MÜZELER HAFTASI'NDA KIRKLARELI MÜZESININ YERI

Geleneksel “Müzeler Haftasi”nin 29.ncusu için Il Halk Kütüphanesinde düzenlenen törendeydim. Hafta dolayisiyle Sayin Vali Cengiz Aydogdu, Il Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Akkaya, müze müdür vekili Nalan Güven birer konusma yaptilar. Konusmalarda müzelerin ve arkeolojik eserlerin önemi öne çikarildi. Müzelerin geçmis ile gelecek arasinda köprü olduklari vurgulandi. Geçmis uygarlik eserlerinin gelecege isik tutmasi ve geçmisi anlayip yorumlama açisindan önemine göndermeler yapildi. Sayin Valinin savaslarin birer “KÜLTÜR SAVAÅzI” sözü dikkati çekti. Türkiye’de müzeciligin uzun bir tarihi bulunmadigi, 1890’li yillarda Osman Hamdi Bey’in konuya el atmasi ile basladigi bilgisi söylendi. Bu arada arkeolojik eserlerin korunmasinda emekleri geçen Ilçe Kaymakam, Belediye Baskani ve Jandarma komutanlarina birer tesekkür belgesi verildi. Toplantiya oldukça ilgi gösteren dinleyici vardi.

Türk müzeciligi gibi Kirklareli’nde de müze tarihinin kisa oldugu bu alana ilgi duyanlarca bilinmektedir. Kirklareli müzesinin 20 yila yakin bir geçmisi vardir ve bugün itibariyle müze arkeolojik eser zengini olmustur. Bu nedenle Kirklareli’nde yeni bir müze binasi yada bu müzenin arkasinda yer alan bos alana dogru genisletilmesine gerek vardir. Bos alan dedigimiz yer geçmiste Kirklareli’nin dillere destan parki ve eglence yeri iken, sonraki yillarda burasi otopark haline getirilmistir.

Kirklareli’nin müze tarihi kisa ama Kirklareli’nde arkeolojik kazi tarihinin yüz yili bulan bir geçmisi bulunmaktadir. Cumhuriyetin ilk arkeolojik kazilari Atatürk’ün emri ile Kirklareli’nde baslamistir. Bu kazilarda çok önemli tarihi eserler bulunmustur. Ikinci önemli kazi çalismalari ise müzenin açildigi yillarda, ona paralel olarak 1960’li yillarin basinda baslamistir. Prof. Dr. Mehmet Özdogan’in Baskanliginda yürütülen Asagipinar ve Kanligeçit Kazilari hem Kirklareli’nin tarihini çok gerilere götürmüs hem de bölgemizde ve Avrupa’da köy hayatinin baslangicini belirlemistir. Bu bakimdan Kirklareli kazilari ve bulunan eserler, elde edilen bilgiler yöreye, insanlik tarihine ufuk açmistir. Ayrica geçmis uygarliklarin izlerini takip edenlerin dikkatlerini buraya çekmistir.

Åzüphesiz Kirklareli’nde arkeolojik kazilardan elde edilip kayda geçmis binlerce eski eser vardir. Ama çok önemli eserler de Rus, Bulgar ve Yunan isgali dönemlerinde alinip götürülmüstür. Bir Bulgar arkeologu 1912 isgali sirasinda bütün Trakya’yi dolasip önemli tarihi eserleri tespit edip, alip götürdüklerini anilarinda anlatmaktadir. Kimse farkinda degil ama Bulgarlar’in Avrupa Birligi Sinirlar Ötesi Isbirligi kapsaminda Kirklareli’ne geldiklerinde eski eserleri görmek istedikleri gözden kaçmamaktadir. Bizimkileri Bulgaristan’da eglendirirken onlar Kirklareli’nde arastirma yapmaktadirlar. Pers Hükümdari Darios’un (Dara’nin) Kaynarca’ya diktigi sütun alip götürülmeseydi bugün Kirklareli’nde ilgi çeken bir eser olacakti.

Åzuraya gelmek istiyorum. Kirklareli için turizm düsünülüyorsa Kirklareli’nin tarihi ve arkeolojik eserlerini öne çikarmali, müzeyi genisletmeli, kaybolan, alip götürülen eserlerin izleri hiç degilse fotograflanmalidir. Sayin Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Akkaya Türkiye’de önemli bir müzecidir. Kirklareli’nin arkeolojik eserlerini ve dokusunu koruyacak güçtedir.

Okurlarima Müzeler Haftasi’nda Kirklareli müzesini ziyaret etmelerini, geçmiste yöremizde yasayan insanlarin geçmiste neler yaptiklarini görmelerini tavsiye ederim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol