Bastan dedik ya orman içi ve kiyisi köy gezilerimizin rehberi Trakya Otocam Insan Kaynaklari Müdürü Aziz Dostumuz Talat Heral'dir. Kiyiköy'den ayrildiktan sonra Bahçesaray'a gelirken, yolun saginda yer alan LALADERE PIKNIK ALANI'na saptik. Yerlerin, çevrenin yesile, gökyüzünün maviye dönüstügü bir yerde restaurant, büfe, çay bahçesi, çocuk oyun alani, futbol, voleybol sahasi ve piknik masalarinin yer aldigi genis bir alanda insanlar piknik yapiyorlardi. Talat Heral burasini biliyor ve isletenleri de taniyordu.
Laladere Piknik Yeri'nde büyük bir ilgiyle karsilandik. Nihayet Gazeteci Yazardik. Öyle tanitildik. Fakat bizi karsilayan isletmenin sahipleri kari-koca Avrupa görmüs insanlardi. Özellikle hanimin esi on yilin üstünde Italya'da kalmis. Bu tür isyerleri ve piknik usulü eglence ve tatillerin gerek ve gerçeklerini biliyor. Kaldi ki isletme sahibi bize yabanci da degildir. Bulgaristan kökenli. Kirklareli'nde okumus. Sonra Almanya'da çalisan bir yakininin yanina gitmis. Bir süre sonra da Almanya'dan Italya'ya geçmis. Türkiye'ye döndükten sonra bu ise soyunmus. Orman içinde bu alani kiralamis.
Laladere Piknik Yeri'nde yok yok. Kim ne yemek ve içmek isterse hepsi emre hazir. Çesmelerden su akiyor. Ormanin derinliginde yürüyüs yapmak imkani var. Bu arada bize Trakya, özellikle Kirklareli ormanlarinda yetisen mantarlarin Italya'da çok ünlü oldugu söylendi. Selahattin Demiraco Italyanca adini da yazdi. Kirklareli'nden Italya'ya mantar ihraç ediliyormus, Türk Mantari'ni Italyanlar, Italya Mantari olarak yiyorlarmis. Ilginç degil mi? Dogru mudur, yanlis midir bilmiyorum ama Dereköy ormanlarinda mantar toplayarak geçimini saglayanlar oldugunu duymustum. Tabii bu insanlar hangi tür mantarin zararsiz oldugunu biliyorlardir.
Laladere Piknik Yeri'nde çok kalmadik. Güngörmez, Bahçesaray, Saray ve Çakilli, Vize üzerinden Kirklareli'ne geldik. O sira yagmur yagmaya baslamisti.
Bir özelligimi söylemeden geçemeyecegim. Ben gezilerimde YEREL TARIH ile beraber giderim. Roma ve Bizans soylularinin Kiyiköy'de, Bahçesaray'da eglendiklerini, piknik yaptiklarini bundan önceki yazimda söylemistim. Talat Heral'a, Demiraco'ya Saray Ilçesi'ne geldigimizde buranin BALÇIK PANAYIRI ile meshur oldugunu, 1940'li yillarin sonuna dogru Libya'ya Basbakan olan ünlü Devlet Adami Sadullah Kologlu'nun 1920'de burada kaymakamlik yagtigini, Yunanlilara esir düstügünü, idareci iken bir yerli Bulgar'a yaptigi iyilik sayesinde bu Bulgar vatandasin kadin kiligina girerek onu hapishaneden kaçirdigini, Yunan isgalinden korkup kaçanlar arasina koydugunu, böylece Istanbul'a, oradan da Mustafa Kemal'in yanina gittigini anlattim. Sadullah Kologlu yolumuzun üstünde olan Vize ve Pinarhisar ilçelerinde de kaymakamlik yaptigini hatirlattim. Ama yolumuzun, Eski Istanbul Yolu'nun tarihte yani M.Ö. 513 yillarinda Iskit Seferi'ne çikan ünlü Pers Hükümdari Darios'un yolu oldugunu, ordusunu yürüttügü yol oldugunu söyledim. Yolumuz üzerindeki Pazarli Köyü'ne gelmeden önce, yolun güneyinde Karpuz Kaldiran dedikleri bir kaynak bulundugunu, Darios'un bu kaynagin basinda durup su içtigini hatirladim. Poyrali'ya yaklastigimizda Molla Mehmet Köprüsü yaninda bir Balkan Åzehitligi bulundugunu, gelip geçenlerin bunu bildigini düsünerek, burada Yunan isgali sirasinda köyden üç dört kisinin köprüden asagiya atilarak sehit edildiklerini söyledim. Tabii Çakilli Kasabasi'nda 800 yillik bir Çinar Agacinin Anit Agaç olarak tescil edildigini de Selahattin Demiraco söyledi. Talat Heral da çinar agaçlarinin uzun ömürlü olduklarini ifade etti.
Önümüzdeki Cumartesi'ye bakalim nereye gezimiz olacak. Rehberimiz Talat Heral'a bagli..
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol