Yeryüzünde insanoglu çok sey için mücadele etmistir ama bunlarin içersinde iki sey vardir ki tümünden önce gelir. Bunun biri TOPRAK, ikincisi BILGI'dir. Toprak, rahmetli Asik Veysel'in dedigi gibi, "En Sadik Yârimizdir". Bazilari ona, yani topraga, TOPRAK ANA'da derler. Saniyorum ünlü sair Fazil Hüsnü Daglarca'nin da bu adi tasiyan bir siir kitabi vardir.
Insanoglu toprak üzerinde yasamistir ama topraga baglanmasi binlerce, milyonlarca yil sonra olmustur. Sözgelimi Trakya'da insanin topraga baglanmasinin, onun üzerinde oturup kalmasinin, köy ve kasaba kurmasinin çiftçilik yapmasinin, geçmisi 7-8 bin yilliktir. O zamanlar insanlar toprak için kavga edip savasiyorlar miydi, bilmiyoruz. Insanin toprak için kavgasi daha sonraki yillarda olmustur. Bu, Savas ya da Sosyal Mücadeleler Tarihi'ne giren bir olaydir.
Dünyada topragin olusumu kolay olmamistir. Yanilmiyorsam bir santim topragin meydana gelmesi için yillar ve yillar gerekmektedir. Ve topragi yapan fabrika, sanayi yoktur. Bundan dolayi topragin korunmasi, bakilmasi, iyilestirilmesi gerekir. Çünkü toprak bizim için hayatidir. O, bizi besleyendir. O, bizim mülkiyetimizdir, vatanimizdir ve bizi bagrinda yasatip saklayandir. Insan binlerce yildan beri toprak için birbiriyle kavgalidir. Bir Amerikali yazarin Türkçe’ye çevrilmis " TOPRAK KAVGASI" diye güzel bir romani bulunmaktadir.
Insanin yaptigi savaslarin temelinde toprak vardir. Toprak için insanoglu birbiriyle yüzyillarca savasmistir. Ancak son 50-60 yildan beri savaslarin konusu degismistir. Insanin toprak için savasmasi büyük ölçüde geride kalmistir. Simdi savaslar bir topragin yönetimini, yöneticilerini, insanlarini ele geçirmek, onlara egemen olmak için savasilmaktadir. Bugün Amerika'nin yaptigi budur.
Günümüzde topragin dostu oldugu gibi düsmani da vardir. Topragin üstündeki bitki örtüsünü yani gerek otsu gerekse odunsu bitkilerin yok edilmesi topragin erezyona açik hale gelmesi demektir. Erezyon topragi alip götüren bir olaydir. Bunu önlemek için bitki örtüsünün korunmasi gerekmektedir. Topragin bir baska düsmani da zehirlenmesi, topragin kanser olmasidir. Günümüzün en büyük sorunu erezyon ve topragin zehirlenmesidir. Topragi sürüp ekenler hala bunun önemini anlamis degildirler.
Tabii topragin en büyük parçasi insanin Vatan'idir. Vatan, bir arada yasayan insanlarin çikarlarinin toplandigi yerdir. Vatan dedigimiz büyük toprak parçasinda hepimizin menfaati vardir. Bundan dolayi toprak ve vatan kutsaldir. Ugrunda ölmeye degerdir. Düsmana karsi savunulmasi herkese vazifedir.
Yeryüzünde insani cehaletin karanligindan uyandiran BILGI olmustur. Bilgi ise merak, ilgi ve bir ihtiyaç sonrasi elde edilmisitir. Ögrenmenin temelinde merak, ilgi ve ihtiyaç vardir. Bugün insanoglu uzayi merak ettigi için onunla ilgilenmeye ve bilgilenmeye onu fethetmeye baslamistir.
BILGI insan için en büyük güçtür. Basarmamiz, kazanmamiz ona baglidir. Bilgi yasamayi kolaylastirir, dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmamizi, daha fazla üretmemizi, daha fazla ilerleyip kalkinmamizi, canlanmamizi saglar. Ancak bilgi de kolay kazanilan bir sey degildir. Onu elde etmek için bir emek, bir gayret, bir ugras ve bir maliyet gerekmektedir. Bugün BILGI satilmakta, bilgi satan ülkeler kalkinmakta, ilerlemekte, zenginlesmektedir. Çünkü insan bilgi sayesinde ilerlemenin yolunu açmistir. Bilgiye ulasmak için dizleri üstünde gitmistir. Aramis, taramis, düsünmüs, denemis, ölçüp biçmis ve sonunda bugün bizim kullandigimiz teknik araçlari, teknolojiyi yaratip gelistirmistir. Uygarlikta ilerleme dedigimiz sey budur. O halde amacimiz BILGI TOPLUMU ve de tabii ENDÜSTRI TOPLUMU olmaktir. Atatürk Cumhuriyeti’nin amaci budur. Cumhuriyet Halki’nin bütün yönleriyle gerilikten kurtulmasidir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol