Osmanlı Devleti'nde Yenilikçi Padişahların en büyük engeli irtica olmuştur. Yakından tanıdığım Prof. Dr. Yavuz Abadan'a göre İRTİCA, Osmanlı Devleti'nde değişimi, yenileşmeyi, ilerlemeyi durdurmuş sosyal bir harekettir. Hareketin temelinde, amacında irtica vardır. İrtica, cehaletin diri tuttuğu bir kırıp dökme, karşı çıkma hareketidir.
Cumhuriyet ilan edildikten, çok partili hayata geçtikten sonra da irtica hareketleri görülmüştür. Yakın zamana kadar irtica devletin takibi altında iken birkaç yıl önce bu hareketin takibine artık gerek kalmadığı gerekçesi ile Devletin Siyaset Belgesi Kitabından kaydı silinmiştir.
20 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli'ne gelen Mustafa Kemal Atatürk, 21 Aralık 1930 tarihinde öğleden sonra Edirne'ye gitmiştir. Böylece Mustafa Kemal Kırklareli'nde iki gün kalmıştır. Yani bir başka anlamda ömrünün iki günü Kırklareli'nde geçmiştir. Bizim yazdığımız "ATATÜRK KIRKLARELİ'NDE" kitabı Türk Tarih Kurumu tarafından belge kabul edilerek tescil edilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk Edirne'de 25 Aralık'a kadar kalmış, yurttaşlarla temaslarını, incelemelerini sürdürürken 23 Aralık'ta Edirne Türk Ocağı'nda konuşmaya karar vermiştir. O gün sabahleyin Türk Ocağı'na gitmiş, saat 10:00'da konuşmaya hazırlanırken Ankara'da Başbakan İsmet İnönü'den Menemen'de Cumhuriyet aleyhtarı hareketler olduğunu, Yedek Subay Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın, Bekçi Hasan ve Şevki'nin şehit edildiklerini öğrenmiştir.
Bunun üzerine Mustafa Kemal ayağa kalkarak, dinleyicilere "Ankara'da önemli devlet işlerim çıkmıştır, Ankara'ya döneceğim, aranızda uzun zaman kalmak üzere gelmiştim" demiş, salondan ayrılmış kaldığı yere giderek, Başbakan İsmet İnönü'yü, Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ile Ordu Müfettişi Orgeneral Fahrettin Altay'ı olağanüstü toplantı için İstanbul'a çağırmıştır.
Mustafa Kemal Edirne'de daha iki gün kalarak 25 Aralık'ta otomobille Babaeski, oradan da trenle İstanbul'a dönmüştür. İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan toplantıda Mustafa Kemal Menemen'de cereyan eden Cumhuriyet ve devrim aleyhindeki hareket hakkında Başbakan İnönü ve Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak'tan bilgi aldıktan sonra gerekli emirleri vermiş İnönü ve Fevzi Çakmak'ı Ankara'ya, Ordu Müfettişi Fahrettin Altay'ı, Ordu Komutanlarından Mustafa Muğlalı'yı İstiklal Mahkemesi Başkanı olarak Menemen'e göndermiştir. Tabii Suçlular yakalanmış, İstiklal Mahkemesinde yargılanıp, cezalandırılmışlardır. Şimdi Menemen'de bu şehitler anısına dikilmiş bir Anıt vardır.
Kubilay-Bekçi Hasan ve Şevki saldırganlara karşı Cumhuriyeti savunurken şehit edilmişlerdir. Bir tesadüf Yedek Subay Öğretmen Kubilay Menemen'de askerliğini yaparken bizim Kepirtepe Köy Enstitüsü’nde hocamız, Okulun Eğitim Şefi rahmetli Kemal Üstün o sıra Menemen İlkokulu’nda öğretmendir ve Kubilay'ın arkadaşıdır. Kubilay'ın kafasının boynundan bağ bıçağı ile kesilmesini görmüş, olayın kitabını yazmıştır.
Kubilay'ın kesilen başı bir Yeşil Bayrak sopasının tepesinde sokaklarda gezdirilmiş, Cumhuriyet aleyhine gösteriler yapmışlardır. Tahmin edilebileceği gibi Mustafa Kemal Atatürk olaya büyük tepki göstermiştir. Menemen'deki bu Cumhuriyet karşıtı olay Mustafa Kemal Atatürk'ün Trakya Gezisi'ni yarıda bırakmasına sebep olmuştur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol