KAZIM KARABEKİR PAŞA'NIN TRAKYADAKİ İZLERİ

Atatürk ile ilgili okuduğum kitaplardan birinde yazıyordu. Mustafa Diyarbakır'da Kolordu Komutanı iken birlikleri dolaşırken iki önemli komutanla karşılaştığını, bunun birinin İsmet Bey (İnönü), diğerinin Kazım Karabekir olduğunu yazmıştır. Hayatında bu iki komutana çok güvenmiştir. İnönü ile ömür boyu beraber olmuş, kurtuluşu, kuruluşu beraber yapmışlardır. Fakat ne var ki Kazım Karabekir ile beraberlikleri Cumhuriyetin ilanına kadar devam etmiştir. Ondan sonra yolları ayrılmıştır. Karabekir halifeci mi idi yoksa Cumhuriyetin ilanını mı istemiyordu da bu yüzden mi muhalefet yapıyordu tartışmalı bir durum. Ama Atatürk'ten sonra siyasi hayata dönmesini İsmet İnönü istemiş, CHP iktidarının son yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapmıştır. Yani İnönü zamanında Türkiye'de İKİNCİ ADAM olmuştur. Birinci Adam İsmet İnönü'dür.
Kazım Karabekir’in askeri hayatı genelde Trakya’da geçmiştir. 1912 Balkan Savaşında Edirne Cephesinde Şükrü Paşanın Kurmay Başkanıdır. Çarpışmalar sırasında Bulgarlara esir düşmüştür. Savaş sonu Bulgarlarla yapılan barış üzerine Sofya’daki esareti sona ermiştir. Fakat Trakyalılar Kazım Karabekir'i Balkan Savaşından önce 1910 yılında patlak veren Arnavut isyanı sırasında tanımışlardır. Padişah hükümeti Arnavut isyanını bastırmak için Kazım Karabekir'i görevlendirmiştir. Bu isyanın bastırılmasında başarılı olmuştur. Trakya’da Bulgaristan, Yunanistan sınırlarını iyi tanıdığı için 1912’de Trakya Hudut Komiserliğine atanmıştır. Balkan Savaşı sırasında bir süre Edirne Kalesi Komutanlığı yaptığı için Türk-Yunan, Türk-Bulgar Sınırları üzerinde kararlı direnişler göstermiştir. Balkan Savaşından sonra Bulgarlarla yapılan Sınır Köyleri Mübadelesinde askeri temsilci olarak bulunmuştur. Bir yerde okumuştum bu anlaşma ve mübadele ile Türk-Bulgar snırları boylarında yaşayan Türk Müslümanlar Türkiye'ye gelecekler, Türk sınırları boyunda yer alan Bulgar köylerindeki Bulgarlar da Bulgaristan'a yerleşecekler. Bu olay Türk-Bulgar mübadelesi olarak tarihte yer almıştır.
Yukarda da değindiğimiz gibi Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal'e çok yakın iken birden tavır alması bugüne dek pek anlaşılmış değildir. Dediğimiz gibi Mustafa Kemal'e muhalefet Cumhuriyetin ilanına muhalefet anlamına gelmektedir. Çünkü Cumhuriyet ilanına muhalefet edenler Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Mustafa Kemal'in silah arkadaşları Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele parti kurmuşlardır. Bu parti sonradan kapatılmıştır.
Kazım Karabekir'in ismi Atatürk için düzenlenen İzmir Suikastında yer almıştır. Karabekir Paşa'nın bu suikast ile ilişkisi ne kadardır pek bilmiyoruz. Çünkü Kazım Karabekir'i suikast nedeniyle tutuklanmaktan kurtaran Başbakan İnönü olmuştur. Fakat ne var ki bir- iki yıl önce Karabekir'in kızı Zaman Gazetesine yaptığı bir açıklamada İnönü'yü öcü gibi gösteriyordu. "Bazı akşamları İsmet İnönü babamı onlara çaya davet ederdi. O zaman bizi bir korku alırdı. Babama bir şey yapılacak diye." Oysa babalarını İnönü kurtarmıştı. Kazım Karabekir'i Meclis Başkanı yapan İsmet İnönü idi. Görülüyor ki ortada anlaşılmayan bir durum var. Bu bakımda Cumhuriyet Dönemini iyi bilmek gerekir. Yanlış bilgi, yanlış hüküm ve yorum demektir. Gelecek kuşaklara temiz bir geçmiş bırakmak yaşayanların vazifesidir. Bizim toplumda "ŞİFAİ BİLGİ" yani sözlü bilgi yaygın olduğu için elde ettiğimiz bilgileri kontrol etme imkanı yoktur. Bilinen gerçek zannediliyor. Yanlış doğru kabul ediliyor. Birisi “Doğru ama Lügat-ı Naci'ye bakalım" dermiş Osmanlı okuyanı.