MEMLEKETİN KUVVETİ, İLERLEMESİ EĞİTİMDEDİR

Okudukça, araştırdıkça şimdi anlıyoruz ki Cumhuriyeti kuranlar CUMHURİYET PROJESİ'nin içini doldurmak, bir sistem oluşturmak için büyük uğraş vermişlerdir. Mustafa Kemal Atatürk, ÇOCUK DAVASI'nı çözmek için ülke işgal altında iken Kırklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay'ı kendisini ve Türkiye'yi temsilen Amerika'ya göndermiştir. Dr. Fuat Umay, Amerika'da özgürlük ve bağımsızlık savaşı veren Türkiye'nin sorunlarını ve özellikle savaşlar yüzünden anasız babasız kalmış onbinlerce kimsesiz Çocuk Davası'nı anlatmakla görevlendirilmiştir. Dr. Fuat Umay'da üstlendiği bu ulusal vazifeyi başarı ile yerine getirmiş, Amerikalıların yardımını sağlamıştır. Bu sorun Büyük Millet Meclisi Hükümeti ve Hükümet Başkanı, Meclis Başkanı Mustafa Kemal'in başını ağrıtan bir olaydı. Zira halkı düşmanlarla savaşa hazırlamak ve örgütlemek amacıyla Anadolu'yu, dolaşan milli mücadele komutanları, mesela Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Mustafa Kemal'e gönderdikleri raporlarda bu anasız babasız çocukların aç ve perişan bir halde saçak altlarında yaşam mücadelesi verdiklerini anlatıyorlar, çözüm bulunmasını istiyorlardı. Bu sorunun çözümü Mustafa Kemal, Kırklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay'a vermişti.
Dr. Fuat Umay bu davanın altından başarılı ile kalkmıştır. Bu maksat için Amerika'dan yardımlar sağlamış, Anadolu'da kurulmakta olan Yeni Türkiye'nin başka sorunlarını da anlatmıştır. Bu sorunların başında Çocuk Davası kadar önemli olan Eğitim Sorunu idi. Fuat Umay, Amerika'da iken bu sorun için Amerika'nın dünyaca ünlü Eğitimci John Dewey ile görüştü. Türkiye'ye dönüşünde Mustafa Kemal'e bu konuda bir rapor verdi. Bunun üzerine Mustafa Kemal, John Dewey'i Türkiye'ye davet etti. Ondan Türkiye'nin eğitim sorunu ve çözümü konusunda bir rapor vermesini istedi. Bu çalışmalar daha sonra KÖY EĞİTMENLERİ ve KÖY ENSTİTÜLERİ sorununu gündeme getirecektir. Her ne kadar Amerikalı Eğitim Bilimci, "Ben Türkiye'nin şartlarını bilmek için hazır değilim" demişse de sonradan yaptığı açıklamalarda "Türkiye'nin ilerleme gücü kendi eğitim kadrolarındır yani öğretmenlerdir" demiştir. Eğitim Öğretim kadrosu yetiştirilmesi gerektiğini söylemiştir.
Dr. Fuat Umay milli mücadele ortamında ve şartları içerisinde Türkiye'nin gerçeklerini ve ihtiyaçlarını görmüş, Amerika'daki zamanını bu açıdan da değerlendirmiştir. Ancak biz onun sadece Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucusu olduğunu biliriz. Onun hakkında yazılan kitapları okumamışızdır. Okumadığımız içindir ki Dr. Fuat Umay'ı tanımıyoruz. Bilmek, öğrenmek için bir gayretin içinde değiliz. Oysa dünya BİLGİ ÇAĞI'nı yaşamakta, ÖMÜRBOYU EĞİTİM üzerinde durmakta, programlarını bu duruma göre yapmaktadır. Yaşı 100 yıla yaklaşmış Cumhuriyetin öğretmen ve dershane açığı kapatılamamıştır. Cumhuriyetin öğretmen yetiştiren Eğitim Kurumları kapatılmıştır. ÖĞRETMENLİK doğrudan bir meslek olmaktan çıkmıştır. Oysa geçmişte köye ve kente göre öğretmen, ortaokul ve liselere göre öğretmen yetiştiren okullarımız vardı.
Ülkemiz galiba sorun çözmüyor sorun üretiyor. Ne dersiniz?