Kadının sesi 8 Mart'ta çığlık oldu

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Aile ve Sosyal             Politikalar İl Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve            Kırklareli Belediyesinin düzenlediği yürüyüş ve etkinlikler ile kadının özgürlük çığlığı bir kez daha Ankara'da yankılandı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dün çeşitli kurumların birçok etkinliği ve yürüyüşü ile kutlandı. İlk olarak dün saat 11.00'da Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından bir çelenk sunma töreni gerçekleştirildi.  Programa Vali Yardımcısı Aslı Aynaoğlu Kuzulu ile İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz da iştirak ettiler. Katılımcı bayanlara birer karanfilin de hediye edildiği programda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hatice Malkoç Çetin günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. 

Çetin konuşmasında şunları kaydetti;
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadınların daha hakça, daha insanca yaşam özlemlerini dile getirdikleri bir hak ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.
Hiçbir ülkenin kadınlarının emeği ve katkısı olmadan sağlıklı bir şekilde gelişmesinin, kalkınmasının, mümkün olmadığı çok açık bir şekilde görülmektedir.
Günümüzde de kadınların, sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum.
Toplumlar, demokratikleştikçe cinsiyete dayalı ayrımcı düzenlemelerin, kadınların insan olarak sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerini kullanmalarının önünde oluşturduğu engeller sorgulanmaya başlanmıştır. İnsan haklarının vazgeçilmez bir hak olarak algılandığı günümüzde ülkeler, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmalarını, artık insan haklarının bir gereği olarak değerlendirmektedir. Kadınların siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik hayata katılımını sağlayacak tüm haklardan erkeklerle eşit şekilde yararlanmaları gerektiğini kabul etmektedir. Bu anlayış, uluslararası düzenlemelerde de yansımasını bulmaktadır. Bu demokratikleşmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Çerçevede son 30 yılda Birleşmiş Milletler tarafından gerçekleştirilen dört Dünya Kadın Konferansı, kadın-erkek eşitliği konusunun küresel gündeme yerleştirilmesinde başarılı olmuştur. Dünya Kadın Konferanslarının etkileri sonucunda, kadının insan haklarının tanınması ve taraf devletlere ayrımcılığın ortadan kaldırılması hususunda yükümlülükler getiren bir sözleşme olan Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ülkemiz tarafından 1985 yılında imzalanmış, 1986 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu çerçevede, uluslararası alanda kaydedilen gelişmelerin ülkemizdeki çalışmalara da yansıdığını söylemek mümkündür.
Unutulmaması gerekir ki; kadın "haklarıyla" kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir.
Ülkemizde, Cumhuriyet dönemine bakacak olduğumuzda, kadının insan hakları kavramının 1920'lerde Atatürk tarafından gündeme getirildiğini görmekteyiz. Hepimizin çok iyi bildiği gibi, Türk kadını, Cumhuriyetle birlikte eşit birey, eşit yurttaş olarak çok önemli kazanımlar elde etmiştir.
Kadınlarımızın taleplerinin, isteklerinin özünde hak ve eşitlik vardır. Söz konusu eşitlik hayata katılma, kendini yatırımdır!
Geliştirme ve gerçekleştirme; üretme ve üretimin sonuçlarından hak ettiği payı alma anlamında fırsat eşitliğidir.
Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların toplumsal yaşamın tüm alanlarında eşit bireyler olarak yer almaları, yasalarımızda sağladığımız eşitliğin uygulamaya yansıtılması önümüzdeki süreçte temel hedefimizdir.
Eğitim alanında; kız çocukları için okullaşma oranını temel eğitimde yüzde 100'e ulaştırmak, eğitimin her düzeyinde de okullaşma oranlarını yükseltmektir.
Kadınların ekonomik bakımdan güçlenmeleri temel önceliğimiz doğrultusunda hedefimiz, kırsal ve kentsel alanda kadın istihdamı ve kadın girişimciliği konusunda atılan adımları daha da ileriye taşımaktır. Fırsat eşitliği sağlandığında, meslek sahibi kadınlarımızın, alanlarında çok başarılı çalışmalara da imza attıklarını hepimiz biliyoruz."
Aynı saatlerde ise Halk Sağlığı Müdürlüğü, periyodik olarak gerçekleştirdiği Sağlık Yürüyüşleri kapsamında 8 Mart'ta bir yürüyüş gerçekleştirerek, "Kadına Şiddete Hayır" dedi. Halk Sağlığı İl Müdürü Çiğdem Cerit yaptığı açıklamada;
"8 Mart Dünya Kadınlar Gününe denk gelmesi münasebetiyle Sağlık Bakanlığımız çalışan sağlıkçı bayanlara yönelik olan şiddete dikkat çekmek için bir konsept belirledi. Arkadaşlarımızın elinde bulunan sloganlar Sağlık Bakanlığı tarafından bugüne özel hazırlandı. Tüm sağlık personelimize özellikle bayan sağlık personelimize karşı yapılan her türlü şiddeti kınıyoruz ve kesinlikle uygun bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Şiddetsiz sağlıklı günler diliyoruz. Bu vesile ile şu anda aramızda Halk Sağlık Müdürlüğümüz, İl Sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinden personellerimiz ile birlikte bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Hem bugünün önemini hem yeni yıldaki "Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı" programına destek olmak için hepimizin tekrar 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum ve şiddetsiz günler, yıllar diliyorum" dedi.
Dün saat 14.00'de ise Kırklareli Belediyesi ve Kent Konseyi Başkanlığı anlamlı bir yürüyüş düzenledi. Dingiloğlu Parkı önünden, Özgürlük Parkına kadar yürüyen kadınlar, ellerindeki dövizlerle hem kadına şiddeti kınadılar, hem de 8 Mart'ı kutladılar.
Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Zuhal Tarcan, Özgürlük Parkında yaptığı basın açıklamasında şöyle konuştu;
"Bugün tarih boyunca hak ve özgürlükleri başta olmak üzere emeği için verdiği mücadeleleri ciltler dolusu kitaplara sığmayan emekçi kadınların yani bizlerin günüdür. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında göreve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 000'ni aşkın kişi katıldı. 26 ve 27 ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde ikinci Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin 8 Mart 1857 tarihinde tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Martı Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması önersini getirdi ve öneri oy birliği ile kabul edildi. 8 Mart o günün mücadelesi adına 1910 yılından beri emekçi kadınlar günü olarak anılmaktadır. O tarihten günümüze yani 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün ilan edilmesinin üzerinden tam 105 yıl geçti. Ve bütün bunlara rağmen kadınların haklarında, taleplerinde hala çok bir şey değişmedi. 8 Mart Dünya Kadınlar günü kadınların eşitlik, bağımsızlık, özgürlük, politik ve ekonomik haksızlıkların giderilmesi cinsel ayrımcılığın sona erdirilmesi kadınlara uygulanan her türlü şiddetin önlenmesi saygın yaşam ve insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının sağlanması yolunda verdikleri mücadelenin simgesidir." dendi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol