KÜTÜPHANELER MÜZELER YEREL İDARELERE DEVREDİLİYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet tiyatrolarının tüzel kişiliğini (Resmiyetlerini) kaldırdıktan, onları devletin çatısı altından çıkardıktan sonra şimdi aynı işlemi Halk Kütüphaneleri ve Müzeler için yapmaya, onların da devletin ilgilerini kesmeye hazırlanmaktadır. Basında çıkan haber yazılarına göre Bakanlık kendisine ait bazı taşra teşkilatındaki kütüphane ve müzeleri Özel İdarelerle Belediyeye devretmeye ilişkin yasa tasarısını hazırlamış bulunmaktadır. Mülkiyeti, yönetimi Belediye ve Özel İdarelere devredilecek olan kütüphane ve müzelerle birlikte buralarda çalışanlar da Belediye personeli olacaklardır. Böylece Kültür ve Turizm Bakanlığı Birinci Meşrutiyet zamanında okul, öğretmen ve öğrencilerin üstesinden gelemeyip de "ŞU OKULLAR OLMASA MİLLİ EĞİTİMİ ÖYLE İDARE EDERİM Kİ" diyen meşhur Maarif (Milli Eğitim) Bakanına benzeyecek, her halde birkaç önemli müze ve turizm ile meşgul olacaktır.
Yabancı gazeteciler bir gün Mustafa Kemal ATATÜRK'e sormuşlar: "Ekselans bir gün elbet emekli olacaksınız. Emekli olunca ne yapacaksınız? Atatürk: "Kültür veya Milli Eğitim Bakanı olacağım. İçtimai (Sosyal) darbe yapacağım" demiş. Yani KÜLTÜR ile toplumu değiştirmeyi amaçladığını söylemek istemiş ve bu Bakanlığın yani Kültür Bakanlığının önemine dikkati çekmiş.
Tarihimizde Meşrutiyetin Maarif Bakanı okullardan, öğretmenlerden, Cumhuriyetin Kültür Bakanı kütüphane ve müzelerden kurtulmak ister. Tabii Cumhuriyetin bu kurumlarından kurtulmak istemenin bir gerekçesi olmak lazımdır. Bütçe yetersizliği nedeniyle istenilen, amaçlanan hizmetler yapılamadığı için mi yoksa bunları yönetmekte güçlükler bulunduğu için mi devredilmek isteniyorlar bilmiyoruz. Bildiğimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Kütüphaneleri ile müzelerin idaresinden kurtulmak istemektedir. Oysa biz bu Kültür ve Turizm Bakanını başarılı bulmaktayız. Bazı yanlış politikaları olmasına rağmen genelde böyle.. Bilemeyiz, onun bir bildiği var ki (Belki Avrupa Birliği Kraterleri kapsamında bu devir olacaktır). Yasa hazırlandığında gerekçeyi okuyup göreceğiz.
ATATÜRK, "Cumhuriyetin Temeli Kültürdür" demiş olmasına, kendilerinin de en büyük arzusunun KÜLTÜR BAKANI olmak, isteği olmasına rağmen Türkiye'de Kültür Bakanlığı ancak 1972 yılında kurulmuştur. İlk Kültür Bakanı da Prof. Dr. Talat Halman'dır. Kültür ve bilgi yönüyle zengin olan bu değerli Bakanı 1972 yılında Türk-İş Salonunda yapılan Halkevleri Kurultayı'nda tanıdım. Ondan sonra birçok Kültür Bakanı gelip geçti ve daha sonra bu Bakanlığa Turizmi bağladılar. Sonuçta Kültür ve Turizm Bakanlığı oldu. Kütüphaneler ve müzeler devredildikten sonra bu sıfatını, bu ismini kullanmaya devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Ama Bakanlık meşgul olduğu önemli bir Kültür alanının yönetimini elinden çıkarmış olacaktır.
Bir başka yazımızda kütüphanelerle müzelerin yerel yönetimlere devri üzerine görüşümüzü dile getirmeye çalışacağız.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol