KÖY ENSTİTÜLERİ VE HALKEVLERİ

Cuma günü halkevleri ile halkodalarının kuruluşunun 84. yıldönümü idi. Atatürk bu eğitim ve kültür kurumuna DEVRİM gözü ile bakmış, yüzyıllar boyu eğitimsiz, öğretimsiz bırakılan Türk halkının cehaletine çare olacağını düşünüp inanmıştır. Fakat ne yazık ki ölümünden 12 yıl sonra, 1950'de Halkevleri ve Halkodaları, bir iki yıl sonra da Köy Enstitüleri kapatılmıştır. Bunları kapatma kararı alanlar halkın oyları ile ikbal ve iktidar olmuş siyaset Esnafları, aşiret reisleri, toprak ağalarıdır. Halkevleri kapatıldıklarında ülkenin beş bin yerinde faaliyet halinde idiler. Halk buralara kahveye gider gibi giderdi. İdarecilerle yan yana otururlar, konuşurlar isterlerse kitap, gazete okurlar, faaliyet halinde olan kolların yani grupların çalışmalarını, etkinliklerini izlerlerdi. Burada kabiliyetini göstermek isteyen gönüllü çalışırdı. Köylerde Halkodaları, kasaba ve şehirlerde Halkevleri paranın geçmediği yerlerdi. Her kesimden, her meslekten insan ve idareci Halkevlerinin müştesi idiler. Mustafa Kemal Halk- Aydın kopukluğunu görmüş, yaşamış bir DEVLET ADAMI olarak halkı devlete, aydınları halka yaklaştırmak, kaynaştırmak amacıyla dünyada olmayan bir şeyi yani Köylerde Halkodalarını, kasaba ve şehirlerde Halkevlerini 19 Şubat 1930 tarihinde halkın hizmetine sokmuştur.
HALKEVLERİ Kültür, sanat, spor, araştırma, okuma yazma öğrenme bağlamında Halkevlerini, Halkodalarını vazifeli kılmıştır. Bu hareketi DEVRİM olarak vasıflandırmıştır. Halkevleri kültür- sanat alanında, sosyal faaliyetler bağlamında faaliyet gösterecekleri için devlet halkevleri ve halkodaları babında bu kültür kurumlarının masraflarını kabul etmiştir. Yani dokuz faaliyet kolunun araç ve gereçlerini devlet karşılamıştır. Mesela günlük gazeteleri, kütüphanelerine kitap ve dergileri, Müzik koluna müzik aletlerini, Spor koluna malzemeleri, personel giderlerini devlet karşılıyordu. Böylece halka kendini yetiştirme, değiştirme, bilgilenme, bilinçlenme kolaylığı sağlıyordu. Ben dahi kitap okuma, yazı yazma, araştırmada bulunmayı Halkevleri ve Köy Enstitülerine gitmek suretiyle öğrenmişimdir.
PEKİYİ BU KADAR YARARLI OLAN HALKEVLERİ- HALKODALARI- KÖY ENSTİTÜLERİ NİYE KAPATILMIŞLARDIR?
Sorunun birçok yönden cevabı vardır. Ama kısaca neden kapatıldıklarını söylemek gerekirse denebilir ki HALKIN AYDINLANMASINDAN, BİLGİLENİP BİLİNÇLENMESİNDEN, CUMHURİYETİN YENİ İNSANLAR YETİŞTİRMESİNDEN KORKMUŞLARDIR. DEMOKRAT PARTİ Halkevlerinde ve Köy Enstitülerinde YENİ BİR İNSAN VE AYDIN KİŞİ YETİŞMESİNDEN KORKMUŞ Toprak Ağalarının, Aşiret Reislerinin, Tefecilerin dediğini yapmıştır. Köy Enstitülerinde yetişenlerin köylerinde demokratik anlamda yanlışlara, haksızlıklara, halkın sömürülmesine MÜSBET MÜDEHALE'den çekinmişlerdir. Halk cahil kalırsa işlerini daha rahat göreceklerini düşünmüşlerdir. Oysa Halkevleri, Köy Enstitüleri Türkiye için her zaman gerekli ve yararlı Kültür ve Eğitim kurumları olarak gündemde kalmışlar, güncelliklerini korumuşlardır. Türkiye'de kapatılan bu eğitim ve kültür kurumları geri kalmış ülkelere tavsiye edilmişlerdir. Yani demek istiyoruz ki kapatılan Halkevleri ve Köy Enstitülerinin bir daha yeni düzenlemelerle açılmaları ATATÜRK'ÜN İZİNDEYİZ diyen kurum ve kesimler tarafından düşünülmemişlerdir. Akıl sağlığı olmayanlar dahi bu kurumların ülkeye zararlı olduklarını söyleyememişlerdir.
Atatürk'ün çevresi yazarlarından Falih Rıfkı Atay "BATIŞ YILLARI" adlı kitabında Halkevleri için Halkevlerinin "KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OCAKLARI" olduğunu söyler. Yüzlerce yıl sokağa dahi çıkması yasaklanmış Türk Kadınının topluma, sosyal hayata dâhil olmasını isteyen Atatürk, Halkevlerinin kapısını kadınlara da açmıştır. Ne yazık ki irticaya sarılmış bir zihniyet Türkiye'nin ufkunu karartmıştır. Bu gelenekçi zihniyet'ten kurtulmak için etkili bir eğitime ihtiyaç vardır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol