Kırklareli, tarım devriminin olduğu yer

54 yıldır arkeolojinin sır perdelerini aralayan gizemli çekicini elinden düşürmeyen, Türkiye ve dünya da 50 ayrı ilde çeşitli araştırmaların altına imza atan, Kırklareli'nde 10 yıldır dünya tarihinin tarım başkentini toprağın altından dünya kamuoyuna sunan Proje başkanı Prof Dr. Mehmet Özdoğan Kırklareli Valiliği ve Kırklareli Belediyesini iki yanına alıp, Kırklareli Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı ile Doğal Yaşamı Koruma Vakfının olumlu ve manevi desteği ile geçmişten geleceğe Kırklareli ile ilgili bilinmeyenleri basın mensuplarıyla paylaştı

Kırklareli Aşağığınar ile Kanlıgeçit arkeolojik sit alanlarında 2013 yılı kazı çalışmaları, Açıkhava müzesi ve arkeopark düzenlemeleri dün saat 14,00 itibari ile Proje başkanı Prof Dr. Mehmet Özdoğan tarafından, Kırklareli Vali Yardımcısı Abdurrahman İnan, Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, Kırklareli İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı'nın katıldığı bir ziyaret ile basına tanıtıldı. 10 Yıldır Kırklareli'nde ki bu kazı ile ilgili araştırma yaptığını ve uzun süredir Kırklareli'nde olduğunu kaydeden Özdoğan, Kırklareli Valiliğine ve Kırklareli Belediyesine teşekkür ederken, hoşgörüsüne hayran olduğunu Kırklarelili vatandaşların daha önce gezdiği 50 ayrı ildeki vatandaşlardan farkının bu olduğunu belirtti.
"2013 yılı çalışmalarımıza katkıda bulunan, destek veren kişi ve kurumlara proje ekibimiz teşekkür borçludur. 1993 yılından günümüze kadar geçen dönemde inanılmaz bir mesafe kaydettik aldığımız bu mesafede bizle birlikte yürüyen tam olarak 2680 kişi çalışmalarımızda bizlere yardım etti. Hem Kırklareli Valiliği hem Kırklareli Belediyesi hem Kırklarelili vatandaşın yardım ve desteği ile günümüze kadar gelindi. Arkamızda bıraktığımız tarihi aydınlatan tarihlerde neler yapıldığını anlatmamız gerekirse" şeklinde sözlerine başlayan Aşağıpınar ve Kanlıgeçit kazılarının başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan şu ayrıntıları Kırklareli - Türkiye ve Dünya kamuoyu ile paylaştı; 
"1993 - 2013 aralığında devam eden kazılarda, Kırklareli; dünya tarım tarihine ışık tuttu" diyen, kazı başkanına göre Avrupa ve dünya tarımının başlangıç noktası Kırklareli. Özdoğan'a göre M.Ö 6,500'lü yıllara dayanan bu kazı bulguları  günümüzden 8,500 yıl önceki tarihi verileri bizlere vermekte.
"Kırklareli il merkezinin hemen güneyinde, Aşağı Pınar ile Kanlıgeçit mevkilerinde İstanbul Üniversitesi tarafından 1993 yılından bu yana sürdürülen çalışmaların 2013 yılı kazı dönemi 15 Temmuz -16 Eylül tarihleri arasında yapılmıştır. 2013 yılı çalışmaları çeşitli üniversitelerden arkeolog, mimar, restoratör, jeolog ve zoologlardan oluşan uluslararası bir ekip tarafından yürütülmüştür. 2013 yılı çalışmalarımız İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kırklareli Valiliği Özel İdaresi ve Kırklareli Belediyesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Projemizin bir diğer önemli desteği de Kırklareli Kültür Varlıkları Derneği'nin Avrupa Birliği Sınır Ötesi İşbirliği Programı (Cross-border cooperation) çerçevesinde kabul edilen projesi olmuştur. Halen devam eden CrossCoopArch Projesi başlığıyla devam eden bu proje bitirildiğinde, kentin tanıtımı kadar, sürdürmekte olduğumuz Kırklareli Kültür Sektörü Projesi'nin gerçekleştirilmesine önemli bir katkı sağlayacaktır."diyerek açıklamasına başlayan Özdoğan şu ayrıntıları da basın yolu ile dünya kamuoyuna duyurdu;
"Aşağı Pınar Mevkii'nde yaklaşık olarak 700 nr'lik bir alanda arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülmüş ve çalışmaların ağırlığı M.Ö. 6200 tarihlerine kadar inen döneme ait kalıntılar üzerinde yoğunlaşmıştır. Eriştiğimiz en eski kültür katı, Kırklareli'ne ilk gelen çiftçilerin burada kurduğu yerleşim yerini temsil etmektedir. Bu yılki çalışmalarımızda, bu döneme ait iki büyük ev ortaya çıkarılmış, ilk çiftçilerin kullandığı kap kaçak, aletler, besledikleri ve avladıkları hayvanlara ait çok sayıda kemik bulunmuştur. Kırklareli'nin bu en eski çiftçi topluluğunun zaman içinde Tuna Havzası'na kadar yayılan uygarlığın öncüsü olduğu anlaşılmaktadır. Kazı alanının çeşitli yerlerinde M.Ö. 6200 ile 4800 yılları arasındaki döneme ait çeşitli yapı kalıntıları ve buluntular ortaya çıkarılmıştır. 2013 yılı buluntuları arasında en ilginç olanı M.Ö. 5200 yıllarına tarihlenen büyük bir adak çukurudur. Bu adak çukurunda çok sayıda çömleğin yanı sıra, insan yüzü betimli özel bir kap ve bir aslana ait kemikler de bulunmuştur. Önceki yıllarda olduğu gibi, 2013 yılında da Kırklareli Kültür Sektörü Projesi ile açık hava müzesi ve arkeopark çalışmalarına büyük bir önem verilmiştir. Projenin amacı arkeolojik kazılarda elde ettiğimiz sonuçları Kırklareli'nin kültürel, ekonomik ve sosyal zenginliğine katkıda bulunacak şekle dönüştürmek ve bunların gelecek kuşaklara aktarımını sağlamaktır. Bu bağlamda Kanlıgeçit Mevkii'nde M.Ö. 3000 yıllarına ait İlk Tunç Çağı yerleşiminde yeni bir düzenleme yapılmıştır. Önceki yıllarda sergilediğimiz yapıların duvarları sağlamlaştırılmış kerpiçlerle yenilenmiş ve böylelikle açık hava koşullarına dayanıklı hale getirilmiştir."
"Aşağı Pınar Mevkii Açık Hava Müzesi'ne ait üç sergi biriminin üst örtüleri yenilenerek açık hava koşullarına daha dayanıklı hale gelmeleri sağlanmıştır. Aşağı Pınar Mevkii Açık Hava Müzesi 1. sergi birimindeki tanıtım panoları, güncel bilgilerin eklenmesi ve yeni grafik düzenlemeleriyle tümüyle yenilenmiştir. 3. sergi birimi, tarihöncesi dönemin yaşamını ve teknolojisini anlatacak şekilde yeniden düzenlenmiş, sepetçi, marangoz, boncuk ustası gibi zanaatları tanıtan yeni manken ve modellerle zenginleştirilmiştir. Aynı zamanda, kazıda çıkan buluntuların modelleriyle anlatımın zenginleştirilmesine çalışılmıştır. 2013 yılında Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi'ne, tarihöncesi dönemde Kırklareli bölgesinin doğal çevre ortamını tanıtan yeni bir birimin kazandırılmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Önceki yıllarda bir kısmı yapılmış olan Neolitik dönem insanlarının avladığı hayvanları tanıtan 10 yeni manken daha yapılmış ve böylelikle alageyik, kızılgeyik, karaca, boz ayı, domuz, yaban sığırı gibi hayvanlarla, bölgenin bitki örtüsünü yansıtmak üzere hazırlanmakta olan alana yerleştirilecek hayvanların sayısı 17'ye çıkmıştır. Önümüzdeki yıl Neolitik dönemde bölgede bulunan kuşlar ve diğer hayvanların mankenleriyle sergileme daha da zenginleştirilecektir. Düzenlemekte olduğumuz Neolitik dönem doğal çevre sergilemesi, bu tür bir arkeoparkm dünyadaki ilk örneğidir. Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi 4. sergi birimi olarak tasarlanan 80 metre uzunluğundaki birimin kurulması için alan hazırlanmıştır. Önümüzdeki yıl tamamlanacak olan bu birimde Kırklareli'nin Taş Devri'nden günümüze kadar olan tarihi manken, model ve panolarla tanıtılacaktır."
"2013 yılında proje alanımıza eğitim amaçlı yeni bir birimin daha eklenmesine başlanmıştır. Uygulamalı eğitim için iki çömlekçi fırınının yapımı tamamlanmıştır. Projenin bu bölümü tamamlandığında arkeoloji öğrencileri ve bu konulara ilgi duyanların çanak çömlek yapımı, taş alet işlemesi, kemikten alet biçimlendirilmesi gibi uygulamalı çalışma yapabileceği bir alan sağlanmış olacaktır. Bu yıl yapımına başlanan bir diğer birim de çocuklar ve gençler için "uygulamalı kazı alanı"dır. İki bölümden oluşan bu birimde küçük çocukların kazı yapabileceği yapay bir kazı alam hazırlanmaktadır. İkinci bölümde ise kazı tekniklerinin uygulamalı olarak öğrenilmesi için ikinci bir yapay kazı alanı bulunacaktır. Sergi alanında gezenlere arkeolojiyi ve Kırklareli'nin tarihöncesini tanıtan bir sunumun hazırlığı tamamlanmak üzeredir. 4. sergi birimi bitirildiğinde söz konusu film sürekli olarak gelen ziyaretçilere gösterilecektir. Çalışmalarımız yalnızca Kırklareli'nin değil, Trakya bölgesinin kültürel zenginliğinin tanıtımını hedeflemektedir. Ülkemiz için bir ilk olan açık hava müzesi projemiz, Kırklareli Belediyesi'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devrettiği alanda yeni bir arkeoloji müzesi kurulması gerçekleştiğinde dünyanın sayılı arkeoparkları arasına girecektir. Yeni arkeoloji müzesinin bir an önce gerçekleşebilmesi için Kırklareli basınının destek ve ilgisini beklemekteyiz."
Kırklareli Vali Yardımcısı Abdurrahman İnan ve  Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan yaklaşık olarak 10 yıldır devam eden kazılar sırasında devamlı destek verdiklerini ve bu süreçten sonrada destek vermeye devam edeceklerini belirttiler.