Prof. Dr. Mehmet Özdogan 20 yildan beri Kirklareli’nin Asagipinar ve Kanligeçit mevkiinde arkeolojik kazilar yapmaktadir. Bu kazilarda çok önemli buluntular ortaya çikarilmis ve çok da önemli bilgilere ulasilmistir. Degerli bilim adami Özdogan zaman zaman bu kazilar ve buluntular hakkinda kamuoyuna açiklamalarda bulunmakta, toplumu ve özellikle Kirklareli halkini ve de yöneticilerini bilgilendirmektedir. Nitekim kazilarla ve buluntularla ilgili son bilgilendirmeyi bundan 5-10 gün önce Cumhuriyet Gazetesine yapmis, Güneydogu Avrupa’da ilk yerlesik köy halatina Asagipinar’da geçis yapan toplulugun ANA TANRIÇA heykelinin bulundugunu açiklamistir.
Olay bölgemizin tarihi bakimindan, Avrupa’da Köy Hayati’nin baslamasi bakimindan önemli bir tespittir. Günümüzden 8 bin yil önce Anadolu’dan gelip Kirklareli Asagipinar ve Kanligeçit mevkiinde köy hayatini baslatan lar bir anlamda Tirakya’nin ilk sahipleri olmaktadirlar. Onlar kimlerse Kirklareli’nin Asagipinar‘ da mevkiinde köy hayatinin ilk kültürünü yaratmislardir. Kendilerine göre bir uygarlik ortaya koymuslardir. Degerli bilim adami Prof. Dr. Mehmet Özdogan onlarin ANA TANRIÇA’larinin heykelcigini bulmustur. Demek bu ilk Kirklarelililer sanati, sanat eseri yaratmayi biliyorlardi, buna yetenekleri vardi.
Sayin Özdogan’i Kirklareli’ne ilk geldigi zaman tanimistim. “EFSANEDEN GERÇEÄzE KIRKLARELI” kitabimin yazimini bitirmek üzeriydim. Özdogan’a KIRKLARIN ATASI’nin Asagipinar’da oldugunu söylemistim. O, “hayir dedi Kirklar’in Atasi’ni Asagipinar’da degil, Polos Tepesi’nde ara.” Sonra düsündüm ki Tanrilar Olimpos Dagi tepesinde otururlar da neden Kirklar’in Atasi Polos (Yoguntas) Tepesi’nde olmasin.. Yirmi yildan beri hep onu düsünürüm. Prof. Dr. Mehmet Özdogan, Kirklareli için önemli bir kisidir. Fakat daha önemlisi onun Güneydogu Avrupa’da insanligin yerlesik hayata geçis tarihini ortaya çikarmasi, daha önce bilinenleri degistirmesidir. Sayin Özdogan Asagipinar ve Kanligeçit’te kazi alaninda ilk uygarligi ve ilk köy hayatini canlandirma projesi ile Kirklareli’ni Trakya ve Avrupa tarihinde önemli bir yere oturtmayi amaçlamistir. Bu bakimdan Sayin Prof. Dr. Mehmet Özdogan’in çalismalarina destek vermek, yapmak istediklerinin yaninda olmak gerekir. Elbet insanlar ilk köy hayatini ve yarattiklari uygarlik eserlerini görmek isteyecek, bunun için Kirklareli’ne geleceklerdir.
Hep söylüyor ve yaziyoruz. Kirklareli kültür ve arkeolojik eser ve doga zenginidir. Bunlarin bir kompozisyon içinde insanligin ilgisine ve bilgisine sunulmasi Kirklareli’ni bir baska yere götürecektir. Bu olayi görmek lazimdir. Tarihi ve kültürel zenginligimizi, doga güzelligimizi KARAGÖZ KÜLTÜR SANAT ve KAKAVA FESTIVALI’ne baglamamiz Kirklareli’nin tanitimi ve turistik bir yer olmasi bakimindan önem tasimaktadir.
Is suraya gelip dayaniyor. Biz oturdugumuz yeri ve çevresini tanimiyoruz. Ne Tearos Kaynaklarindan, ne Romalilarin Tearos Kaynaklarinin suyunu Istanbul’a götürmelerinden, ne Kirklareli’nin Istanbul müzelerindeki arkeolojik eserlerinden, ne Atatürk’ün ölecegi günlere yakin bir zaman da bu eserleri Dolmabahçe’de görmek istemesinden, ne Padisahlarin Av Bölgelerinden, ne Kus Saraylarindan, ne Martaniçka folklorundan, ne Ayanikolos Manastir ve kilise bollugunun neye delalet ettiginden, ne Polos Tepesi’ndeki kalenin öneminden, ne Eriklice’nin tarihinden ve de KIRKLAR’in yattigi yerin öneminden haberimiz var. Bana göre öncelikle Kirklareli’nde yasayan insanlari oranin tarihine baglamamiz gerekir. Yöremizi bir takim bilgisiz insanlarin yapmak istediklerinden kurtarmamiz lazimdir. Bilmem anlatabildik mi?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol