Roma İmparatorluğu dünyaya yenilikler getirmiş bir devletti. Avrupa'nın yarısı, Balkanlar, Kafkaslar, Anadolu, Ortadoğu Roma'nın toprakları idi. Mısır, Afrika'nın kuzeyi doğal olarak Roma'nın idi. Anlı şanlı bir imparatorluktu. Yani bir anlamda Dünya Devleti idi. "Roma Hukuku" diye bir Hukuk Sistemi'ne sahipti. "Bütün Yollar Roma'ya Çıkar" özdeyişi Roma'yı anlatır. Roma sanatta, edebiyatta ileri bir ülke idi. Mermeri nakış gibi işlemiş, heykeller yapmış, heykellere estetik vermiş sanatçılara sahipti. Trakya İsa'dan sonra 40'lı yıllarda Roma'nın bir Eyaleti (Vilayeti) idi. İstanbul-Belgrat (Yugoslavya) arasında bir kervan yolu vardı. Bu yolda yolcular için her şey düşünülmüştü. Mesela geceleme için 31 istasyon, 43 Konaklama Yeri, vardı. Avusturyalı Tatarlar yeni postacılar bu yolu 30-31 günde katederlerdi.
İmparator NERON M.S. 61 yılında imparatordu. Roma'yı yıkıp bir tepeden seyretmişti. Köle düzenine sahipti. İnsanlar pazarlardan alınıp satılıyor, savaşa sürülüyor, eğlence için stadyumlarda aç bırakılmış hayvanlara bırakılıyor, Roma sosyetesi de bu manzarayı tribünlerde seyrediyor, çılgın gibi aç hayvanların vahşice saldırılarını alkışlıyorlardı. Bu duruma bir Köle Pazarı'ndan satın alınmış, Roma ordusuna asker yapılmış Türkiye Trakyasından özgürlük savaşçısı SPARTAKÜS karşı çıkmış, özgürlük savaşı başlatmıştı. Spartaküs, UZAK TRAKYALI dedikleri Türkiye Trakyası'nın Kırklareli Bölgesinde Poyralı-İslambeyli arasında yaşamış olan PARPRA Kavmi'nden bir sığır çobanı idi. Bir rivayete göre Lülerburgaz'ın Misinli Köyü Pazarında satılmıştır.
Yukarda değindiğimiz gibi Romalılar yolun mucidi idiler. Trakya'da yaptıkları ve halen geçiş yerleri belli olan bu yollar Parke Taşlarla işlenmiştir. Romalıların Trakya'da yaptıkları imar hareketleri, düzenlemeler, yollar NERON (İ.S.61 yılında) ve imparator CLADİUS (İ.S.46 yılında),Vize Eyalet Merkezi olduğu zamanda gerçekleşmiştir.
Romalılar'dan günümüze gelip Kırklareli'ne bazı İLKLER'İN, bazı GİRİŞİMLER'İN ve OLAYLAR'IN bilgisine ulaşmış oluruz.
Kırklareli halkı tiyatro ile 1890 yılında tanışmıştır. Trakya turnesine çıkmış olan Ahmet Fehim Bey'in Tiyatro Ekibi Edirne'den Kırklareli'ne gelmiş, tiyatro oynamıştır.
Kırklareli ilk elektriği 1930 yılında, Atatürk'ün ziyareti dolasıyla gördü. Temin edilen küçük bir jeneratör birkaç lambayı aydınlatmıştı. Belediye elektriği ise 1934 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Çekoslavakya'dan alınan 7 tonluk bir motor uzun yıllar, 1963 yılına kadar şehri aydınlatmıştı. Cumhuriyet'in ONUNCU yılında (1933) Gençlikspor'a ait bir jeneratör ile Namazgah Caddesi aydınlatılmıştır.
20 Aralık 1930 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kırklareli'ne geldiğinde karşılayıcılar arasında Garnizon Komutanı ve Süvari Alayı Komutanı Mürsel Paşa (Bakü)de vardı. O zaman Garnizon yani Merkez Komutanlığı bugünkü Verem Savaş Dispanserinin karşısında, Komutanlık binası ise Yaylaya çıkan caddenin sağında muhteşem bir binada idi. Bu bina 1970'li yıllarda yıkıldı. Mürsel Paşa bugün Aral Pasajı'nın olduğu yerde Ahmet Aral'ın Rumlar'dan kalma konağında oturuyordu. Merkez Komutanlığı ve Dispanser önünden Namazgah Caddesine inen biraz güneyinde Gençlik Sineması’nın yanında Gençlikspor binası bulunmaktadır. O binada Kırklareli halkı ilk defa Sessiz Sinema ile tanıştı. Sinemanın sahibi Kotopati adında bir Rum idi.
1920'de Kırklareli'ni Padişahın Meclis-i Mebusunda Müftü Bahattin Efendi temsil ediyordu. Bahattin Efendi'nin Asılbeyli Köyünden bir aileden aldığı Hayri isminde evlatlık oğlu vardı. Bahattin Efendi İkizler Lokantası’nın orada oturuyordu. Elektrikçi Hayri'lerin evi de oralarda olduğu için Kırklarelililer iki Hayri’yi karıştırıyorlardı.
Bugün Yayla'da oturanların Dr. Arif İsmet'in evi dedikleri muhteşem evi Dodopolos adlı zengin bir Rum'un evi idi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol