KIRKLARELI'NIN KÜLTÜR HAYATINDA1990â?"1994 DEVRIMI

Halk çabuk unutur fakat tarih unutmaz. Çünkü tarih bir halkin, bir ulusun bellegidir. Bugünkü müze binasini Belediye yikmaya karar verdiginde biz burada Kirklareli Müzesi açilmasi için mücadele ediyorduk. Ilgililer, yetkililer ise Kirklareli’nde müze açilmasi için eser yok diyorlardi ve bunu zamanin Kültür Bakanliginin bir görüsü olarak söylüyorlardi. Ancak Kirklareli’nin kültür potansiyeline iliskin hazirladigimiz bir rapor Kültür Bakanligi’na ulasinca Bakanligin görüsü degismistir. 1990 yilinin ilk yarisinda iki Kültür Bakani Kirklareli’ne açilis ve yatirim için gelmistir.

1990 yilinda bizim önerimiz üzerine Burhan KARAÇAM babasi Op. Dr. Hüseyin Karaçam anisina Il Halk Kütüphanesi bünyesinde bir konferans salonu meydana getirdi. O zamana kadar kütüphanenin içinde bir toplanti yeri, konferans salonu yoktu. Yine o sira bizim önerimizle Il Halk Kütüphanesinin bir odasinda KIRKLARELI ARSIVI olusturmustu. Bir kütüphane bünyesinde bir KENT ARSIVI olusturmak Türkiye’de ilk defa oluyordu. Bu tür bir arsiv oldugu dünyada sadece Ingiltere’de biliniyordu. Nitekim Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölüm Baskani Prof. Dr. Jale Baysal gönderdigi bir yazida “KIRKLARELI ARSIVI” ne kütüphanede yer verilmesini Ingiltere örneginde oldugu gibi, ülkemizde de çigir açacak bir hareket olabilir” diyor ve olay böyle degerlendiriliyordu. O zaman kütüphanenin bünyesinde bir konferans salonu, Kirklareli Arsivi ve Bilgisayar, Video ve Yabanci Dil Sistemi olusturulmasini önemli bir kültür hareketi gören zamanin Kültür Bakani Namik Kemal Zeybek 3 Agustos 1990 tarihinde Kirklareli’ne gelmis, bunlarin açilisini yapmistir. Bu açilis dolayisiyle ben ve bazi basin mensuplari Yerel Gazete Koleksiyonlarimizi Kirklareli Arsivine vermistik. Açilistan sonra arsivin amacina ulasip ulasmadigi ise ayri bir yazi konumuz olacaktir.

Kirklareli’nde bu kültür hareketleri sürdürülürken Belediyenin yikim karari aldigi, yikilmasi için idari mahkemelere basvurdugu eski Belediye binasinda ise KIRKLARELI MÜZESI çalismalari sürdürülüyordu. Ancak bu çalismalar devam ederken yani konferans salonunun ve Kirklareli Arsivinin açilmasindan iki yil sonra 28 Aralik 1992 tarihinde Basbakan Yardimcisi rahmetli Erdal Inönü ile birlikte Devlet Bakani Prof. Dr. Türkân Akyol, Devlet Bakani Mehmet Kahraman, Sanayi ve Ticaret Bakani Tahir Köse, Kültür Bakani Fikri Saglar ve Turizm Bakani Prof Dr. Abdülkadir Ates Kirklareli’ne gelerek bugün Kirklareli Üniversitesi’nin Merkez ve Rektörlük binasi olarak kullanilan Trakya’nin cumhuriyet tarihinde ilk KÜLTÜR MERKEZI’nin temelini atmislardir. O sira Kirklareli Valisi Çetin Birmek, Belediye Baskani Kadir Gökçe ve ekibi isbasindaydi.

Kültür Merkezinin temelinin atilmasindan bir yil sonra yani 1993 yilinda Bakanlar Kurulu Karari ve Kültür Bakanliginin destegi ile Prof. Dr. Mehmet Özdogan Baskanliginda Kirklareli Asagipinar ve Kanligeçit Kazilari baslamis ve bu kazilar sayesinde Avrupa tarihini ve kültürünü degistircek bulgulara ulasilmistir. Kazilardan bir yil sonra da 14 Ocak 1994 yilinda Kültür Bakani Fikri Çaglar, Bas Danismani Cevdet Kocaman, Hukuk Müsaviri Turan Karakas, Kütüphaneler Genel Müdürü Prof. Dr. Tülin Saglam Tunç ve Müzeler ve Kazilar Daire Baskani Kudret Ata Kirklareli’ne gelerek, Kirklareli Müzesi ile Inece Kasabasi Halk Kütüphanesinin açilisini gerçeklestirmislerdir. Bu arada Kirklareli’nin ünlü Gölge Oyunu Sanatçisi Karagöz’ün heykeli dikilmistir. Bu münasebetle Kültür Bakani Fikri Saglar Kirklareli için su degerlendirmeyi yapmistir:

“Kirklareli, zengin folklorik degerleri ve yapitlariyla ülkemizin adeta Bati’ya açilan penceresidir. Bakanligimiz Kirklareli’ye bu dogrultuda ayri bir önem vermektedir. Çünkü Kirklareli tarihi ve kültürel yapitlari ile geçmisten gelecege uzanan bir uygarlik köprüsüdür.”

1990 yilinin ilk yarisinda bu kültür hareketleri ve yatirimlari ile birlikte Kültür Bakanligi Kirklareli’nde Devlet Türk Halk Türküleri Korosu olusturmak için harekete geçmis, ancak zamanin Kirklareli Milletvekilleri hazirlanan Kararnameyi Basbakanlik nezdinde takip etmedikleri için Devlet Halk Musikisi Korosunun kurulmasi gerçeklesmemistir.Bunun disinda ve bundan sonra Türkiye’de bir ilk daha Kirklareli Müzesi’nde gerçeklestirilmis, benim önerimle yakinlarim müzede Av ve Yaban Hayati seksiyonunu meydana getirmislerdir. Tahnit edilmis kuslari satin alarak müzede bu ilki olusturmuslardir.

Ben, Kirklareli’nde bu 1990-1995 arasini bir Kültür Devrimi olarak görürüm ve olayi 1930 yilinda Atatürk’ün Kirklareli’nde baslattigi KÜLTÜR DEVRIMI’nin yillar sonra bir devami olduguna inanirim. Kirklareli Üniversitesi’nin açilmasi bu bilim ve kültür devriminin son halkasi olmustur. Gelecek yazim bu hareketin sonuçlari üzerine olacaktir.

                                         nazifkaracam@gazatetrakya.com  

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol