KIRKLARELİ'NDE KAYBOLAN YEMEKLER KAYBOLAN MESLEKLER

Geçmişi, geleceğe kambur olmamak üzere seviyorum. Çünkü geçmiş her şeyimizi ona bıraktığımız, yaşanmış bir zamandır. Yitirdiklerimiz oradadır. Hatıralarımız onda saklıdır. Gerektikçe, yeri geldikçe oradan, geçmişten günümüze çağrılar yaparız. Geçenlerde Kasaplar Çarşısı'nın ünlü esnaflarından ve duayenlerinden Cevat Gürkaş ile Kırklareli'nin geçmişine bir yolculuk yaparken, Kırklareli'nin kaybolan mesleklerini, kaybolan yemeklerini konuştuk.
Şimdiki gençler, Kırklareli'ne gelip yerleşenler Kırklareli'nin geçmişte kalan zenginliğini, özelliğini bilmezler. Okumamışlardır da.. Oysa Kırklareli'nin çok ünlü lokantaları, Cevat Gürkaş'ın dediği gibi, kasapları ve zamanında geçerli meslekleri vardı. Kırklareli'ne özgü yemekleri pişiren fırınlar vardı. Kağıt Kebapları, Kuzu Kelleleri, Ciğer Sarmaları, Güveçler bu fırınlarda pişerdi. Cevat Gürkaşlar kasaplık yaptıkları zaman en çok kuzu ve oğlak kesilirdi. Kakava Şenlikleri sırasında yüzlerce oğlak kesilir, Dere Sefası'nda yenir içilirdi. Akşamları, evlerine gidenler bir iki kuzu kellesi alır evlerine götürürlerdi. Kuzu ve oğlak çevirmeleri dillere destandı. Ama artık Kırklareli'nde o yaşam biçimi, o yaşama sevinci, o lokantalar, o kasaplar, o yemek pişiren özel fırınlar yok artık. Kırklareli Musakka'yı, Ciğer Yahni'yi, Kuzu Haşlama'yı unuttu. Yoğurtlu Köfte'yi şimdilerde yapan var mı? Bugün Kırklareli o hale gelmiştir ki Lokantalar kaybolmuş, köfteci dükkanları çoğalmış, Anadolu'dan döner ve lahmacun gelmiş, sıra sıra olan kasap dükkanlarını şimdi kenarda köşede kalmış olanlar yapıyorlar. Kısaca, Kasaplar Çarşısı'nda kasap ve lokanta kalmamıştır. Tarihi bir mekan hüviyetini kaybetmiştir. Zaman çok değerli alışkanlıkları, toplumsal özellikleri alıp götürmüştür.
Kırklareli kaybettiği bu durumu geri getirebilir mi? Şimdilerde pek mümkün görülmüyor. Kırklareli'ne sosyal ve ekonomik hareket getirecek olan üniversite öğrencileridir. Bu gelişmeyi iyi izlemek, bu kesimden gelen ve gelecek olan isteklere kulak vermek gerekir. Çünkü yeni şeyleri düşünmek zamanıdır.
Müşteri değişti esnaf değişmedi diyoruz ama değişmeyen sadece esnafları değildir. Onun yanında kaybolan esnaflar ve meslekler de vardır. Mesela dericiler, yapakçılar, yorgancılar, saraçlar, ayakkabıcılar yani kundura yapanlar, küpçüler, bıçakçılar, makineciler uzun zamandan beri ortalıkta yokturlar. Çünkü işleri bitmiş, mesleklerin zamanı geçmiştir. Ortaya yeni meslekler çıkmış olduğu için Kırklareli'nde hayvancılık zengindi ona bağlı olarak dericiler, tabakhaneler, çarıkçılar vardı ve çiftçiler çarık giyerlerdi. Çiftçilerin tarlalardaki işlerini artık makineler yapmaktadır. Teknoloji her mesleği etkilemiştir. Köylerde ne zamandan beri harmanlar yoktur? Çarşamba Pazarında yıllar var ki yayık, yer sofrası, su yatığı, nalburlarda ellik ve kavrama, yaba sapları görülmez olmuştur. Bunlar niye ortalıktan kaybolmuşlardır ve onları yapan becerikli insanlar, zanatçılar nereye gitmişlerdir?
Kırklareli kabuk değiştirmiştir, ancak birtakım kayıplarla. Esnaf ve esnaflığa soyunanlar toplumun değişimine eşit bir değişiklik göstermekte geri kalmıştır. Mütevazi bir değişim Kırklareli'nin ilerlemesine, esnafın yüzünü güldürmeye yetmemiştir. Nüfus artmış, şehir büyümüş ancak Kırklareli'nde halkın, esnafın geliri o nispette artmamıştır. Sorun da burada düğümlenmiştir.
Bu çemberin kırılması, durgunluğun giderilmesi, yeni şeylerin düşünülmesi, sağlıklı ve bilimsel bir Pazar araştırması yapılması gerekir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol