“MUSTAFA” filmini henüz seyretme imkanini bulamadim. Film hakkinda hiçbir fikrim de yoktur. Yalniz filmi seyredenler arasinda begenenler ve elestirenler bazi bilgiler aktarmislardir ki bunlara itibar ederek de bir degerlendirme yapmayi dogru bulmam. Bu nedenle “MUSTAFA” filmini anlatmaktan çok bu filmin çekiminin ve gösterime girmesinin zamanlama bakimindan yanlis oldugu üzerinde durmak istiyorum.
Atatürk bir tabu degildir. Kendisi iki Mustafa Kemal oldugunu söylemistir. Biri Fani Mustafa Kemal, (ölüp topraga karisacak olan Mustafa Kemal), digeri Fikir Mustafa Kemal’dir ki yasayacak olan odur. Takip edilecek, konusulacak odur. Filmi seyredip elestirenler daha ziyade Fani Mustafa Kemal’in üzerinde durmakta, birtakim özelliklerini, aliskanliklarini elestirmektedirler. Bazi maksatli kisilerin ve kesimlerin de öne çikarmak istedikleri Mustafa Kemal budur.
Mustafa Kemal bir arkadas toplulugunda “Ben de insanim, Benim de kalbim var” diyerek insan olarak yanlislari, kusurlari olabilecegini ima etmistir. Insanoglu sasar beserdir.Yanilgilari, zayif taraflari, zaaflari olabilir.
Bu durum herkes için geçerlidir. Bizim için insanlik için FIKIR MUSTAFA KEMAL ilgi merkezidir, Mustafa Kemal’in büyüklügü, evrenselligi buradadir. Fikir Mustafa Kemal’in yaptiklarinda, söylediklerinde bir yanlislik yoktur. Zaten kendisi de Cumhuriyetin Onuncu Yil Nutku’nda bunu söylemistir. “On bes yildan beri yaptiklarimda, söylediklerimde bir isabetsizlige ugramadim” demistir.
Bundan bir süre önce yazdigim yazida da belirttigim gibi Mustafa Kemal otoriterdi ama diktatör degildi. Buna Bulgar diplomat Parusev de yazdigi “DEMOKRAT DIKTATÖR ATATÜRK” kitabinda belirtmistir. Mustafa Kemal’in kendisi de “Ben öldükten sonra arkamdan diktatördü dedirtmem” diye söylemis ve bu nedenle 1930 yilinda Çok Partili Hayata geçis denemesini yapmistir. Halkin çok partili hayata hazir olmadigini görünce hüzünlenmistir.
H.C. Armstrong adinda Ingiliz kökenli bir Türk düsmani “BOZKURT” adinda bir kitap yazmis, bu kitapta Atatürk’ü hem övmüs hem de sert biçimde elestirmistir. Basbakan Ismet Inönü Hükümeti 1932 de bu kitabin yurda sokulmasini yasaklamistir. Ancak kitabin Atatürk’ün aleyhine ifadelerle dolu oldugunu duyanlar bir sekilde bu kitabi elde edip okumuslardir. Böyle bir kitap yazildigini, hükümet tarafindan okunmasinin yasaklandigini duyan Mustafa Kemal bu kitabi disardan getirtip kendisi de okumustur. Kitabi okuduktan sonra sunlari söylemistir:
“Hükümet kitabi yasaklamakla yanlis yapmistir. Adamcagiz yaptigimiz sefahati eksik yazmis, bu eksikliklerini ben ikmal edeyim de, kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun..”
Görülüyorki Mustafa Kemal elestirilere açiktir. Bir yabanci gazetecinin kendisine “Sizin için diktatör diyorlar, dogru mu” demesi üzerine “Ben diktatör olsaydim siz bu soruyu bana soramazdiniz” yanitini vermistir. Ancak Mustafa Kemal’in Osmanli toplumu içinden ve düsman çizmesi altindan çikardigi on bir milyonluk bir ulusun içinde O’na hakaret eden O’na küfreden yoktu. “MUSTAFA KEMAL” denildigi zaman insanlar saygidan ceketlerinin dügmelerini iliklerlerdi. Mustafa Kemal’e saygisizlikta bulunanlar Devr-i Demokrasi zamaninda yetismis kimseler olarak görülmüslerdir. Bizim çok partili hayatimiz irtica ile baslamis, Mustafa Kemal düsmanligi ile bu güne gelmistir. ATATÜRK’Ü KORUMA KANUNU çok partili hayatta çikmistir. Sagci iktidarlar Atatürk’ün manevi varligini, manevi mirasini koruyamiyacaklarini anlayinca bu yasayi çikarmislardir.
Bu nedenle “MUSTAFA” filmi Atatürk düsmanlarinin ekmegine yag sürmüstür.
Bu nedenledir ki filmin zamanlamasi yanlis olmustur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol