“Kirklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçilar Dernegi” dün Il Halk Kütüphanesi’nde “1908 Mesrutiyeti’nden, 1923 Cumhuriyeti’ne” adli bir konferans ve “Cumhuriyet Döneminde Fotograflarla Kirklareli” konulu bir sergi düzenledi.
Belediye Baskani Cavit Çaglayan, Il Milli Egitim Müdürü Halil Ecevit, Trakya Üniv. T.F. Kardiyoloji Ana Bilim Dali’ndan emekli ve 1996 yilinda Avrupa’da ‘yilin kardiyologu’ seçilen Prof. Dr. Gültaç Özbay’in da katildigi konferans..
Belediye Baskani Cavit Çaglayan, Il Milli Egitim Müdürü Halil Ecevit, Trakya Üniv. T.F. Kardiyoloji Ana Bilim Dali’ndan emekli ve 1996 yilinda Avrupa’da ‘yilin kardiyologu’ seçilen Prof. Dr. Gültaç Özbay’in da katildigi konferans saat 14:00’ da saygi durusu ve ‘Istiklal Marsi’ ile açildi. Sunuculugunu; KIRKSEDER üyesi Erman Ulusoy’un yaptigi konferans, Ögr. Görv. Münir Saygin’in açilis konusmasiyla basladi. Cumhuriyetimizin 85. yilini kutladigimiz bu haftada bu anlamli konferansa katilan herkese tesekkür eden Saygin, konusmasinda sunlari kaydetti:
“Dernegimiz 2 aylik yeni bir dernektir. Kökleri, 9 yil önce kurulan ‘Kirklar’in Sesi Sairler Grubu’na dayaniyor. Dernegimizin logosundaki kitap, kültür ve edebiyati; firça, sanati, sayfalarin hareketli olmasi da bir tabela dernegi olmayip, sürekli aktif olacagimizi göstermektedir. Dernek portföyümüz, üyelerimizin nicelikten çok niteligi önemsedigi bir bakis açisina sahiptir. Bugünkü konferansimizda, 1908 ve 1923 tarihleri arasindaki 15 yillik zaman diliminin ne kadar mesakkatli, çalkantili oldugunu isleyecegiz. Osmanli Devletinin yikilisi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulusu’ndan sonraki süreci, tarihsel olarak iyi analiz edemedigimiz için bugün, soykirim iddilariyla ve Güneydogu’daki ayrilikçi eylemlerle ugrasiyoruz. Bu olaylari zamaninda dogru olarak ögrenip, dünyaya anlatabilseydik, bugün bu sorunlarla ugrasmayacaktik. Fakat yine de geç kalmis sayilmayiz.”
Açilis konusmasinin ardindan gazetemiz basyazari, arastirmaci-yazar Nazif Karaçam, konferansin konusuyla ilgili konusmasini yapmak üzere katilimcilarin karsisinda yerini aldi. Cumhuriyetin çok iyi anlasilip eylemlerle bunu yasayabilir hale getirmek gerektigini vurgulayan Karaçam, Cumhuriyetten önceki dönemlerin son kisimlarina deginerek su açiklamalari yapti:
“Osmanli Devleti’ni Gaziler kurmustur ancak; devlet Türk’ün degil, Osman Gazi’nin adini almis, zaman içerisinde, bir sülale, bir aile devleti haline gelmistir. Osmanogullari, devletin ve mülkün sahibidirler. Mülkün üzerinde yasayan insanlar padisahin kullari ve tebaasidir. Devlet sahsi devlettir. Padisah mutlak yetkiye sahiptir. Devletin kisa süre içinde köklenip gelismesine önayak olan en büyük etken, itaattir. Osmanli devleti kurulusundan itibaren ilerlemis, ilerleme durdugu zaman ise, duraklama dönemi baslamis ve daha sonraki yillarda gerileme süreci görülmüstür. O zaman Osmanli aydinlari devleti kurtarmanin yollarini düsünmeye baslamislardir. 1839 Tanzimati böyle dogmustur.”
Bugünün IMF’sine benzeyen Düyun-u Umumiye ile ilgili de bilgiler veren Karaçam, Cumhuriyet’in temellerini atacak kisilerin hep bu dönemde dogmus olmasina dikkat çekti. Mustafa Kemal’in farkli oldugunu anlatan Karaçam, onun Türkiye sinirlarini daha Selanik’teyken çizdigini belirtti.
Karaçam açiklamalarina su sekilde devam etti:
“Cumhuriyet ortaya bir uygarlik projesi olarak konmustur. Herkes bilmelidir ki, bizim Cumhuriyetimiz bize özgü bir Cumhuriyettir. Degismek ilerlemektir. 85 yilda, insanimiz “ne kadar degismistir ve daha fazla degisip ilerleyebilir miydi?” gibi sorularin yanitini kendimizde aramak gerekmektedir. Atatürk’ü ve Cumhuriyeti ‘ne kadar anladik ve anlattik’ diye kendimize sormaliyiz. Laik Cumhuriyet kavramini yeterince anladigimiz ve halkimiza anlattigimiz pek söylenemez.
Tarih kuru bir felsefe ve kuru bir olaylar zinciridir ama, bize düsen tarihi iyi bilmek, tarihten kopmamak, tarihle bulusmak ve tarihin isiginda günümüzü aydinlatmaktir. Kimin atesböcegi kadar aydinligi varsa, bu toplumun karanligina isik tutmak en önemli görevi olmalidir.”
Karaçam, Halkevlerinin kapanmasindan uzun yillar sonra, bu tür derneklerin olusmasini önem verici bir gelisme olarak gördügünü ifade etti. Daha sonra KIRKSEDER üyesi Savas Erdem, konferansin degerlendirme konusmasini yapmak üzere kürsüye geldi. Cumhuriyetin 85. yiliyla ilgili düsüncelerini dile getiren Erdem, bu konferans vasitasiyla bilgilerin pekistirildigini ve unutulanlarin hatirlandigini söyledi.
Bu açiklamalarin ardindan, gazetemiz yazarlarindan Hasan Öztürk, baglamasiyla, Türküler esliginde katilimcilara hos dakikalar sundu. Konferansin ardindan “Cumhuriyet Döneminde Fotograflarla Kirklareli” konulu sergiyi gezen katilimcilar faailyetten oldukça memnun kaldiklarini dile getirdiler.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol