Firdevs Büyükateş son birkaç yıldan beri Mart ayı başlarında Bulgaristan kökenli bir Halk Kültürü'nden söz etmektedir. Geçen gün KIRKLAR HABER Gazetedesindeki köşesinde bundan söz ediyordu. Martenişka'nın kırmızı beyaz ipliklerinden, oyuncaklarından, Bulgaristan'daki kutlanış biçiminden bahsediyordu. Martenişka'nın bir bahar mevsimi olayı mı olduğunu söylemiyordu. Ben bu geleneğin tarihsel hikayesini öğrenmek için Firdevs Büyükateş gibi Bulgaristan kökenli olan yurttaşlara sordum. Fakat ne yazık ki fazla bir şey söylemediler. Sadece böyle bir gelenek olduğunu, Bulgaristan'da Mart ayı gelince bunun kutlandığını söylemekle yetindiler. Yani benim bildiğimin dışında yeni bir bilgiye ulaşamadım.
Komşu ülke Bulgaristan kahraman ve gelenek yaratmakta usta görünüyor. Geçmişi kültür zenginliği, tarih zenginliği ile cazip kılmaya çalışıyor. Özgürlük Savaşçısı Spartaküs'ü de Bulgaristan kökenli sayıp kendi tarihine dahil etmişlerdir. Oysa Spartaküs, Romalılar'ın UZAK TRAKYA dedikleri Türkiye Trakyası'ndandır. Türkiye Trakyası'nın Kırklareli yöresindendir. Yunanlılarda Türk Gölge Oyununa adını veren Karagöz'e böyle sahip çıkmak istemişlerdir. Fakat Birleşmiş Milletler UNESCO Teskilatı, Karagöz'ün Türkiye kökenli bir gölge oyunu olduğuna karar vermiştir.
Benim bildiği kadarı ile Martenişka'nın tarihsel mekanı Babaeski yöresidir. Olay bin yıllarında Bizans-Bulgar Savaşı'na bağlıdır. Tarihin bin yıllarında Bizanslılar ile Bulgarlar Babaeski yöresinde büyük bir savaş yapmışlardır. Savaş çok kanlı geçmiştir. Bu savaşta Bulgar Kralı da bulunmuştur. Savaşın sonu Bulgarları sevindirecek biçimde oluşmuştur. Netice büyük sevinç yaratmıştır. Bu sevinci paylaşmak üzere Bulgar Kralı bir BARIŞ GÜVERCİNİ'nin boynuna beyaz iplik dolayarak ve güvercinin kanını beyaz ipliğe bulaştırarak güvercini Bulgarista'a, bir sevdiğine uçurmuştur.
Bu olay bir Mart ayının başında cereyan etmiştir. Bu tarihi olayı sembolize etmek üzere Bulgarlar Mart ayı geldiğinde MARTENİŞKA dedikleri bu geleneği bileklerine kırmızı-beyaz iplik bağlayarak, minyatür oyuncaklar takarak kutlamaktadırlar. Bir nevi Sevgililer Günü gibi kutlamaktadırlar. Sevgililer Günü de tarihte Kurt Bayramı iken sonradan Sevgililer Günü olmuştur.
Gelenekler zaman içerisinde özünü kaybetmemekle beraber, ayrıntılarını yitirirler. Yeni unsurlarla, figürlerle zamanla beraber yürürler. Martenişka, Sevgililer Günü, Kakava böyle folklorik olaylardır. Rivayetler, yakıştırmalar, efsaneler böyle ortaya çıkar. Bir zaman gelir gerçek olan şey masal olmuştur. Benim Martenişka üzerine bildiklerim gerçek olmayabilir. Olay zaman içerisinde işlenmiş, özgünlüğünü yitirmiş olabilir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol