Örf, adet ve geleneğine büyük önem veren Kırklareli halkı, anlamı "Doğum zamanı" olan kandillerin mevlidinde camilere akın etti. Kadın, erkek, genç, ihtiyar, çoluk, çocuk Yaradan'ın evi olarak hadislere taşınan, huzurlu yapılar, HUŞU içinde namaza duran binlerce Kırklarelili vatandaş sayesinde; yıllardır aile, çocuk ve kadınlardan soyutlanan camilerin özlenen görüntüsüne de bürünmüş oldu
Mevlit kandilinde Kırklareli'nde ki camilere koşan Kırklarelili vatandaşlardan, 12 Ocak Pazar gününü Pazartesi'ye bağlayan geceki Mevlid Kandili'nin iyi değerlendirilmesi istendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Mevlid-i Nebi başlıklı hutbe Kırklareli'nde ki bir çok camide Kandil Hutbesi olarak okutuldu.
Büyük Cami, Toki Camisi, Kocahıdır cami, Kırkşehitler camii, Sungurbey cami, Arpalık Camisi ile Kırklareli'nde binlerce kişinin akınına uğrayan bir çok camide din görevlileri, "O (SAV), muhabbet peygamberidir; gönüller arasında muhabbet için vardır. O, rahmet peygamberidir; canlı-cansız her varlığa rahmet olarak gönderilmiştir. Yeter ki diller, gönüller ona yönelsin. Rabbimiz, insanlığa var oluş hikmetini, hayatın anlamını, imtihanın esrarını onunla hatırlatmıştır son kez. ve Resulü'nün sevgisine bağlamıştır kendi rızasına mazhar olabilmeyi. Evet kardeşlerim, 12 Ocak Pazar günü rahmet elçisinin dünyayı teşriflerinin bir yıldönümünü daha idrak edeceğiz. Bu kutlu gece, milletimizce asırlardır Mevlid Kandili olarak ihya edilmekte ve Efendimiz (SAV) büyük coşkuyla anılmaktadır. Onun doğumu, öteden beri mümin gönüllere huzur, yüzlere neşe olarak yansır" denilen hutbede, "Efendiler Efendisi, insanlığı bir olan Allah'a inanmaya, hayatı kulluk, samimiyet, sadakat, doğruluk gibi yüce değerlerle tezyin etmeye çağırmıştır. Onun dünyaya gelişi; ölüme hayat, zulme adalet, cehalete bilgi, vahşete merhamet, düşmanlığa barış olmuştur. Karanlıklar içerisinde kaybolmuş insanlık onun rehberliğiyle yeniden yolunu bulmuştur. Dünyanın karmaşasında katılaşan kalpler onun şefkat pınarlarıyla yumuşamıştır" diyerek gecenin önemine vurgu yaptılar.
Hutbenin devamında ise, "Peygamberimiz, getirdiği prensipleri bizzat yaşayarak hepimize örnek olmuştur. Bize düşen vazife, o güzel prensiplere sımsıkı sarılarak hayatımıza yön vermektir. Böyle olduğu takdirde her mevlid, bizim için Efendimizle ve onun hayat dolu mesajlarıyla yeni bir buluşma olacaktır. Gönül dünyamız, çağın problemleriyle boğuşurken zaman zaman çaresizlik içinde çırpınmaktayız. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları ile mücadelede Resulullah'ın rahmet yüklü damlaları tek umudumuz ve tutunacak dalımız değil midir? Türlü sıkıntılara mübtela olan insanlık, onun hayırla özdeşleşen gönül diline, paylaşımın esirgenmediği cömertlik simgesi eline, harama perde gözüne, hayırdan başka kelam etmeyen mübarek lisanına her zamankinden daha fazla muhtaç değil midir? Kardeşliğimizi, komşuluğumuzu, kulluğumuzu, iman ve İslam anlayışımızı onun rehberliğinde yeniden sorgulamak zorunda değil miyiz?"denilen hutbenin son bölümünde özetle şunlar belirtildi: "Peygamber Efendimiz'in (SAV) doğumunu kutlarken, aynı zamanda O'nun evrensel mesajlarını, iman ve ibadet hayatını, yüce ahlakını, insan onurunu koruyan ilkelerini, kardeşlik hukukunu, birlik-beraberlik, yardımlaşma, adalet anlayışını tekrar hatırlamalıyız. O'nun bizzat Rabbimiz tarafından övülen ahlakıyla ahlaklanmaya gayret göstermeliyiz. Yüce Mevlamız, gönlümüzden Efendimizin sevgisini hiç eksik etmesin."denildi.
Kırklareli'nde bir çok imam ise Mevlit kandili ile ilgili açıklamalarında, Hazreti Muhammed'in dünyaya teşrif ettiği müstesna bir gecenin eşiğinde bulunulduğunu belirttiler.
Bir çok cami imamı tarafından, halkın arasında bulunan Önadım Medya Grubu muhabirlerine yapılan açıklamalarda, "1443 yıl önce yine pazar gününü pazartesiye bağlayan böyle bir gecede, dünya tarihinin, etkisi kıyamete kadar sürecek en büyük gelişmesi yaşandı" denildi.
Bütün evreni rahmetiyle kuşatan Allah'ın, bunu alemlere en güzel şekilde tanıtacak bir peygamberi insanlığa hediye ettiğini söyleyen Cami görevlileri, "Bütün insanlığa "rahmet peygamberi" olarak gönderilen son elçinin, barış, huzur ve mutluluk dolu mesajlarının bugün çok daha önemli ve anlamlı hale geldiğini vurgulayan Hızlı, "Huzursuzluğu, öfkeyi, acımasızlığı ve düşmanlığıyla bu dünyayı kirletenlere, insanlık için en güzel örneğin o muhteşem gölgesine sığınmaktan başka bir yolu olmadığını işte bu kandil gecesinde bir kez daha hatırlatmış olacağız. Kutlu Peygamber'in doğum gecesi, sadece Müslümanlara değil, huzur ve mutluluk arayan bütün bir insanlığa şüphesiz en büyük armağandır. Bütün Müslüman kardeşlerimizi, son peygamberin bu doğum gecesinde, oluk oluk yağacak rahmet sağanağında arınmaya davet ediyoruz. Bu gecenin ülkemize ve İslam alemine birlik, beraberlik ve huzur getirmesini Yüce Mevla'dan niyaz ediyoruz."diye konuştular.
Hicri takvimde Rebiülevvel ayının on birinci gününü on ikinci güne bağlayan gecenin, doğum manasına gelen Mevlid Kandili olduğunu söyleyen Cami İmamları, Bu gecede çeşitli mucizelerin gerçekleştiği ifade edilse de asıl önemli olanın Hazreti Muhammed'in dünyaya gelişinin canlılığını korumak ve bu özel anı hatırlamak olduğunu ve Müslüman Arapların, Hazreti Peygamberin ölümünden sonra, doğumunu kutlamak için herhangi bir tören düzenlediklerine dair bulguların ise mevcut olmadığını bildirdiler. Mevlidi günümüzdeki manasıyla halkın katılımını da sağlayarak ve büyük ziyafetler, şölenler tertipleyerek bir bayrama dönüştüren ilk hükümdarın Selçuk Atabeklerinden Muzafferüddin Gökböri olduğunu belirten din görevlileri, bu dönemden sonra mevlidin bütün İslam aleminde kutlamaların yapıldığı bir tören haline geldiğini dile getirdi.
"Mevlid Kandili, Osmanlı İmparatorluğu'nda en canlı kutlanan mübarek geceydi denebilir" ifadelerini aktaran amamlar, şunları söyledi: "Mevlid gününden önce protokole dahil devlet adamlarına davetiyeler gönderilir, ne zaman hangi camide bulunacakları bildirilerek davetlilerin tören kıyafetleriyle belirtilen camide bulunmaları sağlanırdı. Padişahın mahfel-i hümayuna gelmesi, cemaate özel bir işaretle bildirilince, cemaat hep birden ayağa kalkar ve yine işaretle otururlardı. Mevlidin okunup bitmesinden sonra, padişah vükelaya, kürsi şeyhlerine, mevlidhanlara, müezzinlere ve diğer gerekenlere hil'atler giydirir, şeker ve şerbetler dağıtılırdı. Bu merasim her sene, Mekke-i Mükerreme Emiri tarafından müjdeci başı ile gönderilen, sadakatini bildiren bir mektubun reisülküttab tarafından padişaha verilmesi ile devam eder, mektubun açılıp okunmasından sonra, Emir tarafından gönderilen nefis hurmaların camide bulunanlara dağıtılması ile son bulurdu. Mevlid'in resmi törenle kutlanışı 1910'dan itibaren kanunla kabul edilmiş ve bu törenlere Cumhuriyet'in ilanına kadar devam edilmiştir. Sarayda veya padişahın katılımıyla camide büyük törenlerle ve çok pahalı hediyelerin dağıtımından sonra okunan mevlidlerden başka hemen her devlet adamının ve zenginin konağında, camilerde, mescidlerde ve halktan kimselerin evlerinde de mevlid okutulmakta idi."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol