KIRKLARELI VALISI VE ATATÜRK'ÜN TELGRAFÇISI

Atatürk'ün özel telgrafçisi, arastirmaci yazar Sadi Borak'i Istanbul Musatafa Kemal Dernegi Devrim Konseyi toplantisinda tanidim. Yil 1960 baslariydi. Oraya rahmetli dostum Istanbul Nimet Abla Camii Fahri Hatiplerinden yazar Ercümend Demirer ile gittim. Ercümend Demirer "KEMAL ATATÜRK"ve Din kitabinin yazariydi. O sira Istanbul gazetelerinde birinde yaziyorudu. Bir yanlis anlamayi önlemek için hemen söylemeliyim ki Istanbul'da Piyango Bayii Nimet Abla yaptirdigi cami için kurdugu vakfin yönetiminde ve cami imamlarinin Atatürkçü olmalarini sart kosmustur. Ercümend Demirer cami hatipligini fahri yapiyordu. Kendisi Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanim'a Kur'an okumus biriydi. Mustafa Kemal, Çanakkale Zaferi'nden sonra Istanbul'da annesini ziyarate geldiginde Ercümend Demirer'in Kur'an okurken bulmus, kendisine iltifatlarda bulunmustur. Ercümend Demirer ile 1970'li yillarda ATATÜRK ENSTITÜSÜ'nde beraber, BILDIRICI ÜYE idik.
Biz Mustafa Kemal Devrim Konseyi toplantisinda iken oraya Sadi Borak geldi. Ercümend Demirer beni ona tanitti ve ondan sonra rahmetli Sadi Borak ile dost olduk, görüstük, mektuplastik.. Birçok kitabini bana imzalayarak verdi.
Sadi Borak, Atatürk'ün ÇOK ÖZEL TELGRAFÇISI idi. Atatürk üzerine yazdigi sayisiz kitaplarindan da belli olmaktadir. Borak'in bütün kitaplari Atatürk'ü anlatma bakimindan önemli de onlarin içinde "IKTIDAR KOLTUÄzUNDAN IDAM SEHPASINA" ve "HACI SÜLEYMAN EFENDI" kitaplarini milli mücadeleyi ve miili mücadele  Ittihatçilarini  tanima bakimindan çok yararli bulmusumdur.
Sadi Borak'in "Iktidar Koltugundan Idam Sehpasina" kitabinda anlattigi birçok kisi arasinda Atatürk'e hazirlanan Izmir Suikasti'nda adi geçen Ankara Valisi Abdülkadir Bey'in öyküsü, birazda Kirklareli'ni ilgilendirdigi için, benim için ayri bir özellik tasimistir.
Okuyanlar bilir ve hatirlarlar, Ankara Valisi asker kökenli bir validir. Suikastla ilgisi dolayisiyle tutuklanacagini anlayinca Ankara'dan Kaçmis, Istanbul'a gelmis, Istanbul'da Enver Pasa'nin esi Naciye Sultan'in Bakirköy Çiftlgi'nde bir tavuk kümesinde saklanmis, buradan Bulgaristan'a kaçmak için geldigi Kiyiköy (Midye) ormanlarinda yakalanmistir. Sadi Borak bu olayin Kirklareli bölümünü arastirmak için Kirklareli'ne geldigini bir vesileyle söylemistir. Bu arastirmayi 1930'lu yillarda yaptigini saniyorum.
Sadi Borak 1960li yillarin basinda ikinci defa Kirklareli'ne bir baska arastirma içi gelmis, bu vesileyle de Kirklareli Valisi Mehmet Saraçoglu'nu ziyaret etmistir. Bu olayla ilgili Sadi Borak bana yazdigi bir mektupta Valiyi ziyaretini söyle anlatmistir:
"Valinin yaninda Istanbul'dan bir konuk sifatiyla girdim. Konusurken gazeteci oldugumu, bir arastirma için geldigimi söyledim. Vali arastirmaci yazar oldugumu anlayinca, "Bana bak gazeteci yazar, arastirmani dogru dürüst yap. Gerçeklere uygun olsun. Åzimdi okumakta oldgum Sadi Borak'in "iktidar Koltugundan Idam Sehpasina"adli kitabinda yazdiklari gibi dogru, gerçege uygun olsun" dedi. Kitabimi bana gösterdi. Ben de, "Sayin Vali Bey bu kitabin yazari Sadi Borak benim" dedim.Vali sasirdi. Fazla bir sey demedi. Tatli bir ani oldugunu söylemekle yetindi."
Aziz dostum Sadi Borak, Kirklareli'nde yasadigi bu tatli aninin Kirklareli tarihine geçirmemi istemistir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol