MİLLİ MÜCADELE BAŞINDA ESAT PAŞA'NIN KURTULUŞ ARAYIŞLARI

Mustafa Kemal Alman komutan ve subaylarının emrinde olan Osmanlı ordularının erdiğini, Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna doğru her şeyin tükendiğini, karamsarlığın, moral bozukluğunun başladığını Vahdettin'e rapor etmesinden bir süre sonra Osmanlı Devleti yenik sayılmıştır. 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Antlaşması'nı imzalamak zorunda kalmıştır. Osmanlı ordusu dağıtılmıştır. İttihat ve Terakki Partisi liderleri Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa yurttan kaçmışlardır. Bu durumda memlekette bir idari boşluk meydana gelmiş, halk üzerine bir umutsuzluk ve karamsarlık çökmüştür. Bu durum Osmanlı'nın sonu olmuştur.
Ülkede bu yıkıntının, bu bunalımın yaşanması sırasında Osmanlı paşaları İstanbul'da kurtuluş yolu bulmak için kendi aralarında görüşmeler başlatmışlar, İstanbul'un ileri gelenleri, etkili kurum, kuruluşları ve dernek temsilcileri ile görüşmelere başlamışlardır. Bu konuda en etkili girişimi yapan da ordu komutanlarından Esat Paşa olmuştur.
Esat Paşa ordu içinde "GÖZCÜ" lakabı ile tanınmaktadır. 1970'li yıllarda Ecevit ve diğer Cumhuriyet hükümetlerinde Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Hasan Esat Işık'ın babasıdır. Hasan Esat Işık ise başarılı bir diplomattır. Devletin onur ve gururunu bilinçli olarak koruyacak karakterde biridir. Nitekim Fransa'da Büyükelçi iken Fransız Hükümeti'nin Ermeni Soykırım Anıtı dikmesi üzerine Fransa'yı terk etmiştir. Onurlu bir diplomat ve devlet adamı olarak dikkati çekmiştir.
Baba Esat Paşa milli mücadele başlangıcının uç verdiği 1919 yılında İstanbul'un tanınmış kişilerini, dernek başkanlarını, köşkünde yemeğe davet etmiştir. Bu toplantıya gelen yurtseverlere, düşmanlara direnişin İstanbul'da mı, Anadolu'da mı başlatılmasının tartışılmasını istemiştir. Toplantıda direniş için İstanbul'un uygun olmadığı, işgal altında bulunan İstanbul'dan uzakta, Anadolu'da başlatılması gerektiği görüşü benimsenmiştir. O sıra İstanbul'da bulunan Mustafa Kemal de güvenliği için İstanbul'dan kaçıp kurtulmak istemektedir. Bir süre Osmanlı Paşaları, İstanbullu yurt severler Anadolu'ya Mustafa Kemal mi yoksa Rauf Orbay mı geçsin tartışmaları yapmışlardır. Tartışmalarda Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçmesi benimsenmiştir. Bu konuda Rafet Bele Paşa büyük rol oynamış, direnişi Mustafa Kemal'den başka kimsenin başlatamayacağını söylemiştir. Mustafa Kemal'e de Anadolu'ya geçiş nedeni bulunmuştur. Karadeniz kıyılarındaki bölgelerde yerli Rumların büyük karışıklıklar çıkarmakta, asayiş bozmakta olduğu bilgisi vardır. Samsun İngilizler tarafından işgal edilmiş bulunmaktadır. Zamanın Sadrazamı Damat Ferit Paşa buraya Mustafa Kemal’in görevlendirilmesini düşünmüştür.
O sıra İsmet Paşa Harbiye Bakanlığı Müsteşarı'dır. Mustafa Kemal onunla sık sık bir araya gelmekte, gizli görüşmeler yapmaktadırlar. Buna göre düşmanlara direnişin planı İstanbul'da hazırlanmış, direniş paşaları birer birer Anadolu'ya geçirilmişlerdir. İstanbul'dan Aanadolu'ya en son geçen Mareşal Fevzi Çakmak ile İsmet İnönü olmuştur. İşgal altındaki en son gelişmeleri İnönü takip etmiştir. Olayların seyri ve tarihin satır araları olayı böyle ortaya koymaktadır. 1918'den sonra Türkiye'nin geleceği ile cereyan eden iç ve dış olayları Mustafa Kemal değerlendirip sonuçlandırmıştır. Anadolu ihtilali Yeni Türkiye'yi getirmiştir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol