''KENTSEL PLANLAMADA BAKIŞ VE KIRKLARELİ SORUNLARI''

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'nin kuruluşunun 60.yıldönümü münasebeti ile ''KENTSEL PLANLAMAYA BAKIŞ VE KIRKLARELİ SORUNLARI'' konulu bir panel yapılmıştır. Bu paneli Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Kırklareli İl Temsilcisi Öğretim Görevlisi Münür Saygın da izlemiş, bana anlattı. Anladığım kadarı ile panelde Kırklareli'nin sorunlarından çok Trakya ve İstanbul'un sorunlarına göndermeler yapılmış. Konunun ayrıntıları ile bağlantılar kurulmasına özen gösterilmiş. Türkiye'de son zamanlarda meydana gelen maden kazaları üzerinde durulmuş. Panelin Türkiye'nin son maden kazaları ile bağlantı kurulması paneli yararlı kılmıştır. Bilindiği gibi Türkiye son dokuz ay içersinde 1444 insanını maden kazalarında kaybetmiştir.. Münür Saygın'ın notlarına göre Trakya'nın toprakları Türkiye'nin yüzölçümünün 0.08'i kadardır. Türkiye'de tarımsal üretimin yüzde 20'sini Trakya vermektedir. Tarihte Trakya, İstanbul'u beslemiş, onun ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bugün de İstanbul'un Çevre Planları İstanbul'a göre düşünülüp yapılmıştır. Anadolu yakasında düşünülen UYDUKENT İstanbul dikkate alınarak planlanmıştır. Ancak bu Trakya içinde söz konusudur. İstanbul’da yapılan bütün yatırımlar, mesela Çevre Yolları, yeni hava meydanları, Boğaz Köprüleri ve Trakya'da kurulmaları düşünülmüş, planlanmış tesisler İstanbul'un bugünü ve yarını, geleceği düşünülerek ele alınmışlar, gündemin önemli maddeleri haline gelmişlerdir. İstanbul sürekli olarak büyümekte, ihtiyaçları artmakta, bunların büyük çoğunluğu Trakya'dan karşılanmaktadır. 1970'li yıllara kadar İKİNCİ ÇUKUROVA olarak düşünülmüş, ona göre yatırımlar yapılmış olan Trakya şimdi İstanbul'a göre düşünülüp tasarlanmakta, planlanıp uygulamaya geçirilmektedir. Trakya'da verimli araziler bir takım paravan alıcıların, şirketlerin eline geçmiştir. Bugün 16 milyon olan İstanbul'un nüfusu yarın 25 milyon olacaktır. Anadolu yakasında ve Trakya'da kurulacak Uydukentler İstanbul'a nefes aldıracaktır ve tabii bu arada Trakya'da Lojistik Üsler meydana getirilecektir. Havsa'nın lojistik bir üs olarak düşünüldüğü söylenmektedir. Bu süreçte Trakya betonlaşacak mı yoksa büyük çiftliklerle yeşillenecek mi? Trakya'yı bu noktaya götürecek bir süreç yaşanmaktadır. Bugün İstanbul'un durumu gelecekte Trakya'da yeni sorunlara neden olacaktır. İstanbul'un suyu, ekmeği, sebzesi, meyvesi, Trakya'dan gidecektir.
Münür Saygın bir yerde şunları söylemektedir: '' İstanbul'da olası bir depremde felaketzedeler için kurulacak çadır yerleri elbetteki İstanbul'un içinde değil dışında, tarım alanlarında kurulacaklardır. Trakya İllerinde pıtrak gibi oluşan alışveriş merkezleri, marketler İstanbul'dan kaydırılacak nüfus içindir. Bugün Türkiye alışveriş merkezleri açısından dünyada dördüncü, Avrupa'da birinci sıradadır. Tabii depreme odaklı kentsel dönüşüm planları da vardır ve yenileri gündeme gelmektedir. Bugün itibariyle İstanbul'a endeksli Trakya'da olası bir deprem, sel suları, hava kirliliği, sosyal ve toplumsal içerikli problemler gelecekte Trakya'yı da ilgilendirecektir.''
Münür Saygın panelden notlar, bilgiler aktarmakta bizi de düşündürmüş, önümüze geleceği sorunlu bir Trakya koymuştur. Herkes düşünsün bakalım gelecek nasıl olacaktır? Sonunda demeyelim, '' Kül ettik gül açan bahçeleri kendi elimizle.''