MIZAH-I

Dogruyu bulmak için alaylisöz, yazi, resim sanatlarina tüm olarak "mizah" denir. Hiciv, hezil, taslama, alay, saka, latife, nükte, karikatür hep birer mizah eseridir. Bütün bu anlatislarin ortak özelligide, insani üzmeden nese vermek amaçli, hatta sadece nese yaratmaktir.
Her toplumun kendine göre mizah anlayisi vardir. Mizah eserleride birçok degisik sekillerde önümüze çikmaktadir. Siir, karikatür, sözle anlatilan fikra, hikaye, roman, tekerleme, komedi gibi sekillere girmektedir. Mizah eserleri bazen insanlarin yaratma göçlerinden gelmektedir. Bazende bütün bir toplumun yaratma gücünden gelmektedir. örnek Nasrettin Hoca gibi. Bu konuda filozoflarin basli basini birer mizah saheseri halini aldigi da herkesçe bilinen bir gerçekdir.
Mizah eserlerinin yapisi, insanda gülme istegini uyandirmaktadir. Insanda bunun için belli bir ruh hali hazirlar. Söylemek istedigini en beklenmedik bir sekilde aniden söyler. Yazinin, sözün sonuna kadar, maksadin ne oldugunu anlamayan dinleyici veya okuyucu, birdenbire beklemedigi hos bir sonla karsilasinca kendini tutamaz güler. Bu gülme ile de bir uyari da ders verir anlamda hemen önüne gelmistir. Düsündürmeye baslamistir bile.
Mizah, toplun hayatinin gelistigi çevrelerde görülmektedir. Bizde de ençok büyük sehirlerde, önce sözlü, sonra yazili mizah eserleri görülmüstür Evvelce meddah denilen kimseler, padisahlarin nedimleri, dalkavuklari gibi kimseler, sözlü mizahi yaratan ve yayanlardi. Yazili mizah, birazda gazete ile gelisti (Milliyet yayinlari Sözlügü) gi için, xix.yüzyila gelinceye kadar, bizde gerçek mizah eseri azdi. Bazi hazircevap, nükte yapan insanlarin sözleri ise, yaziya geçirildigi kadar da kalmistir.
Son zamanlarda ünlü mizahçilar yetismis, bunlardan Fuat Pasa, Vefik Pasa, Izzet Molla, Abdülhak Hamit, Muhsin, Kambur Nazif, Borazan Tevfik, Süleyman Nazif, Ahmet Hasim gibi söz ve yazi sanatçilari görülmektedir. Türk Mizahini bir sonraki sayimizda geçecegiz. Simdilik bir kaç fikra ile veda ediyorum. Türkiye ve Dünya'nin en ünlü mizahlarindan baska bizim "Karadeniz Fikralari" önemli yer tutmaktadir. Bunlardan birkaç eser verecem
- Temel'in arkadasi çok hastaymis. Günleri sayili deniyormus. Temele, git ona biraz moral ver. Senin en iyi arkadasindi. demisler. Temel gitmis.
-Korkma, zaten herkes ölecek, demis.
-Ögretmen Türkçe dersinde çocuklarin "mucize" kelimesini bulmalari için soru soruyormus.
-Insan yirminci kattan düsüp ölmesse buna ne denir? Temel, tesadüf demis, ögretmen soruyu yenilemis. Peki Temel, insan yirminci kattan ikinci kez düser ve yine ölmesse buna ne denir? Temel cevap verir.
- Sans, denir.
-Peki Temel, üçüncü kez yirminci kattan düserse buna ne denir? Temel, Aliskanlik olur ögretmenim demis.
Gazetenin Genel Yayin Yönetmeni, büyük uçak kazasina en usta muhabirini göndermis. Muhabir hizini alamammis, kaza mahallini anlatirken, "Korkunç kazada Tanri yanadaki tepeye oturmus, mahsun mahsun manzarayi seyrediyordu" diye bitirmis. Temel acele talimat vermis,
-Kazayu pirak, derhal Tanri ile mülakat yap, olayu fotografla. demis.
Devam edecek...
HOS KALIN...
HOSÇAKALIN!...
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol