KIRKLARELI'NDE INCIDERE SIMDI KIRLI DERE

Eskiler Kirklareli’nin doga zenginligini anlata anlata bitiremiyorlar. Bu durumu zaten kitaplar da yaziyor. ÜZÜM KASABASI, MEYVE CENNETI gibi isimlerle anildigini söylüyorlar. Simdi Bademlik Mahallesi olan semtin bastanbasa Badem Agaçlari’nin yetistigi, orman gibi göründügü yer oldugunu anlatiyorlar. Ve yine Bademlik Semtinde askeri Talimgâh Alanlari, askeri kislalar oldugunu, Incidere’nin billur gibi suyunu insanlarin içtiklerinden dem vuruyorlar. 1860 yilindan sonra Kirim’dan gelen Kirim Tatarlari’nin bir süre bu semtte oturduklarini, Tatar Mahallesi meydana getirdiklerini, sonra bu semtin insanlarinin kayboldugunu söylüyorlar.

Kirklareli’nin yaslilari baska seyler de anlatiyorlar. Bag Bozumu, Kakava, Hidirellez senliklerinden, Helva Sohbetleri’nden, Dere Sefalari’ndan, At Kosulari’ndan, cevizliklerden anilar naklediyorlar. Özellikle Bag Alemleri’nin bir baska biçimde geçtigini anlata anlata bitiremiyorlar. Kuzu Kapama, Kâgit Kebabi, Kirklareli raki ve sarabi, nefis Hardaliyesinin, insanlarin keyif aldigi bir yasam biçiminden özellikler oldugunu söylüyorlar. Istasyon yöresinin mesire yeri oldugunu, Mart Dokuzu’nda insanlarin buralara geldiklerini, bahari selamladiklarini anlatiyorlar.

Simdi bütün bu gelenekler ve mekanlar büyük ölçüde kaybedilmis, Kirklareli’nde Hidirellez, Kakava sehir merkezine gelmistir. Tarihi Seytandere yok olmustur. Asilbeyli Deresi’ne artik insanlar ugramaz olmuslardir. Öyle görünür ki birgün Kirklareli bütün bunlari kaybetmis, Veba salginindan sehri bosaltan, daglara, bayirlara kaçan insanlar gibi, ormanlik alanlara gitmek zorunda kalacaktir. Kim ne derse desin bugün Kirklareli geçmis zenginligini, renkliligini kaybetmis bir yerdir. Örnegin orkestralari, bando takimlari çoktan tarih olmustur. Artik At Kosularini bilenler yoktur.

Simdi elimde incelemekte oldugum Istanbul’dan bir yazarin KAYBEDILEN SEYTANDERESI adli kitapçigi bulunuyor. Yazar, kitabi incelememi, bir de önsöz yazmami istedi.

Seytanderesi’nin kaybedildigi, Kakava’nin tarihi hüviyetinin silinip gittigi dogrudur. Belediyenin Kültür Sanat Kent Konseyi Grubunun bunlari arastirip sormasi, yitirilenlerin yerine neleri koyabilecegimizi Belediye Baskanligina önermesi gerekir. Bu anlatilanlarin, kaybedilenlerin tümü bu kentte yasamislarin, yasayanlarin kültürüdür. Sözgelimi, Kirklareli’nde Bagcilik ve Sarap Kültürü’nü bir kenara atmak mümkün degildir. Hardaliye baslibasina bir ticari potansiyeldir. TOKMAOÄzLU KÜLTÜRÜ halen yasamaktadir. Birgün gelecek burasi da Istanbul’un Sulukule’si gibi ünlenecektir. YAHUDI SOKAÄzI artik bir nostalji olmustur. Bu sokakta yer alan birtakim seylerin korunmasi gerekir. Çünkü bu sehrin geçmisinde Yahudi Kültürü önemli rol oynamis, bu kültürden insanlar çok seyler kazanmislardir.

Sunu vurgulamak istiyoruz: Birsey olmak için mutlaka bir seyler yapmak gerekir. Kirklareli ne olacaktir? Kirklarelililer, Kirklareli’nin nasil olmasini istemektedirler? Kent Konseyinde bunlarin konusulup tartisilmasi, Belediyeye önerilmesi lazimdir. Yani herkes karanligin bir ucuna isigini (varsa tabii) tutmalidir. Yoksa, karanliklar nasil aydinlanacaktir? Sen yanacaksin, ben yanacagim karanliklar böyle yok olacaktir. Herkes düsünmelidir: Degerlerimizi, zenginliklerimizi neden kaybediyoruz? Bunlari nasil koruruz? Sorunumuz budur.

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com        

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol