KITAPSIZ BÜYÜDÜK OKUMAYI UNUTTUK

Hep yazariz ya, Peygamberin ümmeti, Mustafa Kemal Atatürk'ün milleti okumuyor. Kitap okumaktan kaçiniyor. Oysa herkesin Kitap Kültürü'ne ihtiyaci vardir. Okuyan uluslarla kültür açigini baska türlü kapatmanin imkani yoktur.

Matbaanin Avrupa'da kullanima girmesini baz alacak olursak, Türkiye ile Avrupa arasinda 280 yillik bir Kültür Açigi bulundugu ortaya çikar. Bu Kültür Açigi Osmanlilar'dan cumhuriyete miras kalmistir. Buna cumhuriyet döneminde kapatilamayan kültür açigini da eklersek biz Avrupa dan yaklasik 300 yil gerideyiz. Bunu kapatmak için de bir gayretin içersinde degiliz. Çünkü okumuyoruz. Kitap, gazete ve dergi okumak bize iskence geliyor. Okumayi gereksiz görüyoruz. Saniyoruz ki ileri giden uluslar kitap okumadan gitmislerdir. Oysa dünyada yok böyle bir olay. Aksine, dünya aklin ve okuyanlarin hükmü ve kontrolü altindadir.

Türkiye bu Kültür Açigi'ni kapatabilir mi? Bu egitim ve kültür politikalari ile kapatamaz. Zaten ne Milli Egitim Bakanliginda ne de Kültür ve Turizm Bakanliginda yetiskinleri egitmek ve kitap okutmak için bir politika yoktur. Türkiye'de halkin egitimi diye bir sorun gündeme gelmemistir. Onu Atatürk Halkevleri ile yapmak istemis, fakat o öldükten sonra yönetime gelenler 1950 de Halkevleri ve Halkodalarini kapatmislardir. Milyonlarca kitabi bodrumlara atmislardir. Bu Vandalist Hareket çok partili hayatta bir IRTICA gibi görünüp algilanmistir. Dünya kültürü bilgiyi ve bilgilenmeyi öne çikarirken bizim Kültür Evlerini kapatmamiz, buralardaki kitaplari yok etmemiz uygarlasmadan, çagdaslasmadan bir sapma olmustur.

Arastirmalar gösteriyor ki Türk insaninin okuma ile arasi açiktir. Kütüphaneler geçmise oranla okuyucusunu kaybetmistir. Internet sayfalari da fazla okunuyor degildir. Türkiye'de bilgisayar sayisi ve internet sayfa ve siteleri artsa da BILGI TOPLUMU olmamiz çok zor görülüyor. Bu aci gerçek karsisinda sikayeti olanlarin sorunun aydinlanmasi için kalkip bir mum yakmalari gerekiyor. Türk insanini OKUMA ÖZÜRLÜ birakmak gelecek için tehlikelidir.

Bu ülkede halki ve ülkenin gelecegini ilgilendiren üç seyi önemli, hatta yasamsal buluyorum. Onlardan biri egitim, ikincisi Kitap Kültürü, üçüncüsü ise, Çalismak.. Atatürk bu üçü üzerinde önemle durmus, ulusuna, buyuruklarda bulunmustur. Ne güzel rastlanti ki bu üç konuyu da 20 Aralik 1930 tarihinde Kirklareli'ne geldiginde ele almistir. Kirklareli'nde kültür ile uygarligin ayni sey oldugunu söylemistir. Okumanin anlamak, anladigini anlatmak ve algilayip, yorumlamak, yeni sentezlere ve izlenimlere ulasmak oldugunu vurgulamistir. Üçüncü sorunu da "Bir seye çok ihtiyacimiz var; 0 da çalismak" demistir.

Osmanli Dönemi'nde halk kitapsizdi ve okuma yazma bilmiyordu. Osmanli'nin tebasi kitabi görmeden büyüyüp ölmüstür. Cumhuriyet kusaklari kitapla büyümüsler fakat okuldan sonra okumayi unutmuslardir. Dogal ki sorun sadece okumak, kütüphanelere gitmek, evlerde kitaplik meydana getirmek degildir. Sorun bilgiyi eyleme, üretime dönüstürmek, kültürü zenginlestirmektir. Bilindigi üzere "Kültür, ölü insanda diri kalan seydir." Insani geçmisten gelecege tasiyan kültürdür. Bu gerçegi unutmamak gerekir.

CEPSANAT’tan Alinti

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol