KÖYLÜNÜN MALI UCUZ

Dünyalar kadar masraf yapti iki danaya. 
Apar topar elden çikarmak zorunda kaldi sonunda Ibrahim Mutluer.
Bir yili geçkin bir süre ugrasti, didindi. 
Samanini, otunu, bikana kadar yemini zerrece eksik etmedi de…
Küçücük buzagi olarak aldigi iki dana, iri yari tosun oldular.
Satmanin sirasi çoktan gelip…
Kaç kereler geçti de.
Ne kadar cambaz getirdiyse, bir türlü ettigi masrafi alamadi.
Sonunda ister istemez elden çikarmak zorunda kalinca da zararina satis yapmak durumunda buldu kendini. 
Devletliagaç'tan Ali Çetintaskin, cambaz Sami Baltac'yi alip getirmis. 
Yanlarinda Sedat Davulcu. 
Ibrahim Mutluer'i buldular. 
Iki dana için siki bir pazarliga tutustular. 
Cambaz, isin ustasi olmus artik. Adi üstünde, cambazi olmus bu isin. 
Vur asagi, tut yukari… 
Baktim ki anlasamayacaklar. 
Girdim aralarina, öyle böyle anlastirip uzlastirdim. 
Alan hosnuttu kuskusuz. 
Köylünün malini ucuza kapatmanin kestirme yollarini ögrenmis. 
Olan köylüye oluyor. 
Zararina elden çikarmak durumunda kaliyor elindeki malini.
Ülke genelinde böyle bu is. 
Yil boyu özene bezene ürünüyle ilgileniyor köylü. 
Emek veriyor, masraf ediyor, çalisiyor, çabaliyor… 
Is gelip satmaya dayaniyor. 
Domates üreticisi, üç kurusa toptan vermek durumunda. 
Portakal üreticisi ha keza.
Mazot, benzin, bir türlü önü alinamazken, bugday taban fiyatlarini her dönem, her zaman içimiz burkularak ögreniyoruz.
Dünya böyle bir kesmekesin üzerine kurulmus. 
Insanlar, ekmek yiyor, et yiyor, su içiyor, süt içiyor…
Bunlar ucuza gidiyor.
Pahalansin mi?
Aman ha!
Onu da alamazsa zaten yasayamaz insan.
Ama…
Mazot içmiyor, Toyoto yemiyor, buzdolabi, çamasir makinesi kemirmiyor…
Onlar pahali.
Dünya böyle bir devran…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol