MILLI MÜCADELEDE ALI KEMAL OLAYI

“Milli Mücadele Basini”, “Ali Kemaller” gibi ifadeler ülkemizde sik sik gündeme gelen söylemler, nitelendirmelerdir. Bu nitelendirmeler milli mücadelenin olumsuz figürleridir. Bunlari o anlamda ifade edip andigimizda kökü disarda bir tavir ortaya çikar. Bilindigi üzere milli mücadele süresinde Padisah ve manda yanlilari yani bir büyük devletin himayesini isteyenler vardi. Bu taraftarligi yapan bir basin vardi ki tarih bu basina “Mütareke Basini” adini vermistir.

Tabi Ali Kemaller, Damat Feritler, Halide Edipler, Cevat Ulunay’lar da bu basinin kalemsörleriydi. Fakat ne var ki yeni kusaklar milli mücadelenin bu tarafini pek bilmezler. Mesela milli mücadele döneminde gazetecilik yapan Ali Kemal bu karsitligini, Halife yandasligini Zafer’den sonra hayatiyla ödemistir.

Ali Kemal gazeteciligi yaninda ayni zamanda ünlü bir devlet adamidir. Egitim ve Içisleri Bakanliklari yapmistir. Kismet olsaydi Ismet Inönü ile bacanak                       olacaklardi.

Ali Kemal’in ilk esi Ingiliz’di. Ondan olan oglu Ingiltere’de dogmustur. Oglundan gelen torunu halen Ingiltere’de ünlü bir gazeteci ve galiba söz sahibi bir kisidir. Ikinci esinden olan oglu Zeki Kuneralp ise Türkiye’de büyükelçilik yapmis ünlü bir diplomattir ve halen sagdir. Babasi Ali Kemal 30 Agustos Zaferi’nden sonra Izmir’de halk tarafindan linç edildiginde 8 yasinda kalmis, kendisini Ismet Inönü himaye etmistir. Arastirmaci gazeteci Orhan Karaevli son yazdigi “ALI KEMAL” biyografisi kitabinda Ali Kemal Olayi’ni ayrintilariyla anlatmistir.

Ali Kemal, yukarda da söz konusu ettigimiz gibi siradan bir insan degildir. Devlet adamidir, gazetecidir, entelektüeldir, 14 kitap yazmistir. Kitaplastirilmamis bine yakin makelesi vardir, ilerci ve Batili dünya görüsüne sahiptir. Ünlü sair Yahya Kemal’in çok yakin arkadasidir. 19 yasinda iken padisah tarafindan sürgüne gönderilmistir. Yahya Kemal ondan su görüsleri nakleder:

“Ögrencilerimiz ilmi ilim olarak degil, bir amaca ulasmak için vasita ve alet gibi gördüklerinden onu sevmiyorlar. Ögrenim için Avrupa’ya gönderilen Türk ögrencileri ulusal degerlerini yitirmemeli, ecnebilesmemeli, Türklügünü unutmamali, ülkesine bagli ve asina kalmali.”

“Dar düsünceli adamlar, kadinlarin ve kizlarin üniversite ögrenimi görmesini güya Islama aykiri oldugunu ileri sürerek engellemeye kalkismislardir.”

“Taassup bir kavme veya topluma musallat olan afetlerin en öldürücü olanidir. Biz kendimize bakarak biçare Türklerin taassubun en hazin kurbanlarindan biri oldugunu görürüz.”

“Endülüs (Ispanya) Araplari ile degil Faslilarla ayni yolda gidiyoruz.”

Görülüyor ki Ali Kemal çagdas düsünceli biridir. Fakat milli mücadeleye inanmamistir, harekete kuskulu bakmistir. Ancak Mustafa Kemal, Ali Kemal, Halide Edip ve Cevat Ulunay gibi olaya kuskulu bakanlari hos görüyle karsilamak istemistir fakat buna imkan vermemislerdir. Ancak Kurtulus Zaferi’nden sonra Ali Kemal, “Bizim gibi muhalifler fena halde yanildilar”, Ben “Türk milletindeki cehveri göremedim” demistir ama bu onu linç edilmekten kurtaramamistir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol