Eski, ''YENİLİK DERGİLERİ''ni karıştırırken Köy Enstitüsünde hocamız olan rahmetli Cavit Orhan Tütengil ile rahmetli Tahir Alangu'nun yazılarına rastladım. Tütengil Sosyoloji- Felsefe, Tahir Alangu ise Edebiyat öğretmenimizdi. İkisi de Türkiye'de isim yapmış hocalardı. Onlardan çok şeyler öğrendik.
Bu yazımda Cavit Orhan Tütengil'in Fransa'da ziyaret ettiği ''KAYALAR OKULU'' üzerinde durmak istiyorum. Bu okul, beş bin nüfuslu bir kasaba okuludur. Okulun 350 öğrencisi vardır. ''Havada bir eğitim yerine toprağa dayalı bir eğitim'' yapılmaktadır. Tütengil, bu okulun Türkiye'deki Köy Enstitülerine benzediğini, ancak Köy Enstitüleri gibi HALKÇI bir karakter ve yapı taşımadığını söylemektedir.
Kayalar Okulu'nda ''KAFA ve El birlikte, bir arada eğitiliyor. Fikir Eğitimi ile Beden Eğitimi yanyana'' gerçekleştiriliyor.
Bu temel eğitim ilkesini açacak olursak ortaya çıkan şey kafamıza yerleştirdiğimiz, istif ettiğimiz bilgileri kullanacak olan EL'imizdir. Bilgi'nin kafamızdan El'imize gelmesi, elimizde işe dönüşmesi, yani bilginin kullanılması eğitimin asıl amacıdır. Kullanılmayan, kafamızda kullanılmadan kalan bilgi, SÜS BİLGİ'dir. İŞ YAPMAYAN BİLGİ'dir. Osmanlı medreselerinde yapılan eğitim-öğretim buydu. Oysa Köy Enstitüleri BİLGİ ile İş'i beraber öğretip götüren, hayata geçiren, bilgiyi işe dönüştüren, yararlı kılan çağdaş bir eğitim sistemiydi. Aslında ATATÜRK zamanında öngörülen Türk Eğitim Sistemide buydu. Tütengil Hocamızın Fransa'da KAYALAR OKULU'nda gördüğü eğitim bizim Köy Enstitülerinde uygulanmış eğitimin bir adım gerisindedir. Ancak Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra okullarda EZBERCİ bir noktaya gelinmiştir. Bilginin iş yapması, üretmesi lazımdır. Unutulmuş, kenara konmuş, ezbercilikle elde ettiğimiz İŞ YAPMAYAN BİLGİ bir süre sonra unutulan bilgidir.
EZBER BİLGİ, insanda kalıcı bilgi değildir. Unutulup giden bilgidir. Kalıcı Bilgi kafamızdan elimize geçmiş, bize beceri kazandırmış, iş yapma yeteneğimizi arttırmış, geliştirmiş, hayata geçmiş, hayata mal olmuş bilgidir. KAFA - EL BERABERLİĞİ işi yapan, üretimi ortaya çıkaran bilgidir. Dünyada ileri ülkelerin uyguladığı eğitim Kafa ve El beraberliğini hayata geçirmiş eğitimdir. Mesela okumadan amaç, kitap okumadan maksat bilgi edinmektir. Ama asıl amaç öğrendiklerimizin üzerine düşünmek, düşünce melekemizi geliştirmek, öğrendiğimizi yorumlamak, buna kendi düşüncemizi eklemektir. Böylece ortaya yeni bir bilgi çıkarmaktır. Demek oluyor ki insan okumak suretiyle, öncelikle bir şeyler öğreniyor, sonra öğrendiği üzerinde durup düşünüyor, daha sonra düşündüğü şeyi yorumluyor ve sonuçta öğrendiği, düşündüğü, yorumladığı bilgiye kendisinin ürettiği bilgiyi ekleyerek hayata geçiriyor. Yani öğrendiğimiz şeyi hayatta iş yapar bilgi haline getirmiş oluyoruz. Bu tek kelime BİLGİYİ FAYDALI kılmaktır. Amerikan eğitim sistemi öncelikle insana, topluma faydası olan bilgiyi öğrenmek, o bilgi ile iş yapmayı öngörüyor. Bu eğitim şekline Amerika'da PRAGMACILIK yani FAYDACILIK diyorlar. Özetle hayatta, Kayalar Okulu'nda eğitimin amacı öğrenilen bilgiyi kullanmak, faydalı hale getirmektir. Kullanmadığımız bilgiyi kafamızda tutmak hamallıktan başka bir şey değildir. Türkiye'nin eğitim sistemi budur. Attığımız çöpün yeri kirlettiğini biliriz ama yine de çöpü yere atarız. Öyle değil mi? Bu durum eğitimsizliğimizin göstergesidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol