KIRKLARELİ'NDEN BAZI ŞAİRLER AVRASYA ANTOLOJİSİNDE

Yanılıyor muyum bilmiyorum, son yıllarda gerek ülkemizde gerekse dünyada şiire olan ilgi artmış bulunmaktadır. Ya da şiir yazan insanlar şiiri canlandırmaya çalışmaktadırlar. Öyle ya bazı şairlerin şiirden kurtulmak için yazarlığa başladım dedikleri görülmüştür.
Şair şiirden, şiir yazmaktan kurtulabilir mi? Çünkü şiir cazibeli bir edebi sanattır. Okumasak ta şiir yazarız. 1990'lı yıllarda Kırkların Sesi Şairler Grubu’nu kurarken bir baktık 35 şair oluvermiştir. Bu insanlar kendilerince şiir yazmışlardır ve şiir yazarak bugün bir yere gelmişlerdir. Avrasya gibi uluslar arası bir şiir antolojisine girmişlerdir. Şimdi edebiyatçı Hatice Opak Bilgin, Alaeddin İkican, Fuat Ertuğral orada.
Avrasya Şiir Antolojisi'ne girmek elbette bir yere gelmiş olmaktır. Bu antolojide Kırklareli'nden kimler vardır? Söylendiğine göre Alaeddin İkican, Hatice Opak Bilgin, Fuat Ertuğral bu antolojinin içindedirler.
Alaeddin İkican, Hatice Opak Bilgin kendi çizgilerini bulmuş şairlerdir. Fuat Ertuğral kendisine özgü çizgide sessiz ve ağırdan Arizona Karıncaları gibi hedefe yürümektedir. Diğer şairlerin neler yaptıklarını bilmiyorum. Şüphesiz onlarda şiirin kavgasını yapıyorlardır. Mesela Alaeddin İkican bugüne kadar onun üstünde çeşitli şiir antolojilerinde, şiir festivallerinde yer almış, kendisini kanıtlamıştır. Şiire Hareket veren Şair unvanını almıştır. Kendine göre bir çizginin sahibi olmuştur. Bunlar bir şairin kazanımlarıdır. Keza Hatice Opak Bilgin bugün şair olmanın ötesinde Edebiyatçı sıfatı ile KÜLTÜR İNSANI konumuna gelmiştir. Opak, Gazeteci Yazar, Roman, Hikâye yazarı gibi unvanlara sahiptir. İstanbul gibi büyük bir kentte kendisine yer ve çevre yapmıştır. Bunlar önemli şeylerdir ve önemli başarılardır. Tabii bir gayretin, bir çalışmanın sonunda elde edilmiş başarılardır.
1990'lı yıllarda KIRKLARIN SESİ ŞAİRLER GRUBU'nu kurduğumuz zaman kendisini şair bilen topluluk birden 35-40 kişi oluverdi. Demek oluyor ki Kırklareli'nde şiirin kültürü yoksa da şair diye şiir yazanların potansiyeli vardır. Onlar bugün şiirde kendilerini tekrar eder duruma düşmüş olsalar bile bana göre mektup yazamayan okumuşlardan ilerdedirler.
Şair büyük insanlardır. Edebiyatın seçkin insanıdır. Zira edebiyatın anası babası şairdir. Şair şiiri cebinde taşıyandır. Kelime mimarıdır. İyi şiir, zamana meydan okuyan şiir onun elinden çabuk çıkmaz. Çünkü iyi şiir bir emeğin, bir uğraşın ürünüdür. Fakat bu bağlamda şu unutulmamalıdır ki şair şiiri ile büyümüş insandır. Onu şöhrete ulaştıran şiiridir. Şiir, şiir olarak yazılmışsa kendini okutur. Ancak ne gariptir ki şairler genelde şiir okumazlar. Okunacak şiiri bildiklerini zannederler. Böylesine de bir saplantı vardır.
Birçok kez yazdım şiir denemeleri yaptım fakat şair değilim. Ancak şiir okumayı, Şiir Kültürü'nü severim. Bugün kütüphanemde yüze yakın şiir kitabı vardır. Birçoğu da yabancı şairlere aittir. Bu bağlamda inancım odur ki şair şiir okumalı, zengin bir şiir kültürüne sahip olmalıdır. EL ELDEN ÜSTÜNDÜR derler ya herkesin herkesten öğreneceği şeyler vardır. " Ben bu işi biliyorum" demek anlamsızdır. Dünyada bildiklerimizden çok bilmediklerimiz vardır. İnsanoğlu bilmediklerinin peşindedir.
Bu vesileyle bir şey söylemek istiyorum. Hayatta kendini tekrar eden şairin, yazarın yanında olmadım. Çünkü ilerlemenin yolunu kendini, bildiklerini tekrar ve tekrar eden değildir. Bu bakımdan şair her gün şiirin kalıbını değiştiren kimsedir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol