KÖYLERDEKI CUMHURUN BAYRAMI ESKIDENDI

Devleti yönetenler Cumhuriyet için yeni bir sey söylemediler. “Cumhurun yani Milletin Bayrami demekle yetindiler. Bunu zaten Cumhuriyeti kuran söylemisti. “EN BÜYÜK MILLET BAYRAMI” demisti. Ama baska seyler de söylemisti. Ulusunu övmüstü. Büyük isler basardigini söylemisti. Daha büyük isler yapmanin azim ve kararinda oldugunu bildirmisti. Åzimdi, millete söyleyecekleri olanlar neyi söyleyeceklerdir? Kaç yildan beri bu memlekette uluslararasi boyutta bir basarinin haberi duyulmadi? Bizim çocuklugumuzda ve gençligimizde (simdi de öyle ya) halk fakirdi, yoksuldu ama bayrami tarihi yönüyle de içerigi ile de coskuyla, gururla kutladi. Halk Cumhuriyet’le övünürdü, gururlanirdi, cosardi, onu kutlamak için köylerden kasabalara, kasabalardan kentlere yaya yapildak giderdi. Çariklarlilar, kasketliler yani köylüler bayram törenlerinden geçerlerdi. Bugün öyle mi ya? Nerede Bayramin Köylüsü? Ondan haberiniz var mi?
Kaç yildan beri Türkiye’nin köylerinde Cumhuriyet kutlanmiyor? Oysa CUMHUR’un yarisi köylerde yasamaktadir. Onlar bugün köylerinde bayram töreni düzenlendigini, ögretmenlerin konustugunu, ögrencilerin bayram siirleri okuduklarini görüp duyacaklar mi? Bayraga, Atatürk’e ve sehitlere saygi durusunda bulunacaklar mi? Köyü temsilen muhtar kasabadaki, sehirdeki Cumhuriyet Bayramina çagirildi mi? Yok böyle bir sey. Köyleri sehirlerde “ÅzEHIRLI KÖYLÜLER mi temsil ediyor, bilmiyoruz. Bügün bir gerçek var ki Türk köyü ögretmensizdir, okulsuzdur, ulusal bayramlari kutlamaktan yoksundur.
Görülüyor ki “Benim Kardeslerim”, “Benim köylülerim”, “Benim Vatandaslarim” demek yetmiyor. Nimeti ve külfeti esit paylasmak gerekiyor. Halkçilik budur. Nimette ve külfette, sevinç ve tasada bir ve beraber olmaktir.
 Åzehir ve kasabalarda da ulusal bayramlar eski havasi ve içerigi ile geçmiyor. Eskisi gibi toplantilar, eglenceler, balolar, konferanslar yapilmiyor. Herhalde Cumhuriyet için söyleyeceklerimiz bitmis olacak ki yarim saatlik törenlerle is idare edilmektedir. Oysa halk Cumhuriyetin Kimsesizlerin Kimsesi oldugunu bilmiyor. 15 - 20 yildan beri CUMHURIYET BILGISI, Cumhuriyetin basardiklarinin tarihi köylerde yoktur.
Ben ögretmen kökenli, köy kökenli bir insanim. Ögretmenligimin 15 yili köylerde geçmistir. Ilahlar rahat birakmadiklari zaman Onuncu Köy’e randuvi vermisimdir. Bütün köy ögretmenleri Cumhuriyet Bayrami   için köylerde olurdu. Bütün köy halki okulun bahçesinde Cumhuriyetin Ögretmeni’ni dinlerdi. Cumhuriyetin nasil kuruldugunu, ne oldugunu ögrenirdi. Bayramin serefine Köy Muhtarinin aldigi seker veya lokumlar halka ikram edilirdi. Okullar yesilliklerle, bayraklarla süslenirdi. Atatürk büstlerinin kaidelerinin çevresine çiçekler serpistirilirdi. Atatürk’ü görmüs olanlar anilarini anlatirlardi. Bazi yaslilar da bayrama kavusmanin sevincini göz yaslarini akitarak katilirlardi. Velhasil köylerde Cumhuriyet yasiyordu, yasatiliyordu. Ya simdi? Devr- i Demokrasi de köyler, köylüler ne haldedir? Tek baslarina, kirda bayirda, ovada, ormanda bayrami kutluyorlar midir? Köyden haberi olanlar varsa bize ne söyleyeceklerdir? Yine “Benim Köylüm” mü, “Benim Çariklim” mi, “Benim Kasketlim” mi, “Benim Kardeslerim” mi diyeceklerdir?
Ey BÜYÜK ATATÜRK, köylün, kentlin, tümden Cumhurun seni ne kadar özlüyor bilir misin? Sana öyle muhtaçiz ki sorma. Anadolu kadini 10 Kasim 1938 de öldügünüzü söylemis, sizin için aglayip dövünüyormus. “Nereden bildin Atatürk’ün öldügünü? Bizim haberimiz yok” demisler. “Bu gece ahirdan öküzlerimi çaldilar, ordan bildim” demis. Iste öyle Sevgili Atatürk..

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol