MUHALEFET ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR

Sanıyorum 1977 genel seçimleri öncesiydi. İstanbul'daki mahallemizde o dönemin gözde işlerinden olan plâkçılık (satıcı) yapan bir öğretmenimiz kendi yazdığı şarkı ile plâk doldurmuş bangır bangır çaldırıyordu: Demirel'le Erbakan/ Feyzioğlu, Alpaslan/ Ucuzluğa yüklenin/ Kaybetti Karaoğlan... Bu gün adeta kulaklarına fısıldanmışçasına tüm muhalefet ortak söylemde: Asgari ücret, sosyal yardımlar. Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun Necmettin Erbakan hoca bir zamanlar; bizim dışımızdaki tüm siyasi söylemler ''taklitçi zihniyet ürünü'' derdi. Onun söylediklerini anlayamadıkları için gülenler olurdu. Bugün CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; bizden sonraki tüm seçim beyannameleri bizim taklidimiz. Kimse yanlış demiyor, sadece kaynağı nereden bulacağımız soruluyor, kaynak ta var, demek ki doğru yoldayız diyor. İşte zaten bütün mesele de bu ya. Ak Parti dışındakiler, asgari ücret ve sosyal yardımlar üzerine bina edilmiş, birbirinin adeta kopyası, taklidi şeyler söylüyor. Doğru ya da yanlış farklı şeyler söyleyen ve uygulayan bir tek Ak Parti. Yapma Sayın Kılıçdaroğlu. Muhalefetim ve sözlerim sana değil, politikalarına. ''Ekmek için Ekmeleddin'' cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutmadı, şimdi ''dini bayramlarda iki maaş ikramiye, 1500 lira asgari ücret, 1.5 liralık mazot, sosyal yardımlar vb. için Kılıçdaroğlu'' ... Doksanlı yılların klasik Demirel söylemi, ama yıl 2015... Ya ülke için??? İktidar almış başını gidiyor, istediği gibi at oynatıyor. Sen bırak iktidar olmayı, bu ülkede bir iktidar, hem de fazlasıyla muktedir bir iktidar var, onu dizginleyip frenleyecek muhalefet yok; öncelikle bir muhalefet lâzım, bu gidişle olacak gibi de görünmüyor. Bekâra karı boşamak kolay. Genel başkanlığı ve asla senin olmayan (olmayacağı belli olan) başbakanlığı bırakacağım diye noter tasdikli taahhütname vereceğine; (siyasi partilerin başarı ölçüsü seçim kazanmak, sınav ve karne günü seçim günleridir) asıl seçimi kazanamazsan oturduğun koltuğu bırakacak mısın, onun taahhüdünü verebilecek misin? Başarılı olsanız eyvallah ta; başarısızlık halinde bırakacak mısınız meydanı arkadan gelen pırıl pırıl gençlere. Bir hikâye geldi aklıma. Hani iki arkadaş dertleşirler: Ah yirmi liram olsa onunu sana versem der biri. Öteki, peki on liran olsa beşini verir misin diye sorunca; şüphesiz ki evet der. Ya beş liran olsa ikisini verir misin, deyince; veremem cevabı alır ve sorar; neden ki? Çünkü beş liram var... Olmayan makamı bırakmayı vaat ederek kimi kandıracaksın bilmiyorum, bu vaatlere inanacak olan mutlaka vardır ama aklı başında olan çoğunluk sadece gülüp geçecektir. Siz yüzde elliyi bu kadar basit ve kolay mı sanıyorsunuz. Muhalefet olmanın gereğini yerine getiremeyenlere iktidarı kim, nasıl teslim edecek. Eskiden seçim dönemlerinde ve kritik zamanlarda güven ve istikrarın varlığını, doğru yolda olduğumuzu vurgulamak için kurt politikacı Demirel'in bir söylemi vardı: Memleketimin ambarları dolu, tarlaları ekili derdi. O zaman büyük ölçüde tarım toplumu olduğumuz, tarım; sanayi vb. birçok konudan önde olduğu için doğru söylemdi, yöntemdi. Bugün öncelikle sanayideki çarkların sağlıklı dönüp dönmediğine, ekonomik göstergelere bakılır, bunlar da yetmez; eğitim, sağlık, insan hakları, özgürlükler vb. pek çok alanda ülkede ne olup bittiğine bakılır. Bugün söyleyecek sözü olmayanlar; çözüm süreci, sosyal yardımlar vb. birçok konuda Ak Parti iktidarının bugüne kadar savunup uyguladığı ne kadar proje varsa muhalefetin dilinde. İyi de arkadaş bunlar doğru şeylerse neden özellikle çözüme ve yeni anayasa çalışmalarına hiçbir destek vermediniz, ya da bunlar doğru şeylerse ve iktidar bu konularda başarılı ise ve siz aynı şeyleri dillendiriyorsanız millet size neden taviz versin. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP parti sözcüsü ve genel başkan yardımcısı Haluk Koç; Ekmeleddin İhsanoğlu adı iktidarı şaşırttı demişti. Sadece iktidarı mı? O dönemde şaşırmayan mı kalmıştı. Ama seçim sonucunda şaşıran sadece kendileri olmuştu. CHP şaşırtmaya devam ediyor. Daha dün sayılacak kadar yakın bir tarihte tamamen dibe vurmuş bir ekonomiden bugün tüm muhalefetin bol keseden vaatler yapabileceği bir duruma gelmişsek, bu projenin mimarlarından kim, neden vazgeçsin ki. Daha önce de yazmış olabilirim; bu iktidardan bireysel olarak en küçük bir fayda göremeyenlerden biriyim. Bunca yasa çıktı, benim durumumda olanlara her ne sebeptense hiç kimse el atmadı atamadı. Emekli olabilmiş değilim, SGK primlerimi ödeyemediğim için sağlıktan faydalanamıyorum, borçlarım biriktikçe birikiyor. Ama benim menfaatlerim hiçbir zaman ülke menfaatlerinden önce olamaz. Ne olursa olsun ülkem doğru yolda, bu işleri bunlardan güzel becerebilecek olanı görmüyorum, görsem destekleyebilirim.
sairmehmet39@hotmail.com
0 539 839 75 78

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol