Avrupa Kitasi'nin tarih öncesini degistiren Kirklareli kazilarinin bulgulari özgün mekanlarda Kirklarelililer için sergileniyor. Serginin açilisi dün saat:16.00'da Asagipinar mevkiindeki kazi alaninda yapildi.
Istanbul Üniversitesi, Prehistorya Anabilim Dali'nin 1993 yilinda baslayan Kirklareli kazilari, aradan geçen 15 yil içinde, Avrupa topraklarindaki en eski yerlesimlerden birini çarpici buluntulariyla gün isigina çikardi. Tarihi degistiren ve bilim çevrelerince de kabul gören bu bulgular, zamaninin özgün mimarisini yansitan mekanlarin içinde, türünün ilk örnegi sayilabilecek bir sergileme düzeniyle, 26 Agustos tarihinden (bugün) itibaren bir ay süreyle öncelikle Kirklarelililere sunuluyor.
Sergiyle ilgili yapilan açiklamada, "Sergi Belediye Mezbahasi karsisinda, Asagipinar kazi alaninda, Istanbul Üniversitesi arkeoloji ekibinin bugüne kadar yaptigi çalismalari Kirklareli halkina tanitmak amaciyla hazirlandi. Bölgedeki binlerce yillik gelenegi temsil eden özgün yapilarin içinde düzenlenen serginin 26 Agustos tarihinde açilisi yapilan ve 26 Eylül tarihine kadar, sali günleri hariç her gün sabah 07:00-13:00 saatleri arasinda gezilebilecek" denildi.
Kirklareli Valisi H. Avni Cos ve Belediye Baskani Cavit Çaglayan'in da katilacagi açilis töreninde arkeolojik kazilarin baskanligini yürüten Prof. Dr. Mehmet Özdogan bir konusma yapacak. Daha sonra sergideki eserler de gezilecek.
Kazilarin tarihi süreci ile ilgili yapilan açiklamada ise; "Cumhuriyet döneminde Kirklareli'nin arkeolojisiyle ilgili arastirmalar ilk olarak 1936 yilinda Atatürk'ün emriyle baslatildiktan sonra 1939 yilinda kesintiye ugramis, daha sonra bölgedeki arkeoloji müzelerinin yaptigi küçük kurtarma kazilari disinda 1980 yilina kadar genis çapli hiçbir çalisma yapilmamistir.
Trakya'nin Anadolu kültürleri ile Avrupa kültürleri arasindaki konumu nedeniyle uygarlik tarihiyle ilgili sorunlarin çözülmesi açisindan büyük bir potansiyele sahip oldugu öngörüsüyle, Istanbul Üniversitesi'nin 1980 yilinda bu bölgede baslattigi çalismalara Kirklareli ve çevresi de dahil edilmistir. Bu baglamda arastirma ekibi, öncelikli olarak Kirklareli genelinde yogun bir arazi taramasi yapmis ve il genelinde tarihöncesi dönemden tarihi çaglara kadar çok sayida arkeolojik yerlesimi ve anitlari saptayarak belgelemislerdir. Bu çalismalar sonucu Kirklareli Ili'nin günümüzden 8000 yil önce Tas Devri'nde baslayan kültürel zenginligi somut verilerle ortaya konmus, kamuoyuna ve bilim dünyasina kazandirilmistir. Bu çerçevede 1981 yilinda Kirklareli ile Babaeski arasinda Yeniköy yakininda MÖ 3200 yillarina tarihlenen bir yerlesim, 1982 yilinda Kirklareli'nin güneyindeki Asilbeyli Köyü yakininda Taslicabayir Mevkii'nde MÖ 1000 yillarina tarihlenen kurgan türü bir mezar, içindeki çok sayida buluntusuyla birlikte ortaya çikarilmistir.
Bu ilk dönem arastirmalari, 1993 yilinda daha kapsamli ve çok yönlü proje kazilarina dönüserek günümüze kadar süregelmistir. 1993 yilinda Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali tarafindan baslatilan bu arkeolojik kazilar, Kültür ve Turizm Bakanligi'nin destegi, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüleri'nin katilimi yani sira farkli alanlardaki birçok ulusal ve uluslararasi kurumun isbirligi ile sürdürülmüstür.
Bu çalismalar kentin hemen güneyinde, Kirklareli tarihöncesi yerlesimleri olarak tanimlanan bölgede Asagi Pinar ve Kanligeçit Mevkii'ndeki iki alanda yogunlasmistir. Bunun sonucunda Kirklareli çevresindeki en eski yerlesimin Asagi Pinar Mevkii'nde oldugu anlasilmistir. Bu yerlesimin günümüzden 8400 yil kadar önce basladigi ve kesintisiz olarak 1700 yil boyunca devam ettigi ortaya çikarilmistir.
Asagi Pinar'daki tarihöncesi bu yerlesim Anadolu'da tarimi, hayvanciligi ve köy yasantisini gelistirmis olan ilk çiftçi topluluklarin Avrupa topraklarina geçisini kanitlamasi açisindan büyük önem tasimaktadir. Günümüz uygarliginin temel taslari olan besin üretimi, köy yasantisi ve mimarisi ile buna bagli mülkiyet, miras, ticaret, kap kacak teknolojisi gibi birçok öge, Kirklareli'ndeki bu yerlesimde de saptanmis bu dönemin yenilikleridir. Bilim dünyasinin "Neolitik Çag", okul kitaplarinin "Cilali Tas Devri" olarak adlandirdigi bu süreç, günümüz uygarliginin temelini olusturan buluslarin ortaya kondugu, uygarlik tarihindeki en önemli dönüsüm noktalarindan birisidir.
Kirklareli Asagi Pinar'daki kazilarda gün isigina çikartilan bulgular, bu yeni yasam biçiminin Avrupa topraklarina ilk aktarimini temsil etmesi açisindan siradisi sonuçlar ortaya koymustur. Burada ele geçen eserlerden Anadolu kökenli oldugu anlasilan bu Neolitik kültür, göç yoluyla Avrupa'ya dogru gitmeden önce, bu cografyanin yagisli ve ormanlik ortamina uyum saglama sürecini özellikle Kirklareli ve çevresinde geçirmistir. Asagi Pinar'da saptanan Neolitik yerlesim Balkanlar'da simdiye kadar bilinen en eski yerlesim yeridir.
Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali Kirklareli Arastirmalari Projesi'nin ikinci çalisma alani Asagi Pinar'in 300 metre kadar dogusundaki demiryolu boyunda yer alan Kanligeçit Mevkii'ndedir. Burada yapilan arkeolojik kazilarda, günümüzden 5000 yil kadar öncelerine tarihlenen ve Truva II ile çagdas, sur ile çevrili ilginç bir Ilk Tunç Çagi kenti ortaya çikartilmistir.
Kanligeçit'teki kazilara kadar Ilk Tunç Çagi kentlerinin yalnizca Anadolu ve Ege'de bulundugu, Trakya ve Balkanlar'da bu tür kent yerlesimlerinin olmadigi düsünülmekteydi. Truva ile çagdas olan Kanligeçit, bu döneme ait Trakya'da bilinen en eski ve tek kenttir. Kanligeçit'te saptanan mimari ve buluntular tümüyle Anadolu etkilerini yansittigindan, buradaki kent "Anadolu Koloni Yerlesimi" olarak tanimlanmaktadir. Son dönemde bulunan devasa megaron tarzi yapi ise, türünün bu dönemde bilinen mega örnegidir.
Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali, Kirklareli'nde bugüne kadar gerçeklestirdigi arastirmalarin çarpici sonuçlarini Kirklarelililerle paylasmak, bu bulgulari onlara tanitmak amaciyla Asagi Pinar Mevkii'nde yeniden kurdugu ve Neolitik dönem yapilariyla bire bir benzesen köy evlerini sergi malzemelerinin mekani olarak düzenlemistir.
Sergide Kirklareli bölgesinin arastirma tarihi, sürmekte olan çalismalar ve Asagi Pinar kazilarini tanitan panolar, buradaki yerlesimi canlandiran maketler, farkli bir anlatim diliyle sunulmaktadir. Bu denemeyle, kazi ekibi bu alanda ülkemizdeki ilk tarihöncesi köy canlandirmasini da gerçeklestirmeye baslamistir. Projenin ileri asamalarinda eklenecek yeni yapilarla tarihöncesi köy canlandirmasinin gelistirilmesi amaçlanmaktadir" ifadeleri yer aldi.
Truva Antik Kenti'nin daha çagdasi olan Kanligeçit yerlesiminin açik hava müzesine dönüstürülmesi için onay beklendigi de vurgulanirken, "Arastirma ekibi, bürokrasiyle ilgili sorunlar çözülebildigi taktirde bu yil Kanligeçit yerlesiminin onarimini tamamlayarak projenin ilk açik hava müzesini gerçeklestirmek amacindadir. Kirklareli kentinin güneyinde yer alan bu büyük arkeolojik alanin, "Kültür Sektörü Alani"na dönüsmesi ve böylece kentin ekonomik ve sosyal gelismesine katkida bulunmasi hedeflenmektedir. Uzun yillar boyunca sürmesi beklenen bu çalismalar için, Ahmetçe Köyü'nde bir arastirma merkezi olusturulmus ve Kirklareli'ndeki çesitli kurumlarin katilimiyla 'Kirklareli Kültür Varliklari Dernegi' de 2007 yilinda kurulmus ve yörenin bir sivil toplum kurulusu olarak ilk faaliyetine bu sergiyle baslamistir.
Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali arkeoloji ekibi ile Kirklareli Kültür Varliklari Dernegi, Kita Avrupasi'nin tarihini degistiren bu çalismalarin sonuçlarini Kirklarelililerle bulusturmak için sizleri Asagi Pinar Mevkii'ndeki sergi mekanlarina davet ediyor" denildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol