KÖYLERINE DÖNEN TARIM INSANLARI VE YENI SORUNLAR

Türkiye Istatistik Kurumu krizden önce köylerini birakarak kentlere, sanayi bölgelerine göç etmis kirsal kesim insanlarindan 500 bin kisinin köylerine döndüklerini açiklamistir. Oysa devletin ayni kurumu 2-3 yil  önce tarim kesiminden 2 milyon kisinin çifçilikten koparak, kentlere göç ettiklerini açiklamisti. Bu, Avrupa Birliginin isteklerine uygun bir açiklama idi. Çünkü Avrupa Birligi Türkiye’de çiftçi sayisini (ailesini) fazla bularak bunun azaltilmasini istiyordu. Åzimdi 500 bin kisinin ökyerine dönüsü bizimkileri rahatlatmistir ama Avrupa Birligi yöneticilerini üzmüstür. Nedeni de köyden kopusun bir ilerleme, kentlesme oldugunu bilmeleridir. AB’ye göre bu insanlar köylerinde ne yapacaklardir? Bu bir gerilemedir, sanayi kesiminden, kent yasamindan kopustur. Olayin bizim yöneticileri sevindiren tarafi da köylerde issizligin fazla problem yaratmiyor olmasidir. Köylerde yasayanlar da açik issizlikten ziyade Gizli Issizlik vardir. Yani iki gün çalisir 3 gün yatar.. Bugün Türkiye’de yani 2007 sonunda tarim kesiminde 4 milyon 800 bin kisi çalisirken bu 500 bin kisinin köylere dönmesi ile çiftçi sayisi yükselmis, 5 milyon 300 bin olmustur. Aslinda Türkiye’yi besleyen çiftçi sayisi 6 milyon civarindadir.

Ancak bugün tarim kesiminde çiftçilikten kopanlar, geri dönenler ve Gizli Issizler asil sorun degidir. Tabii sorun önemlidirde ondan daha önemlisi “Milletin Efendisi”nin girtlaga kadar borç içerisinde bulundugunun anlasilmasidir. CHP Milletvekili Canan Aritman’in Tarim Bakani Mehmet Mehdi Eker’e yönelttigi soruya aldigi yanit köylünün borç yükünü ortaya koymustur. Tarim Bakaninin soruya verdigi cevaba göre “31 Aralik 2009 itibariyle (köylünün) kooparatiflere olan borcu (81 ilde 431 bin ortagin) 2 katrilyon civarindadir. “Çiftçilerin kooparatifler disinda bankalara olan borcu ise 3 katrilyondur. Korkunç olan budur.

Çiftçi yada köylü bu borçlari nasil ödeyecektir? Çiftçilerle yaptigimiz görüsmelerde köylerde yangin vardir. Biz insanlarin mutfaginda yangin var zannederken meger köylünün cebinde, cüzdaninda ve de ambarinda yangin varmis. Gerçi bu bilinmeyen bir durum degildir. Ülkemiz gibi halkimiz da borçludur. Devr-i Demokrasimiz döneminde bir liderimiz “Borçlu insan medeni insandir” demistir ama borcun insana itibar kaybettirdigini nedense bilmezlikten gelmistir. Evet bu halk bu borcu nasil öder? Bunun yanitini Tarim Kredi Kooparatifi ve banka yöneticileri ile emlakçilara sormak gerekir. Bugün her sokakta bir emlakçi vardir. Hatta köylerde bile emlakçilik yapanlar çogalmistir. Bunun nedeni evini, tarlasini satanlarin giderek çogalmasidir. Bankalar da kefil ve ipotek karsiligi para verdigine göre, ödenmeyen borçlar için çiftçinin aciz konulan mali ucuz pahali gitmektedir.

Tarim kesimi ve köyler istihdam yaratmiyor. Büyüdügü söylenen ekonomi istihdam yaratmiyor, peki bu sorun nasil çözülecektir? Herkes bilmelidir ki köyde ekmegi bölüsenler, sofraya oturanlar çogalmistir ve bunlarin bir kismi issizdir. Kentlerde ise mutfaktaki yangin daha büyüktür. Terör ülkemizi tehtit etmekte, halk huzur aramaktadir. Türkiye bu noktaya nasil gelmistir? Her halde bir “Durum Muhakemesi” yapma zamanidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol