KASABANIN HIRSIZI

Vakti zamaninda bir kasabada her gece acimasiz hirsizlik olaylari yasanirmis. Hirsizligi kimin yaptigini herkes bilirmis te, bir türlü ne önlem alabiliyor, ne de gikini çikarabiliyormus halk tabakasi.
Derken, bir gün müdür degismis, yeni bir müdür gelmis kasabaya. Anlayacagimiz, eski adiyla nahiye veya bucak, yeni adiyla belde. Eskiden beldelerde bucak müdürü olurdu ya, ilçelerdeki kaymakam, ildeki vali gibi.
Belde müdürü gelip göreve baslamis. Hemen ilk is olarak halkin önde gelenleriyle bir toplanti düzenlemis. Beldeyin sorunlarini etkin agizlardan isitmek, ögrenmek, not etmek ve üzerlerine kararli biçimde gidebilmek için bu yöntemi seçmis.
Iyi de etmis.
Halktan insanlar, akillarina gelen sorunlari bir bir siralamislar.
Sorunlar çok elbet ya!...
 "Müdürüm! Sorma. Sorun bitecek gibi degil de… Hele de hele su hirsizlik belasi!.. Illallah ki illallah! Bizi canimizdan bezdirdi vallah billah!.."
Düsüne kalmis müdür. O sorun, bu dert, su eksik, bu kusur… Her biri neyse de… "Peki agalar! Kim bu hirsizligi yapan, tahmin edebiliyor musunuz?" diye sormus.
Huzurda hazir bulunanlar, düzensiz bir koro durumunda, hep bir agizdan ünlemisler: "Biliyoruz!"
"Kim peki?"
Bu kez ikina sikina kem-kümlemisler: "Kara Ali!"
"Kara Ali mi?"
"He!"
"Kara Ali dediginiz bu kasabada mi yasar?"
"He ya!" 
Hayiflanmis müdür. Hayret etmis. Hirsiz hem biliniyor, hem de önlem alinamiyor. "Bu zamana kadar sizler bu sorunu çözemediniz mi?"
Boyunlarini bükmüsler.
"Tamam!" demis müdür. "Gidebilirsiniz."
Kalkip gitmisler.
Müdür hemen zile basip kapiciyi çagirmis. "Beri bak Memedefendi! Sen bu Kara Ali'yi tanir bilir misin?"
"Tabi ki tanirim müdürüm!"
"Öyleyse derhal Kara Ali'yi bul, bana getir!"
Dehsete kapilmis Memedefendi. Kara Ali dendimiydi kasaba halki biteviye korkuya yatar, kabuguna çekilip gikini çikaramazmis. Bu müdür ne menem biseydir ki, geldigi gibi ilk isi Kara Ali'yi çagirmak, çagirtmak olur?
Emir demiri kerter mi keser mi! Kapici derhal bulmus Kara Ali'yi. Sesini pek yükseltmeden, "Müdür seni istiyor Kara Ali!" demis.
Kara Ali, bir an düsüne kalmis. "Müdür beni ne yapacak ki?" diye sormus kapici Memedefendi'ye. 
"Orasini bilemem gayri. Bana, git Kara Ali'yi çagir, dedi. Ben emir kuluyum…" demis.
Kara Ali, Memedefendi'yin pesine takilmis… Memedefendi önde, Kara Ali ardinda, dogruca müdür makamina varmislar.
"Tamam, çikabilirsin Memedefendi! Yalniz, bize birer kahve yap bakalim!"  demis müdür. "Otur bakalim!" demis Kara Ali'ye. "Kara Ali sensin ha!" diyerek gülümsemis.
Ali, kisa bir durgunluk, elde olmayan bir kararsizlik yasamis. "Benim ya müdürüm!.." demis.
"Ali! Seni neden çagirttim, hemen söyleyeyim. Biraz önce kasabayin önde gelenleriyle bir toplanti yaptim. Åzehrin sorunlarini dinledim, notlar aldim. Senin de duymus olacagin gibi, kasabamizda geceleri üzücü bir hirsizlik olayi yasanmaktaymis. Hatta, sen bile zarar görmüssündür veya göreceksindir."
Ali, kizarmis, bozarmis, sararmis, yesermis… Gökkusaginin tüm renklerini bir bir dolanip dolasip… Durulmaya gayret etmis. "Duymam mi müdürüm! Duydum tabii!.." diye mirildanmis biyik altindan. 
"Ali! Kasaba halkina, önde gelenlere, bu hirsizlik olayinin üzerine gidecek yürekli, yigit bir insan adi sordugumda, hepsi birden söz birligiyle seni önerdiler! Kasabamizda Kara Ali derler bir yigit vardir. Bu hirsizlik olayinin hakkindan gelse gelse kasabamizin tek övünç kaynagi olan Kara Ali yigidimiz gelir, dediler. Ben de hiç zaman yitirmeden, hemen seni çagirttim ki, bu isin hakkindan bir an önce gelelim. Bu sirin beldemizi bu çetin beladan bir an önce kurtaralim! Åzu andan sonra seni gece bekçisi olarak atadim. Kahveni içtikten sonra hemen terziye git, kendine bir takim gece bekçisi elbisesi diktir. Åzu andan sonra görevin baslamis bulunmaktadir! Hadi bakalim göreyim seni yigitler yigidi Kara Ali!" demis.
Kara Ali bu ya! Öyle bir gerinmis, gernesmis, öyle bir sismis, sisinmis ki, dille tanimi güç olur. 
Derhal terziye gidip siparis vermis. Aksaminda da evine çekilip, karisina durumu anlatmis. Yorgan dösek uzanmis, erkenden uykuya dalmis. 
Karisi endise duymus Ali'nin yatisindan. Gidip sarsmis, sarsalamis, uyandirmis Ali'yi. "Be hey herif olasica! Müdür seni kasabaya bekçi yapti ya! Sen ne canla gelip uzanmis uyursun? Senin su an görevinin basinda olman gerekir. Yoksa hirsizlik olur yine kasabada hak erenler korusun!" demis.
Ali, kafasini yastiktan kaldirmadan, gözlerini aralamadan homurdanmis: "Bos ver, yat oraya! Ben buradayim! Bisey olmaz!"
Fikra bu ya.
Bir farkla: Bizim kasabada hirsizlik hâlâ durmadi.
Neden acaba?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol