Edirne Karaağaç'ı üzerine, Lozan Barış Görüşmeleri sırasında büyük tartışmalar olmuştur. Tartışmaların nedeni Edirne - Karaağaç ve Meriç Nehri'nin Türkiye açısından taşıdığı stratejik konum dolayısiyleydi. 1915 Çanakkale Savaşı bittikten sonra askerler Trakya içlerine çekilmiş, Mustafa Kemal de Edirne'deki Kolordu Komutan Vekilliğine atanmıştı. Bu nedenle Mustafa Kemal Edirne'ye gelmiş, göreve başlamıştır. Mustafa Kemal Diyarbakır Kolordu Komutanlığına atanıncaya kadar Edirne'de kalmış, burada askeri planlamalar yapmış, bölgenin stratejik haritalarını çıkarmıştır. En çok KARAAĞAÇ üzerinde durmuş, Karaağaç'ın Trakya ve Türkiye için taşıdığı stratejik konumunu tespit etmiştir. Karaağaç'ın her zaman Türkiye'nin elinde kalması gereken bir yer olduğunu kaydetmiştir. Lozan görüşmelerinde bu durum gündeme gelmiş, Türkiye Heyeti Başkanı İsmet İnönü, Karaağaç için ödün veremeyeceklerini söyleyerek, sonuna kadar direnmiştir.
Meriç, Türk - Yunan sınır bölgesinde önemli bir konuma sahip bir akarsudur. Ancak Meriç taştığı zaman Türkiye için her zaman sorun olmuştur. Bu durum zaman zaman Bulgarlar'la, Yunanlılarla görüşmelere, taşkınlığın nasıl önleneceği müzakere konusu yapılmıştır. Fakat fazla da bir çözüm bulunamamıştır.
Yıllar sonra 1937 Manavraları sırasında Meriç Nehri'nin islahı, yatağın temizlenmesi, çevresine verdiği zararların önlenmesi Türkiye -Yunanistan arasında görüşme ve anlaşma konusu olmuştur. Bir bilgi kaynağına göre Trakya Genel Müfettişi Kazım Dirik'in Meriç üzerine yaptığı çalışmalar, çizdiği harita ve planlar bunda etkili olmuştur. Yunanistan ile yapılan görüşmelerde Meriç Nehri'nin sularının düzgün biçimde akıtılması denize döküldüğü yerden itibaren temizlenmesi, Edirne'ye kadar üzerinde deniz taşıma araçlarının taşıma amacıyla bulunması, görüşmelerde karara bağlanmıştır. Özellikle nehrin taşkın halinin önlenmesi bağlamında etkin önlemler üzerinde durulmuş, anlaşmaya varılmıştır.
Meriç, bölgesel bir nehirdir. Daha çok Balkanlardan topladığı suları Akdeniz'e taşımak gibi bir görev yapmaktadır. Bu bakımdan Meriç her zaman sorun yaratmaya namzet bir akarsudur. Özellikle Bulgarlar kendi barajlarının kapaklarını açtıklarında Edirne sel suları tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Sorun bu açıdan bakıp çözmek mümkün olursa halk rahatlayacaktır.
Bugün itibariyle Türkiye, Trakya'daki akarsularla yağmur sularını büyük ölçüde disipline etmiş, ekonomik hale getirmiş bulunmaktadır. Fakat her şeye rağmen Meriç sorunlu sorunsuz hali ile bizimdir. İnsanlarımız Meriç'i yaşatmak için Meriç'in adını almaktadırlar. Meriç giderek efsaneleşmektedir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol