Tuna'nın ötesinde İskitler oturuyordu. Fakat "sürülmüş toprakları, ne kentleri vardı." Ön Asya'nın büyük ve iddialı hükümdarı Darios (Dara) yönetimindeki Persler (Eski İranlılar) Traklar'ın, İskitlerin, Ödrüslerin yurduna geliyordu. Traklar "Pers Olayı"nı tevekkülle karşıladılar. Çünkü Tuna'nın ötesini dahi bilmiyor, burada arıların yaşadığına inanıyorlardı. "Tuna, İskitler ile Traklar arasında sınır oluşturuyordu."
Traklar kaba saba, yağmacı, çapulcu olmalarına karşın müziği, şarabı, eğlenceyi biliyorlardı, seviyorlardı. Trakya onların şarabı ile ünlüydü. Daha o zamanlar Kırklareli ve yöresi Büyük Salkımlı Üzüm yetiştiriyordu. Zira bu yerler Trak halkının Yaşama ve Şarap Tanrısı Dionysos (Diyonizos)a adanmıştı. Kırklareli de tarih boyunca şarap ve hardaliye yapan ve satan bir yer olarak tanındı. "Tarihin Babası Herodot"u yorumlayan Fransız tarihçisi François Hartog, "şarabın tarihte bir çiçek olarak görüldüğünü" söyler. Ama Herodot'un da "Atina emperyalizminin emrinde bir coğrafyacı" olduğu aklın bir ucunda tutulmalıdır.
ÜÇ SÜTUNDAN BİRİNİ "TEAROS KAYNAKLARI" OLAN KAYNARCA'YA DİKTİ
Tarihin "Büyük Kral" olarak andığı Pers Hükümdarı Darios tarihte ilk kez su sınırları üzerine büyük köprüler kurarak düşman ülkelerini arayan biridir. İstanbul Boğazı'ndan 600-700 bin kişilik ordusunu Traklar'ın Yurdu'na geçirmiş, burada İskitler'i aramış kişidir. M.Ö. 513 yılında çıktığı bu İskit Seferi sırasında Trakya'da Istranca eteklerinde kalan Tarihi Yol'u izleyerek, Çatalca, Saray, Vize, Pınarhisar üzerinden Kırklareli'ne gelmiştir. Tabii günümüzden 2528 yıl öncesinin şartlarını düşünmemiz gerekir. İstanbul Boğazı'nı köprü yapıp ilk geçen Persler yani İranlılar olmuştur. Boğazı geçip Trakya üzerinden İskitler (Sakalar) üzerine yürüyen Pers Hükümdarı bir türlü İskitler'le temas kuramamış, savaş yapamamıştır. Çünkü İskitler hareketli, yerinde sabit durmayan bir ulustur. Bunun üzerine Darios İskit Kralı'na bir mektup yazarak “karşıma çık" diyerek bir çağrıda bulunmuş, ancak İskit Kralı bu mektuba "Benim vatanımın sınırları yok. Ben her yerde varım" şeklinde bir cevap yazarak savaşmaktan kaçmıştır. Darios buradan Atina üzerine yürümüş, Atinalılar'la girdiği savaşı kaybetmiştir.
Pers İmparatorluğu'nun simgesi olan Kaynarca'ya dikilen anıt ne olmuştur? Bunu tarihe sormak gerekir. Kaynarca, Istranca (Yıldız Dağları) eteklerinden bir sayfiye soğuk ve sıcak akan su kaynakları ile meşhurdur. Avrupa'dan Asya'ya, Asya'dan Avrupa'ya geçen KRAL YOLU Kaynarca'nın biraz ötesinden geçmektedir. Bu yoldan sefer yapan uluslardan biri Darios'un bu anıtını almış götürmüş olabilir. Anıt, Balkan Savaşları'na kadar yerinde görülmüştür. Buna göre, anıt gitmiş geriye bilgisi kalmıştır. Biz Anıt'ın bilgisine göre dahi bir şey yapmış değiliz. Herodot Tarihi'nin okumasaydık bilgisinden bile mahrum olacaktır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol