ'NİN yaşamını Cumhuriyet gazetesi yazarı OKTAY AKBAL yazmıştı. TÜRK MİLLETİ ONURLU ŞEREFLİ BİR HALKTIR. SONSUZA KADAR YAŞAYACAKTIR…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol