KIRKLARELİ HARDALİYE ŞENLİĞİ IŞIĞINDA BAĞCILIĞIMIZ

Geçen pazartesi ''Geleneksel Kırklareli Hardaliye Şenliği"nin beşincisi yapıldı. Şenliği düzenleyenler Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Öğretim Görevlisi Münür Saygın, Kırklareli Üzüm Üreticileri Birliği Kurucu Başkanı Ali Haluk Korur, Kırklareli İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dr. Hakan Keçeci. Konuşmacılar, toplantı Başkanı Münür Saygın: Anadolu Üniversitesi Kırklareli İl Temsilcisi ve Büro Yöneticisi, Eski Bağcılardan Münevver Şakacı, Kırklareli Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sadık Çuar, Ziraat Mühendisi Melahat Dedetürk idi. Hardaliye Şenliği ve toplantısında da Sayın Vali Mustafa Yaman ve bazı yetkililer toplantıdaydılar. Toplantının konusu ''BAĞCILIK ve HARDALİYE'' idi. Ali Haluk Korur'un konuşması ile başlayan toplantı da eski bağcılık ile Hardaliyenin yapımı, gıda olarak Hardaliyenin önemi ve özelliği öne çıktı.
Tarihte Evliya Çelebi, Kırklareli'nin orman misali bağlarından, Büyük Salkımlı Üzümlerinden ve elde edilen ürünlerden bahsederken HARDALİYE'den söz etmemiştir ama, Hardaliye o zaman da vardı. Zaman içerisinde Hardaliye Türk Müslümanları için gıda ve gelir kaynağı olmuştur. Kaliteli ürün elde etmek için yapım bilgi ve tekniğini geliştirmişlerdir. Sonuçta Osmanlı aydınları ve Osmanlı sosyetesi arasında, İstanbul meşrubat çeşitleri içerisinde Hardaliye önemli bir yer işgal etmiştir. Mesela 1800'lü yıllarda İstanbul'un Laleli ve Aksaray semtlerinde KIRKLARELİ HARDALİYESİ satan özel meşrubat dükkanları vardı. Osmanlı toplumunun varlıklı kesimleri Ramazanda oruçlarını hardaliye ile bozarlardı. Türk basın tarihinin Şeyhül Muharirin'i kabul edilen gazeteci yazar Burhan Felek anılarında Kırklareli Hardaliyesi'nin ''NEFİS BİR İÇKİ (Meşrubat)" olduğunu, yazın deniz serinliği veren Kırklareli ormanları gibi insana serinlik verdiğini anlatır.Hediye olarak Hardaliye alınıp verildiğini söyler.
Konuşmacılar Kırklareli bağcılığını ve Hardaliyesini anlatırlarken bugün o bağ zenginliğinin, hardaliye güzelliğinin olmadığını dile getirmişler, ancak son yıllarda YENİ ve KARARLI BİR BAĞCILIK HAREKETİ'nin, Hardaliye yapımının başladığına dikkati çekmişlerdir. 20 Aralık 1930 da Kırklareli'ne gelen Mustafa Kemal Atatürk Belediyede, Belediye Meclis Üyeleri ile konuşurken Belediye Zabıta Müdürü Süleyman Önen'in kendisine ikram ettiği Hardaliyeyi içtikten sonra, ''HARDALİYEYİ MİLLİ MEŞRUBAT HALİNE GETİRİNİZ'' buyruğunu yapmıştır. Yıllar sonra Hardaliye hatırlanmış, bağcıları tetikleyen sebep olmuştur. Bugün Hardaliyenin gıda sanayinde birçok Holding'in gündeminde ilgi konusu olduğunu, ciddi bilimsel ve ekonomik araştırmalar yaptıklarını biliyoruz.Bir süre önce ünlü bir gıda sanayicisi bize gelerek Mustafa Kemal'in Hardaliye ile nasıl ilgilendiğini sormuş, olay hakkında bilgi almış, bilginin yer aldığı ''ATATÜRK KIRKLARELİ'NDE" kitabımızın resmini çekmiştir.
Bize göre bu durumda Atatürk'ün Kırklareli'ne geldiği 20 Aralık günü aynı zamanda HARDALİYE GÜNÜ olarak tescil edilmeli.Kırklareli Kent Konseyi'nin üzerinde durduğu Hardaliye Olayı ''20 ARALIK ATATÜRK ve HARDALİYE GÜNÜ'' olarak resmen bir karara bağlanmalıdır.1974 yılı Belediye Meclisi Atatürk'ün Kırklareli'ne gelişinin resmen kutlanması kararını alırken aynı zamanda ''20 ARALIK ATATÜRK GÜNÜ'' olarak ilan etmiştir.Bu meclis kararı arşivimizde bulunmaktadır.
Hardaliye Şenliği toplantısı yararlı bir toplantı olmuştur.Bağcılık ve Hardaliye konusunda halkla bilgi akışı sağlanmıştır. Biz her vesileyle bağcılığın ve Hardaliyenin gündemde tutulması , güncelliğinin kaybolmaması gerektiğini faydalı buluyoruz. Kent Konseyi Üzüm Üreticileri Birliği ve Kırklareli İl Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliği devam etmelidir.