Kırklareli'nin kültürleşme, aydınlanma sürecinde bir takım "İtici Güçlerin" rolü vardır. Bunların başında "İz Bırakanlar" gelmektedir. Bugün Kırklareli'nin bazı yörelerinde Şeyh Bedrettin'in etkisi hala sürmekte, ağıtları, türküleri söylenmektedir. Bu konuda Kırklareli zengin bir folklora sahiptir. Adı duyulmamış, Karıştıranlı Behiçti (Sinan Çelebi), Vizeli Alaeddin Kaygusuz bir döneme damgalarını vurmuş düşün ve sanat erleridir. Biz bu yazımızda Behiçti'den söz etmek istiyoruz.
İstanbul'un ilk sancak beyi Karıştıranlı Süleyman Bey'in oğlu Sinan Çelebi diğer adı ile Behiçti Lüleburgaz ilçesine bağlı Karıştıran'da doğdu. Behiçti mahlası ile şöhret bulmuştur. Doğduğu ve yaşadığı (1520'de öldüğü tahmin ediliyor) dönemlerde Karıştıran, çok koşan tavşanları, IV. Padişah Avcı Mehmet'in Av Köşkü, İpek Yolu üzerindeki kervansarayı ve "Çamur Ovası" ile ünlüydü.
Behiçti'nin ne zaman doğduğu, hangi yılda öldüğü bilinmiyor. Yazılı kaynaklar 14. yüzyılda yaşadığını bildiriyorlar. Evliya Çelebi ise İkinci Sultan Beyazıd (Sofu Beyazıd) döneminin ünlü ozanlarından olduğunu söylüyor. Buna göre Behiçti'nin 14. yüzyılın ortaları ile 15. yüzyılın başlarında yaşadığı anlaşılmaktadır. Ancak yaşamı hakkında fazla bilgi yok. Osmanlı Devleti'nin Rumeli'de dal budak saldığı bir zamanda Sancak Beyliği yapmıştır. Bilgili, kültürlü, saygın bir kişi olmalı ki idarede yer almıştır. Edebiyatta "Hamse" denilen türde, beş bölümlü manzum öyküler yazmıştır. Tabii o devirde Türk yazı ve edebiyatında düz yazı (nesir) türü yoktu ki başka türlü yazsın. Edebiyat tarihçisi Mustafa Nihat Özen, "İslam Edebiyatı'nda önemli yeri olan bir yazarın beş eserinden meydana gelen kitabına HAMSE dendiğini, Divan Edebiyatı'nda "Hamse Sahibi" olmanın kişiyi önemli bir konuma getirdiğini yazmaktadır. Ayrıca Türkçe'de ünlü "Hamse"ler arasında Behiçti'ye ait Hamse'nin önemli bir yer tuttuğunu söylemektedir.
Behiçti'nin Hamse'si şu eserlerden oluşmaktadır:
"Şah-ü Gede, Vamık- ü Azra, Yusuf-ü Züleyha, Hüsn-ü Nigar, Süheyl-ü Nevbahar, Leyla Vü Mecnun" bu öyküler yüzyıllar boyu yüksek tabakanın ilgisini çekmiş konular üzerinde yazılmıştır. Leyla ve Mecnun ise ünlü bir şark klasiğidir.
Behiçti Hamse dışında bir de "Beyazıd ve Cem Sultan" olaylarını anlatan manzum bir tarih kitabı yazmıştır.
Bilindiği gibi Sultan Beyazıd vaktinden önce tahttan çekilmek, yerine oğlu Ahmet'i bırakmak istiyordu. Fakat buna diğer oğulları, özellikle Trabzon Valisi Yavuz Selim karşı çıkıyordu. Babasını bu kararından vazgeçirtmek amacıyla 1511 yılında ordusu ile Karadeniz'i geçmiş, Tuna üzerinden Edirne'ye gelmişti. Sonra bazı ödünler ve koşullar karşılığı babası ile savaşmaktan vazgeçmişti. Ancak bu anlaşma yürümedi. Yavuz Selim "ÇAMUR OVA" denilen Karıştıran ile Ulaş arasında babasına bağlı kuvvetlerle tekrar şiddetli bir muharebeye tutuştu. Sonunda savaşı yitirdi. 3 Ağustos 1911'de Lüleburgaz, Pınarhisar, Demirköy üzerinden İğneada'ya geldi. Buradan Kefe'ye geçti.
Bu tarihsel olaylar Karıştıranlı Behiçti'yi çok etkilemiş ve düşündürmüştür. Özellikle olayların geçtiği coğrafyanın insanı olmak onun düşün yaşamında önemli rol oynamıştır. Behiçti bunu yaşamış, "Beyazıd ve Sultan Cem" yapıtını yazmıştır. Ancak eserin ele geçen ve son kısmı eksik olan tek yazma nüshası, Yıldırım Bayezid'in saltanatı ile başlamakta ve Sadrazam Karamani Nişancı Mehmet Paşa'nın katline (1481'e) kadar gelmektedir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol