Kırklareli'nin Çağlayık Köyünden Mehmet Kaygısız'ın bu gazetede arada bir çıkan yazılarını okuyor musunuz, bilmiyorum? Mehmet Kaygısız son yazısında bugünkü köyden haber veriyor, köyün önemli sorunlarına parmak basıyor, unutulan köylerin, unutulan köy insanlarının, okulsuz öğretmensiz köylerin karanlığa gömüldüklerini haber veriyor. Bir KÖY AYDINI bugünkü köyde uç vermiş yeni sorunları gündeme getiriyor ve bir başka anlamda ses veriyor.
Mehmet Kaygısız'ı tanırım. Köyüne de gitmişliğim vardır. Çağlayık, Bulgaristan sınırına yakın, orman içi bir köydür. 64 yıl önce o yörenin köylerinden Karadere'de öğretmendim. Çağlayık ile aynı paralelde bir köydü. Köyün okulu, Köy Odası, Camisi, kahvesi, misafirhanesi çitten yapılmış bir binanın içinde idi. Köyün ilk öğretmeni idim. Çağlayık gibi, köyde sadece Yeryüzünün Yeşili ile Gökyüzünün mavisi vardı. Köy 35 hane idi. Köye öğretmen gelmiş diye insanlar seviniyordu. 18 öğrencisi vardı. Okul istiyorlardı. Mehmet Kaygısız'ın köyünde okul nasıl yapılmışsa Karadere'de de 1948 yılında da okul aynen öyle yapılmıştır. O yıllarda bir Köy okulunun nasıl yapıldığını Mehmet Kaygısız'ın ağzından şiirsel ifadesiyle dinleyelim:
"1930'lu, 1940'lı yılların şartlarında (okul için) babalar tomruk taşımış manda arabalarıyla, amcalar yontmuş, şekil vermiş baltalarıyla, analar su taşımış omzunda kovalarıyla, teyzeler sıva badana yapmış bezden malalarıyla, çocuklar taş toprak taşımış küçük avuçlarıyla. Böylece köyler kavuşmuş okullarına."
Aynen öyle Mehmet Kaygısız. Kalemin dert görmesin. İnsan olmak millet olmak davası olarak vasıflandırılan İlköğretim Seferberliğinde yapılan köy okulları, o köy öğretmenleri bugün yoktur. Mehmet Kaygısız'ın yazıp söylediği gibi, "O günün cahil diye bakılan insanların ailece çalışıp inşa ettikleri, sonra da içinde ailece eğitim gördükleri o canım okullar sözüm ona, bugün aydın görünenlerin ellerinde ne haldedirler?" "Okuluna, aydınına sahip çıkmayan bir toplumdan ne hayır gelir?"
Görülüyor ki Mehmet Kaygısız dertlidir, köyün öğretmensiz. Okulsuz kalmış olmasından şikayetçidir ve kendi kesimine de sitemkardır.
Köylerde İlköğretim Seferberliği'ni görmüş, yaşamış bir kimseyim Cumhuriyetin o modern okulları angarya yoluyla yapılmışlardır. Bugün yıkılmış, terkedilmiş, yıkıma bırakılmış o okullarda köyün, köylünün emeği, alın teri vardı. Kaldı ki bu okullar Türk köyünde inşa edilen ilk modern yapılardır ve bu açıdan da korunmaları gerekirdi. Fakat ne hikmetse devlet bu okulları koruyamamıştır, köylü de okuluna sahip çıkmamıştır. Birçok köyde okullar yıkılmış, başka amaçlar için kullanılır olmuşlardır. Çağlayık Köyünden Şair ve Yazar HALK AYDINI MEHMET KAYGISIZ, "Bütün kalbimle inanıyorum ki biz beddualıyız, bu işin vebalini çekiyoruz çekeceğiz."
Anlaşılan Mehmet Kaygısız köylerin karanlığa gömülmesinden, köylerin boşalmasından, köylerin Yaşlılar Yurdu haline gelmiş olmasından şikayetçidir. Mehmet Kaygısız çok önemli başka sorunlara da değinmektedir. Bir aralık onlara da değineceğiz. Çünkü Türkiye'nin yarısına yakını köylerdedir. Köylüler kentlere göç ettiği için siyasetçiler köylere pek uğramaz olmuşlardır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol