KONUŞULAN, YAŞAYAN ATATÜRK

74 yıl önce Anadolu kadını sabahın köründe sokaklarda ağlayarak ''ATATÜRK ÖLDÜ'' diyor, ortalığı ayaklandırıyor. Herkes şaşkın, kadının kaçırdığını düşünenler var. Köy uyanmış, olayı anlamaya çalışıyor. Çünkü ''Atatürk öldü'' demek kolay değil. Fakat kadın ısrarla, gözü yaşlı, kendini yere atarak, saçını başını yolarak, aynı şeyi söylüyor, arada bir Atatürk yerine ''GAZİ ÖLDÜ'' diyor. Fakat kimse inanmıyor. Sonunda köy halkı kadını ikna ediyor, ''Söyle bakalım Gazi'nin, Atatürk'ün öldüğünü nereden öğrendin?'' Anadolu kadını içi yanarak, sesi çıktığı kadar bağırarak, ''GİDİN BAKIN AHIRA ÖKÜZLERİMİ ÇALDILAR?'' Bundan başka bir şey söylemiyor kadın, köylüler de, halk da sormuyor. Çünkü kadın sağduyusu ile Atatürk'ün ölümünden sonra düzenin, törenin bozulduğunu, bozulacağını söylemek istemiştir.
Ünlü Anadolu şairi Behçet Kemal Çağlar bir şiirinde Atatürk için, ''BİZ UYURDUK O UYANIK BİZİ BEKLERDİ'' der. Milyonlar bilirlerdi ki Atatürk varken ülkeye hiç kimse yan gözle bakamaz. Töre, düzen bozulamaz. Hiç kimse kimsenin canına kıyamaz, malını çalamaz, devlete, millete zarar veremez. Herkes böyle düşünür, buna inanırdı.
Halk, köylü, şehirli, sığır çobanı, kır bekçisi dahil hiç kimse Atatürk'ün öldüğüne inanmamıştır. Onun kalbi bir kutunun içinde muhafaza edilmektedir. Düzen bozulursa, vatana yan gözle bakan çıkarsa Mustafa Kemal'in kalbi çalışacak, her şey eskisi gibi yoluna girecektir. Büyüklerimiz böyle söyler, bu söylediklerine inanırlardı ve çocuklarını da buna inandırırlardı.
Fakat zaman içerisinde Anadolu kadınının öküzlerinin ahırdan çalınmasından sonra anlaşıldı ki Atatürk ölmüştür. Onun öldüğüne inanıldıktan sonra herkes ayağa kalmış, ceketinin düğmelerini iliklemiş, BÜYÜK KURTARICI'nın manevi varlığı önünde saygı duruşunda bulunmuştur. Bunu bütün halk, bütün millet, yediden yetmişe herkes, ama herkes yapmıştır. Bu ona içtenlikli, kalpten, beyinden gelen en halishane sevgisiydi.
Fakat gelin görün ki yıllar sonra dünyanın takdir ettiği, saygı duyduğu Atatürk'e bir takım insanlar küfür etmeye, hakaret etmeye, resimlerini yırtmaya, büst ve heykellerini kırıp dökmeye, depolara atmaya, kurduğu düzeni orasından burasından çekip çevirmeye başlamıştır. Neredeyse halk Mustafa Kemal için bölünür hale gelmiştir. 74 yıl önce birilerinin Atatürk için kötü düşüneceği söylenseydi buna kimse inanmaz, söyleyeni tükürükle boğarlardı. Fakat bugün öyle mi? Köprülerin altından çok sular geçti. Atatürk'ü, Gazi Baba'yı bilenler, görenler onunla beraber gittiler, yürekleri dayanmadı. Çünkü onlar bu vatanın Atatürk'e borçlu olduğunu, onu, halkı, kurtardığını, devlet kurduğunu, güzel ve iyi şeyler yaptığını, halkını, ulusunu herkesten daha fazla sevdiğini biliyorlardı. Peki ne oldu ki Atatürk küfredilir, eleştirilir, çekiştirilir, resimleri yırtılır, çiğnenir, adı, sözleri silinir hale geldi? O'na sormak lazım bunu.
- Pekiyi GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, ''SEN NE YAPTIN Kİ ONLARA, SANA         DÜŞMAN OLDULAR? BUNU HİÇ AKLINA     GETİRMİŞMİYDİN?"
- Bir şey yapmadım bana düşman insan çıkacağını da düşünmedim. Onlara vatan bağışladım. Düşman çizmesi altından kurtardım. Onlara ilerlemenin, kalkınmanın yollarını gösterdim. Malımı, mülkümü onlara bağışladım.     ''Hayatta en doğru yol gösterici ilimdir, bilgidir.''     Yurtta ve dünyada barış içinde yaşayın dedim. Çok çalışın diye söyledim. Bu kadar. Bana düşman insan varsa cahildirler, bilgisizdirler, beni onlara öğretin.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol