Merhaba Kirklareli

Hardaliye fabrikasi proje çalismalari hala devam ediyor. Benim de hardaliye hikayelerim hala devam ediyor ve edecek.
COLA, SIFA KAYNAÄzI HARDALIYE'NIN TAHTINA OTURDU
Kirklareli'nin eski yerlesim yerlerinden olan sehrin en güzel, can insanlarinin, komsulugun ayni evde yasayan bugünün insanlarindan daha yakin oldugu Kirklar Mahallesi'nde (Dogu Mahallesi) dogup çocuklugumu tamamladim. Çocukluk günlerimin anilari gözümün önünden hiç ama hiç gitmiyor. Andikça mutlu oldugum güzel günler... Dost insanlar benim komsularim. Hala mahallemin evlerini, bahçelerini, yollarini özlüyorum ve arada bir gidip orada bütün sikintilarimi unutuyorum.
Komsuluk dedim de babannemin arkadasi Sehide tayzemin evini hatirladim. Hani su ev ziyaretlerini, gece sohbetlerini silip süpüren televizyon olmadan ailece gittigimiz. Sehide tayzemin sicacik, yumusacik siltelerle süslenmis...
Bu evde hatirladigim en güzel sey o sevimli ihtiyarin piril piril parlayan cildi, pembe pembe yanaklari. Her gittigimizde bize ikram ettikleri berrak hardaliye. Ne güzel rengi ve tadi vardi. Güz zamani bahçesinde renk renk üzüm ikram ederlerdi evine gelen konuklara. Kis günleri, geceleri ve bayramlarda da hardaliye.
Simdi çocuklarimizi biz bu güzel tadlardan mahrum ettik ve isin kolayina kaçtik. Siselerle kolalar içirmeye alistirdik gözümüzden bile sakindigimiz yavrularimiza. Sokellalari koyduk sabah kahvaltilarina, pekmezlerimiz varken. Çogu anneler gibi bazen ben de düsünüyorum çocuklar niye bu kadar mikroba, soguga karsi dayaniksiz diye. Sebep aramaya ne gerek var degil mi? Bu kadar beslenme yanlisimiz varken...
Sevil ESIYOK haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol