1940'lı yılların ortalarından beri ders kitaplarının dışında çeşitli dergiler okumuşumdur. Bu çeşit çeşit dergilerin sayıları o kadar çoğalmıştır ki insanın şaşırmaması mümkün değildir. Okuduğum dergileri yıl yıl ciltletmişimdir. Mesela bu dergilerin içinde VARLIK DERGİSİ en eskisidir, en uzun ömürlü dergidir. Bir zamanlar bu dergiye ben de yazmıştım. Yeri gelmişken yazı yazdığım dergileri de söyleyeyim: Varlık, Yücel, Eğitim Hareketi, Pazar Postası, Yeni Adam ve bazıları.
Edebiyatta dergi önemli bir yayın organıdır. Haftalık, Aylık çıkan dergiler vardır. Çok daha ciddi ve bilimsel bazı dergiler vardır ki onların üç ayda bir çıktıkları olmuştur.
Yaşım ilerlediği için yavaş yavaş dergi okumaktan uzaklaşmaya başladım. Şu an BİLİM ve ÜTOPYA Dergisi'nden başka okuduğum dergi yoktur. Bir süre öncesine kadar TÜRK EDEBİYATI Dergisi'ni de okuyordum.
Geçenlerde bir gazetede Mahir Demir'in dergiler üzerine bir yazısı çıktı. Yazar 20'ye yakın dergi yöneticisiyle görüştüğünü, onların verdiği bilgiye göre Türkiye'de dergi yayınlarını okuyucu desteklerken, Avrupa dergilerini devletlerin desteklediklerini söylüyordu. Türk okuyucusu devletin dergilere yardımlarını, fikir ve düşüncelerine müdahale olarak kabul etmektedir. Bu yüzden dergilerin yayın hayatı zaman zaman kesintiye uğramakta, hatta tamamen yayından düşmektedirler.
Fikir ve ideolojilerine göre de dergiler çeşitlilik gösterirler. Sağcı dergiler olduğu gibi Sol ideolojiye dayalı yayın yapan dergiler de vardır. Mesela geçmişte bizim bakıp kenara koyduğumuz dergiler vardı. Sol yandaşlı dergiler ideolojik dergilerdi. Sağ veya sol kesime hitap eden dergilerin okuyucusu bellidir. Türkiye'de kitap okuyan az olduğu gibi dergi okuyan da azdır. En fazla okunan derginin ayda 3-4 bin adet bastığı tahmin edilmektedir. Gazete okuyucusu da öyledir. Şu an Türkiye'de tiraj yapan gazete "Zaman" Gazetesi'dir. Onun dahi günlük baskı adedi bir milyonu geçmez. Oysa İngilizler "BİR İNSANIN DÜNYASI OKUDUĞU GAZETE BÜYÜKLÜĞÜNDEDİR" derler. Günde bir gazeteyi, ayda bir dergiyi okumayı şart koşarlar. Tabii ayda bir kitap okuyan da iyi bir okuyucudur.
Türk insanı Batı'dan "DÜŞÜNEN KAFA" almadan önce edebiyat örnekleri aldı. Onları okuyarak DOĞULU olmaktan kurtulacaktı. Fakat olmadı, Doğulu kaldı. Bizim ilk edebi faaliyetimiz, eylemimiz masal okumak olmuştur. Masalın yanına romanı, hikayeyi, tiyatro eserini koymakta geç kaldık. Kitaba da çok geç sahip çıktık. Dergi ise çok sonraları okuma dünyamıza girdi. Ancak bugün dergi, kitap, gazete okuyan, TV izleyen insanlarımız milyonlarcadır. Bir gün Türk insanı on yılda bir kitap, bir dergi okurken ayda 15 - 20 kitap okuyan çağdaş insan olacaktır. Buna inanıyorum. Peygamberler ümmetlerine "OKUYUN" demişlerdir. Bir gün elbet okuyacaklardır. O zaman dünyayı anlamış, hayatın gerçeklerini öğrenmiş olacağız. Kolay değil tabii ümmeti millet yapmak. Cumhuriyetin hedefi insan olmak millet olmak davasını sonuçlandırmaktır.
Kitaplardan, dergilerden, masallardan nerelere geldik? Bir yıl sonu yazısı bu tür yazı olmaz ama bizde yazı dediğin bazen böyle olur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol