"Meclis'in onurunu korumaya yemin ettik"

Tutuklu bulunan milletvekillerinin serbest birakilmamasi kararinin "siyasi" oldugunu öne süren CHP Kirklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoglu, “Milli irade” ve “demokrasi”yi dillerinden düsürmeyenlerin derhal gerekeni yapmasi gerektigini” söyledi.
Kesimoglu, “Biz yemin etmeyerek, milli iradeyi yansitan Meclis’in onurunu da koruyoruz. Meclis’e, halkin iradesine saygimizi gösteriyoruz” dedi.
Farkli hesaplar da olabilecegini iddia eden Kesimoglu, “AKP, arkadaslarimizi ülkemizin ve Cumhuriyetimizin gelecegini karartacak bir anayasa degisikligi için rehin mi almistir?” diye sordu.
Milletvekili olduklari halde tutuklu bulunan Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’in serbest birakilmamasi neticesi durumu protesto ederek parti milletvekilleri olarak Meclis’te yemin etmeyen CHP milletvekillerinden Kirklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoglu, “yemin etmeme” gerekçelerini anlatti. Konuya iliskin bir açiklama yapan Kesimoglu, "Biz CHP milletvekilleri Genel Kurulda yemin etmedik, çünkü Partimizin Izmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal savciliktan ve YSK'dan "milletvekili olur" belgesi ile mazbata aldiklari halde halkin oylariyla seçildikleri Meclis'e gelememektedir. 
Arkadaslarimiz Meclis'e gelememektedir çünkü siyasal bir dava oldugunu herkesin bildigi, tüm muhalifleri susturma silahi, tüm toplumu korkutma, baski altina alma araci olan bir davanin tutuklu yargilanan, haklarinda karar bulunmadigi halde tutukluluklari uzadikça uzayan, bin günlere yaklasan saniklaridir" dedi.
"Hukuka aykiri"
Açiklamasinda Basbakan Recep Tayyip Erdogan'i "diktatör" olmakla AK Parti'yi ise "fasizmle" suçlayan Kesimoglu, Haberal ve Balbay'in serbest birakilmamasinin hukuka aykiri oldugunu kaydetti. 
Bu durumun Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi'ne ve Birlesmis Milletler sözlesmelerine aykiri oldugunu belirten Kesimoglu, "Hem milletvekili seçme ve seçilebilme düzenlemeleri hem de tutukluluk süreleri bakimindan aykiridir. Adil yargilama hakki bakimindan aykiridir. 
Karar hukuka aykiridir, çünkü Anayasa'mizin 90. maddesine göre milletlerarasi antlasmalar kanun hükmündedir ve milletlerarasi antlasmalarla kanunlarin ayni konuda farkli hükümler içermesi nedeniyle çikabilecek uyusmazliklarda milletlerarasi antlasma hükümleri esas alinir.
Karar hukuki degildir çünkü iç hukuka da aykiridir. Hukuki degildir çünkü sorusturma ve yargilama süreci neresinden tutsaniz elinizde kalmaktadir. Imal edilen deliller, birbiriyle çelisen iddialar, sehven yapilanlar, suç gibi gösterilen demokratik haklar ve gazetecilik faaliyetleri… Tüm bunlar hepimizin gözünün önünde cereyan etmektedir... 
Karar hukuka aykiridir çünkü siyasidir. Karar gerçekten hukuki olsaydi Sayin Balbay ve Sayin Haberal Meclis'te halkin kendilerine verdigi görevin basinda olurlardi. Yargi artik hukuki kriterlere degil, Recep Tayyip Erdogan kriterlerine göre karar vermektedir. Yargi artik Türkiye Cumhuriyeti'nin bagimsiz yargisi degil, R.T.E. yargisidir" ifadelerini kullandi.
"Hukuka ve hukuk devletine sahip çikiyoruz"
Yemin etmeyerek yalnizca arkadaslarina degil ayni zamanda hukuka ve hukuk devletine de sahip, diktaya ve fasizme ise karsi çiktiklarini söyleyen Kesimoglu, söyle konustu;
"Biz yemin etmeyerek, milli iradeyi yansitan Meclis'in onurunu da koruyoruz. Meclis'e, halkin iradesine saygimizi gösteriyoruz. 
Milletin seçtigi vekilin hukuki hiçbir gerekçe olmaksizin tutuklu olarak kalmasina neden olanlar… Zulümhanelerde zulüm altinda tutanlar hukuku çignemektedir. Buna alkis tutanlar da hukukun ve demokrasinin katledilmesine saksakçilik yapmaktadir.
"AKP, arkadaslarimizi bir anayasa degisikligi için rehin mi almistir?"
Dün biz demokrasi için Erdogan'i Meclis'e tasirken demokrasi vaazlari verenler bugün neden çark etmektedir? 
Eli kanli Hizbullahçilari saliverenler milletin vekiline bu zulmü neden reva görmektedir? 
Haklarinda onlarca dosya olup da dokunulmazlik zirhi ardina saklananlar biyik altindan nasil gülmektedir? 
Yoksa farkli hesaplar mi vardir? AKP, arkadaslarimizi ülkemizin ve Cumhuriyetimizin gelecegini karartacak bir anayasa degisikligi için rehin mi almistir? Bizi bir oyunun içine çekmeye mi çalismaktadir? Kimse heveslenmesin Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin aydinlik geleceginin en büyük garantisidir.
"Baska aday mi bulamamislar?" diyen Basbakan her dönem yüzlerce dosyayi dokunulmazlik zirhinin ardina saklayan kendi grubuna bakmalidir. Bizim vekillerimiz ülkelerinin gelecegine olan duyarliliklari Cumhuriyetçilikleri, Atatürkçülükleri nedeniyle yargilanmaktadirlar, kalpazanliktan, uyusturucu kaçakçiligindan, kamu ihalelerine fesat karistirmaktan, haksiz kazanç saglamaktan yargilananlar ortadadir.
Bugün gelinen noktada 'tükürdüklerini yalayacaklar' söylemi ise sorunu çözmekten çok muhalefeti tamamen Meclis disina iterek demokrasiyi katletmektir.
'Milli irade' ve 'demokrasi'yi dillerinden düsürmeyenler derhal gerekeni yapmalidir. Seçilen Meclis Baskani derhal ilk ve öncelikli olarak bu sorunu çözmelidir. Meclisin onurunu korumaya yemin eden CHP, demokrasinin ve hukukun katledilmesine asla seyirci kalmayacak mücadelesini sürdürecek ve Meclis'in onurunu koruyacaktir."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol