MAKEDONYA

Yeniden geldigimiz yere döndük. Ohrid gölünün gözelerine yürüdük. Burada kayiga bindik dört bes kisi. Kaynagin basina kadar çektik küreklerimizi. 
Burada bir manastir var. Sari Saltuk'un kabri de buradaymis. Gerçi bu tür ulu kisilerin çok yerde temsilî mezarlari, yatirlari vardir. Buradaki de büyük olasilikla temsilî olabilir. Kimbilir, belki gerçektir de. 
Tavus kuslarini fotografladik. Iniste bir iki hediyelik aldik. Åzehre döndük sonra. 
Struga sehrine kadar gittik. Rehberimiz Rüstü bey, Struga'dan evliymis. Cadde kiyisinda birkaç kadinla karsilasinca içtenlikli görüstü. Esinin akrabalariymis. 
Aksam basiyor. Ohrid'e dönüyoruz. 
Üst bas temizligi. Yemek fasli. Bugece burada Türk Gecesi yapacagiz. Ses düzeni kuruldu, ayarlandi. Makedonyali üç genç müzisyen geldi. Birisi ritim çaliyor, biri org, ortadaki de kemanci ve ayni zamanda grubun solisti. Hem kemanini çaliyor, hem de Türkçe türküleri gayet güzel söylüyor.çok begendim.
Sira bana geldiginde onlara, yerlerinden kalkmamalarini söylüyorum, birlikte çalip söylüyoruz. Son derece uyumlu bir sunu yapiyoruz. Demek ki bu üç genç, müzigi gerçekten özümsemisler. Hiç bilmedikleri eserlere, benim bestelerime bile son derece uyumlu katki veriyorlar.
Arada Süleyman Akgül'ü çagirdim. "Yasa Kemal Pasa Binlerce Yasa!" türküsünü söyledi. Süleyman'in favori türküsüdür bu. Bu türküyü söylerken büyük oranli haz duyar. 
Bugün ayin 21'i idi. 21 Mart: Asik Veysel'in ölümsüzlügünün 39. yili. O büyük ozani, "Uzun Ince Bir Yoldayim," ile andik. 
Ayni zamanda Nevruz idi bugün. Nevruz'u da "Bugün Bize Pir Geldi!" ile yad ettik. 
"Çingenem" türküsü israrla isteniyor arkadaslar tarafindan. Söyledik. Bestesi bana ait, sözler Çorlulu Süleyman Vardar'in. Ömürlerinde bunu hiç duymamis olan müzisyen gençler, sanki kirk yildir benimle birlikte sahnedeymisçesine güzel eslik ettiler bu türküde bile. Takdirin en büyügünü ilettim onlara.
22 Mart Persembe gününün sabahinda 06.40'ta kalkip kahvaltiya indik. 08'i geçerek tekerlek döndü ve yola koyulduk. Iki gece kaldigimiz Ohrid'i gerilerde birakiyoruz. Yolumuz Kosel'den geçti. Kosel'in bir özelligi varmis. Burada daima çürük yumurta kokusu yayginmis. Evet, otobüsün içini kapladi bu koku. Bir gaz çikarmis burada. Onun kokusuymus bu. 
Yolumuz Resne'ye. Resne'nin buradaki adi: Resen. Resneli Niyazi Bey konagini ziyaret ediyoruz. Tarih kitaplarinda, okul siralarinda okudugumuz ve adini duydugumuz Resneli Niyazi Bey'in konagini böylece yerinde görüp ziyaret etmis oluyoruz. 
MANASTIR
Manastir, Atatürk'ün yasaminda önemli yerlerden biri. Buradaki adi: Bitola. 
Manastir'in ortasina vardigimizda, havuzun çevresinde söyledigimiz türkü: 
"Manastir'in ortasinda
Var bir havuz
Manastir'in kizlari 
Hepsi de yavuz.
Manastir'in ortasinda
Var bir çesme
Manastir'in kizlari 
Hepsi de seçme."
Bu türküyü söyleyerek kameraya aliyor ve türküyü böylece belgesellestiriyoruz.
Atatürk'ün okudugu Askeri Lise'yi geziyor, resimliyoruz. Burada Atatürk'le ilgili, Rutkay Aziz'in seslendirdigi belgeseli izlerken gözyaslarimi tutamiyorum. En son burada alisveris yapiliyor ve…
Devam Edecek

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol