Hardaliye notlarim
Kirklareli için tarihte söylenen kirmizi kiremitli evler, meyve bahçeleri ve alabildigine baglari baglar arasindaki yollari ve agaçtan agaca geçilebilecegi deyimi bile kullanilan Yildiz Daglari ormanlari sadece tarihte mi kaldi?
Kesinlikle hayir demeyi ne kadar isterdim. Maalesef her sey gibi bunlar da degisti Kirmizi kiremitli evler yerine artik apartmanlar yer aliyor. Meyve agaçlari kurudu ekonomik degeri ve küçük parsellerde olan baglari da ya köklendi ya da bakimsizliktan kurudu. Bir zamanlar 91000 dönüm denilen baglar yok oldu ve bitme seviyesine geldi.
Üstelik köylünün küpünde Hardaliye denilen bir ürün vardi ki yurtdisindan gelen yabancilar hardaliye istedikleri zaman sadece bulunabilirse köylünün küpünden çikiyordu. Üzüm varsa degerlendirilmesi yapilmaliydi.
Üstelik Mustafa Kemal Atatürk Kirklareli'ne geldigi zaman kendisine ikram edilen Hardaliyeyi çok begenmis ve hardaliyeyi millilestirin diye öneride bulunmustu. O zamanlar vali muavini bana Nazif karaçam hocanin Efsaneden Gerçege adli kitabini hediye etmisti. Okuduklarim karsisinda neden Kirklareli böyle degisti demekten kendimi alamadim ve kollari sivadim.
Bizler Kirklareli'ne geldigimiz de gördügümüz tablo buydu..
Neden bir seyler yapilamadi.
Aslinda eski belediye baskanlarimizdan Allah rahmet eylesin Ali Nazmi Üstündag belediyemiz adina örnek bir bag kurdurmus. Bir de bagcilar Dernegimiz kurulmustu son zamanlarda. Bag bozumu senlikleri baslamisti. Çünkü yine bag bozumlarinin dillere destan oldugu söylenir. Belediyenin anaunslari ile baslayan bag bozumlarinda ailelerin çogu baglarda kaliyor bag sefalari aksamlari çok güzel oluyormus. Üzümler toplandiktan sonra arabalarda sarkilar ve türkülerle sehre girermis. Hemen hemen bagi olan her evin bodrumunda fiçilari sarap ve hardaliyeleri yapilirmis. Sabahlari çocuklar okula giderken muhakkak hardaliyeleri içilirmis. Yaslilarimin anlattigina göre o zamanlar ne grip ne de zafiyet varmis. Halbuki simdi her ikisi de kol geziyor. Özellikle köylerimizde tüberküloz hastaliklarinin arttigini amma köylünün bunu sakladigini söylüyorlar.
Bir seyler yapilmaliydi.
Ayni zamanda ben bir renk enerji uzmaniyim. Istanbul'da Metrogastro adli metro sirketler gurubunun bir dergisi benim renk enerjisi ile ilgili Sofrada renklerin insanlara verdigi enerjiyi 10 sayfalik yazi haline getirirken bana hardaliye konusunda yardimci olmalarini rica ettim. Kirklareli valiligine telefon açtim. O zamanki vali muavinimiz bir çiftçi olarak beni Il tarim müdürlügüne yönlendirdi.
Ancak editör arkadasim. Bir dakika….. bu sehrin böyle bir hikayesi varsa bu vali beyin çok fazla ilgili olabilecegini ve bu ürünün neden simdiye kadar gün isigina çikmadigini Kirklareli ekonomisini canlandiracak böyle bir projeyi vali beyin mutlulukla dinleyebilecegini söyledi.
Eline telefonu alip randevu rica etti.
(Devam edecek)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol