KIRKLARELİ'NDE NEY SANATÇISI HAKAN KONYAR

Mitolojide Orfeus'tan beri Trakya'da Kırklareli'nde müzik vardır. Orfeus müzik çalıp söylediği zaman bütün canlı ve cansız tabiat onun müziğini dinler, derin bir sessizlik içersinde onun müziğine kulak verirdi. O zamandan bu zamana kadar geçen yılları ifade etmek mümkün değildir. Ancak müzik çalanlar, müzik dinleyenler o zamandan beri vardır ve bundan sonra da olacaktır. Kırklareli'nde NEY SANATÇISI Hakan Konyar da kendisini anlatırken bunu diyor ve ekliyor:
"1959 yılından beri süregelen hayatımda 2008'den beri müthiş bir NEY üfleme isteği düştü içime. İlk sesi Ney ile tanıştıktan 15 dakika kadar sonra çıkardım. Ney'de seslere hakim olduktan sonra kulaktan eserler üflemeye başladım. İlk üflediğim makam Saba Makamı idi. Ney ile tanıştığımdan beri birgün dahi olsun ona olan ilgimi eksik etmedim. O da yani Ney de benden kopmadı. Udu da aramıza aldıktan sonra Klasik Kemençeyi de dahil ettik. Fakat Ney'e hep ilk gözağrım muamelesi yaptım. Onu hiç kıskandırmadım. Yaklaşık bir yıldır nota okuyorum. O zamanlardan beri içime bilimsellik girdi. Müzik dersleri verecek duruma geldim. Öğrencilerim var. Müziğe meraklı, müziğe ilgi duyan herkesle bilgilerimi paylaşıyorum. Korolara katılıyorum, dost toplantılarında bulunuyorum. Tanrı, Ney Aşkını bana verdiği için ona şükran duyuyorum. NEY'i üflediğim zaman huzur buluyorum. Müthiş keyif alıyorum. Müzik, Ney sanatlar içinde başka şey…
Hakan Konyar'da müzik sevgisi aile ortamından geliyor. Profesyonel anlamda değil ama ailede müziği sevenler, müziği söyleyen yakınları var. Hakan Konyar'ın verdiği bilgiye göre Kırklareli'nde Ney çalmış, bugün Ney çalan birkaç kişi var. Bunun nedeni Ney'in kendi özelliğinden gelmektedir. Ney, bağımsız bir müzik aletidir. Çok müzik aleti ile akrabalığı, yakınlığı yoktur. Ondan dolayı Ney çalan azdır.
Hakan Konyar'a dikkat ederseniz anlarsınız ki Ney ile müzik yapmak onda aşk gibidir. Müzik Hakan Konyar'da tutku halindedir. Mümkün olsa her yerde, her vesileyle Ney'e üflemek, o ilahi sesi duymak ister. Hakan Konyar müziği ve üflediği, Neyi hayatı ile örtüştürmüş bir savaşçı olduğunu yansıtmaktadır. Ancak sanat hayatında bu duruma gelmek kolay değildir.
Sanatçı Hakan Konyar sosyal bir insandır. Sanatçı kişiliği ile müziği birleştirmiş seçkin bir şahsiyettir. Bu kimliği ile müziğini dinletme ortamı yaratmada başarılıdır. Bu da onun toplumculuğunu, topluma olan saygınlığını göstermektedir.
Ney, zurna sanatçılığı değildir. Ney, müziği estetik kılan bir enstürümandır. O, Hakan Konar ile bir başka saygınlık kazanmaktadır. Sanatçı bu nedenle ona şükran duymaktadır.
Sanatçı olmak başka şeydir. Atatürk, hayatında en fazla sanatçılara ilgi göstermiştir. Çünkü sanatçı olmak, sanatçı kişilik kazanmak zor bir iştir. O zor işi başaran Hakan Konyar'dır. İyi ki Kırklareli'nde bir NEY SANATÇISI var.
DÜZELTME: Yazarımızın dün yayınlanan "TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN HALK KÜRSÜLERİ" başlıklı yazısında; "Ünlü romancı, Zoraki Diplomat ve Atatürk'ün yakın çevresi yazarlarından Yakup Kadri Karaosmanoğlu hayata veda ettikten sonra geride bıraktığı çalışma notları arasında "CUMHURİYET MUHALEFETİ İLE DOĞDU" ifadesini taşıyan bir not bulmuştur" cümlesinde "bulmuştur" kelimesi, "bulunmuştur" olmalıydı. Ayrıca yine aynı yazı içerisinde geçen 'İngilizlerin Haydarpark'ı ismi de, "Haydpark" olarak yazılmalıydı. Düzeltir, yazarımızdan ve okuyucularımızdan özür dileriz.