Dünyada ilginç şeyler oluyor. Bir anda şöhret olanlar oluyor bir anda şöhreti yitirenler. Fakat ne var ki gerçek anlamda şöhret olmak bir uğraş, insanlığa yararlı bir hizmet, bir başarı sonunda şöhret olunuyor. Tabii kötü şöhret olanlar da insana yakışmayan şeylerle meydana geliyor. Bu anlamda şöhret sahibi olmak kolay değildir. Fakat şöhretli olduktan sonra onu korumak daha zordur. İnsanların gözü şöhretli insanların üzerindedir. Bir yanlış hareket şöhretinize gölge düşürür. "Şuna bak caddenin ortasından gidiyor" derler. Olmayan bir şeyi yapmak da insanı tanıtmaya, şöhretli kılmaya vesile olur. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Bir Roma Kralı böyle şöhret olmuş, yaptığı iş ile anılmaya başlamıştır. Roma Kralı Lucullus bunlardan biridir.
Bilmem bilir misiniz? Kirazın vatanı Anadolu illerinden Giresun'dur. Romalılar Anadolu'yu işgal ettikten sonra kirazı tanımışlardır. Kral Lucullus orduları ile savaştan sonra Roma'ya dönerken Giresun'dan bir kiraz ağacı fidanı almayı düşünmüştür. Çünkü Roma'da kiraz ağacı yoktur. İnsanlar böyle bir meyve olduğunu duymamışlardır. Oysa kiraz meyvelerin güzelidir. Onu yanakları kırmızı geline benzetenler vardır. Roma kralı bunları öğrenmiştir. Dolayısıyla Roma'ya bir kiraz fidanı götürüp yetiştirmek Roma'ya hizmet olacaktır. Lucullus onu yapar ve Roma'ya bir kiraz ağacı fidanı ile döner.
Kiraz ağacı Roma'nın havasını, iklimini sevmiştir. Birkaç yıl sonra erik büyüklüğünde güzeller güzeli kiraz yapar. Roma bunu konuşur ve sofralar kiraz ile süslenir, güzelleşir. Sofrada kirazı görenler olayın ADINI KOYARLAR: Kirazın olduğu sofraya "LUCULLUS SOFRASI" adını verirler. Böylece Kral Lucullus dillere destan olur. Bu olayı 2004 yılında Gazeteci Yazar Aylin Öney Tan Cumhuriyet Gazetesi'nde yazıp anlatmıştır.
Peygamberler insanlara bu tür şeyler yapmak için öğütlerde bulunmuş, ağaç dikin, çeşme yapın gibi insanı öldükten sonra andıracak, hatırlatacak şeyler yapmalarını tavsiye etmişlerdir. Öldükten sonra yaşamanın bu anlama geldiğini belirtmek istemişlerdir. İnsan öldükten sonra anılmak, konuşulmak istiyorsa, insanlığa bu tür armağan eserler yapıp bırakmalıdır. Roma Kralı Anadolu'dan Bir Kiraz Ağacı Fidanı alıp götürürken belki olayın bu tarafını düşünmemiştir ama yaptığı iş insanlığın yararına olduğu için Kiraz Ağacı Hikayesi LUCULLUS SOFRASI olarak dünyaya yayılmıştır. Biz konuşulan insanı yaşayan insana benzettiğimiz için diyoruz ki "KONUŞULAN İNSAN YAŞAYAN İNSANDIR" diyoruz. Bizim insanımız bu tür insanlığa dair düşüncelere, eserlere SEVAP İŞLEMEK, demiştir. İnsanın hayatın her alanında yapacağı sevap işler vardır. Bu bilinmelidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol