Çocukluğumuzdaki günlerin neşesini unutmadık. Güzel günlermiş. Bazı nostaljik yazarlar "ÇOCUKLUĞUM ANAYURDUMDUR." diyor. Güzel bir cümlede insan kendini birdenbire bulabiliyor.
Yakında okullar açılacak. Okullar neşelenecek, öğrencilerin çığlık çığlık haykırışlarıyla…
Mavi önlüklü çocukların gülümsemesini arayacak, neşesini arayacak yüreciğim. Milli Eğitim bakanımız NABİ AVCI sesimi duyarsa memnun olurum. Bir emekli öğretmenin sesi samimidir, gönüldendir. Mavi Kelebekler Öğrencilerdir… Çocuklarınızdır Dostlar… Kardeşler…
Forma giyen öğrencilerin eski hallerini özlüyoruz. Çocuklar, evlatlar çok sevilirler.
Bütün mücadele çocukları mutlu ve başarılı görmek genel arzumuzdur.
İslam aleminde her zaman öksüz çocuklar olmuştur. Devletimiz onlar için yetiştirme yurtları, çocuk yuvaları yapmıştır. Onlara sahip çıkmıştır. Bu konuda Kırklareli eski milletvekili rahmetli FUAT UMAY'ın çalışmaları başarıyla sonuçlanmıştır.
Eylül ayı okulların açıldığı, kışın yaklaşmaya başladığı, her türlü sebze ve meyvenin bol olduğu günlerdir…
Doğalgaz büyük bir nimetmiş. Ekonomik olarak da harika bir şey. Baştan beş altı bin lira masrafın oluyor. Borcunu taksit taksit ödüyorsunuz.
Modern toplumlarda doğalgaz yıllar önce vardı. Her ulusun toplumsal, ekonomik, kültürel, sanatsal tarihi ve yetenekleri farklıdır. Bir zamanlar Çin, Orta Asya kentleri, Mezopotamya, Anadolu, Akdeniz ve Ege medeniyetleri deniz ticaretinin olduğu, ipek yolunun geçtiği kentlerin kalkındığı, bilime, ahlaka, felsefeye, edebiyata, büyük önem verildiği coğrafyalardı.. Makedonyalı Büyük İskender'in zaferlerle dolu kısa yaşamında, yanında bilim adamları, feylesoflar, yeni kentler kuran çok değerli aydınlar da vardı. İskender'in ölümünden sonra Büyük İskender'in imparatorluğu parçalanıp dağılıp gitti.
Şimdi de şehir, kent plancıları, mühendislerimiz var. Alt yapı ve üst yapının oluşumunda gereken çalışmaları yapmaya gayret ediyorlar.
Kentler büyürken birdenbire Çorlu gibi… "Eski Çorlu'yu o günleri anlatır mısınız?" diye sorduğumda bana verilen cevapları (Çorlu'nun yerlileri) gazeteye yazıyorum.
Bir kent tarihçisi olarak yarınlara gerçek notlar bırakıyorum. Benim çalışmalarım için araştırmacı yazar NAZİF KARAÇAM:"Senin gazete yazılarını ilgiyle okuyorum. Yarınlarda senin kitapların araştırmacılar tarafından mutlaka okunacaktır." dedi. Teşekkür ederim.
Yıllarca genel tarihle ilgili olarak pek çok kaynak kitap okudum. Lakin yerel kültürün, yerel tarihin önemi çok büyükmüş.
Güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu güzel coğrafyada yaşayan insanlara pek çok kez "Dedeler nereden gelmişler? Tarihi bir hikayeniz var mı?" diye de sormuşumdur.
Trakya harmanında yaşama tutunduk… Küresel krizlerde debelenen insanlar ekonomik krizlerden kurtulmak için çabalayıp duruyorlar.
Ağır vergiler insanları çok yordu. Sermayesiz iş kuranlar yıkılıp gittiler… Bankaların yüksek faizleri, alınan dosya masrafları insanları yoruverdi.
Sevgiyle yaşamak güzel bir umuttur…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol