1970'li yillarin ortalariydi. Halkevi Baskani olarak Istanbul Üniversitesi ögretim üyelerinden aziz dostum Prof. Dr. Cahit Tanyol'u bir konferans için Kirklareli'ne davet etmistik. Tanyol daha evvel de bir konferans için Kirklareli'ne gelmisti. O konferansta "AYDININ TOPLUMDAKI YERI" konusu islemisti. Cahit Tanyol bir toplum bilimcidir. Ögretmenlikten üniversiteye geçmistir. Ancak o, ayni zamanda sair ve edebiyatçidir da. Yahya Kemal'in dostlarindandir. O yillarda Cumhuriyet Gazetesi yazarlarindandi.
Birçok kitabin sahibi idi. Kitaplari arasinda "LAIK AHLAK, Sosyolojik Açidan Diyologlar, Atatürk ve Halkçilik, Laiklik ve Irtica, Çankaya'nin Drami, Kurtulus ve Fetih Destani, Türkler ve Kürtler, Hoca Kadri Efendi'nin Parlamentosu" gibi kitaplari vardir. 1914 yilinda Nizip'te dogmustur. O, bilim adamligi ile gazete yazarligini basari ile sürdürmüs, Atatürk'ü, Osmanli'yi, Türk Halkini iyi anlayip yorumlamis ve anlatmis biridir. Bu nedenle kendisini Kirklareli'ne çagirmistim. Onu edebiyatçi esi Fethiye Tanyol ile beklerken Kirklareli'ne, ünlü romanci Kemal Tahir ve esi Semiha Hanim ile gelecegini bildirmisti. Tanyol'un, Kemal Tahir'in aile dostlarindan oldugunu biliyordum. Bu nedenle onu Kirklareli'ne getirmesini dogal buldum. Ancak Kemal Tahir, Lüleburgaz'a geldiklerinde, orada kalacagini, Kirklareli'ne gitmeyecegini söylemistir.
Kirklareli'ne geldiklerinde durumu anlatan Cahit Tanyol, Kemal Tahir'in Lüleburgaz'da kalis nedenini bilmedigini, esi Semiha Hanim'in da bilgisi bulunmadigini söyledi. Daha sonra kalis nedeni üzerinde yorumlarda bulunurken esi Semiha Hanim, Lüleburgazli sair Cahit Irgat'i görmek için kalabilecegini bildirdi. Zaten bir süre sonra da ünlü romanci hayata veda etti. Aradan epey zaman geçtikten sonra esim ile Tanyollar'a gittik. Oraya o gece Kemal Tahir'in esi Semiha Hanim da gelmisti. Semiha Hanim, Kemal Tahir'in ikinci esi olmaktadir. Ünlü romancinin ilk esi yazar Fatma Irfan Hanim'dir. Kemal Tahir öldükten sonra Fatma Irfan Hanim, Kemal Tahir'in gerek cezaevinden gerekse baska yerlerden kendisine yazdigi mektuplari kitaplastirmistir. Mektuplar Kemal Tahir'in zevkle okunacak kitaplarindan biridir. "NOTLAR- SANAT- EDEBIYAT" adli yazilarini topladigi üç ciltlik kitabini da onu anlamak bakimindan okumak gerekir.
Konumuza dönersek, Semiha Hanimi'nda geldigi o gece Tanyollar'da Kemal Tahir'in geride biraktigi sorunlar, yazdigi kitaplar üzerinde mülkiyet haklari gibi ailevi seyler konusuldu.
Kemal Tahir, Türk edebiyatinda, Türk düsünce hayatinda kendine özgü bir yazardir. Yorgun Savasçi, Devlet Ana, Bozkirdaki Çekirdek, Rahmet Yollari Kesti, Köyün Kamburu gibi kitaplari içinde çok okunan ve konusulup tartisilan iki kitabi vardir. "DEVLET ANA" ve "YORGUN SAVASÇI". Bunlar Kemal Tahir'in yazarlik gücünü, fakir ve düsünce potansiyelini ortaya koyan kitaplardir. "Bozkir'daki Çekirdek" kitabinda Köy Enstitülerine karsi çikisini ise anlamis degilim. Prof. Cahit Tanyol onun "Devlet Ana" kitabini çok takdir eder ve ona karsilik "Ben de DEVLET BABA'yi yazacagim derdi. Bildigim kadar yazmadi, yazamadi. Ancak Tanyol'un bu kitabi yazacak bilgi ve kültürü oldugunu yakindan biliyorum. Istanbul'a gittikçe üniversitede ona ugrar, dersine girerdim. Ünlü yazar Oya Baydar ile esi bilim adami Muzafer Sencer o yillarda Tanyol'un assstanlari idi. Onlari da orada tanimistim.
Bildigim kadari ile Cahit Tanyol en son "ÇANKAYA'NIN DRAMI" kitabini yazdi. Orada Türkiye'yi yönetenlere sert elestiriler yöneltir ve Özal için "Devleti Sirketlestiren" kisi olarak zikreder.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol