"Milli görüş doğal çözümdür"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş yaptığı basın toplantısıyla 2012 yılını değerlendirdi. Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığında yapılan basın toplantısına çok sayıda basın mensubu ile il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri katıldı. İriş basın toplantısında şunları söyledi;
"Bir yılı daha geride bırakmış bulunuyoruz. Hepimizin ömründen bir yıllık gibi büyük bir bölüm daha azaldı. Bunu niye söylüyorum. Çünkü ahiret var. Hesap var. Bu bizim inancımızın temelini oluşturuyor. Öyle ki; amentüyü okurken,imanın şartlarını sayarken ahiret gerçeğine 2 defa vurgu yapıyoruz. Çift dikiş atıyoruz. O kadar önemlidir. Değerli arkadaşlar; yeni bir yıla girerken Saadet Partisi olarak ülkemizde ve dünyada  olup bitenlerle alakalı kısa bir muhasebe yapmak istiyoruz.
Bilindiği gibi ülkemiz 10 yıldır AKP hükümeti tarafından yönetilmektedir. Tercih edilip uygulanan model 'borca dayalı faizli ekonomik sistem'dir.
Bu sistemin oluşturduğu tabloda zengin daha zengin olurken fakir daha fakir olmaya mahkumdur. Çünkü gelir dağılımı sürekli bozulur, bozulmuştur. Bu söylediklerimizi birkaç rakamla ifade edelim.
1- 2013 bütçesinde yatırımlara 33 milyar, faize ise 53 milyar ayrılmıştır.
2- 10 yılda devletin hazinesinden 500 milyarı aşkın faiz ödenmiştir. Buna rağmen ülkemizin borçları 220 milyar dolardan 600 milyar dolar seviyesine yaklaşmıştır. Sadece devletimiz değil, kişiler ve şirketler de gırtlağa kadar borçludur. Buna karşılık bankaların 2012 yılında karı 30 milyara yaklaşmıştır. Yeri gelmişken bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Sürekli IMF ye olan borcun azaldığına vurgu yapılmaktadır. Önce şunu belirtelim ki IMF gerçekte bir banka değildir. Uluslararası tekelci sermayenin avukatlık teşkilatıdır. Madem     borcumuz bitti bu 53 milyar faiz kime verilecek. Borcunuzu gizleyerek nereye varabilirsiniz?
3- Özelleştirmeler konusuna da birkaç kelime ile değinmek istiyorum.30 yılda 50 milyar dolarlık özelleştirme yapılmıştır. Bunun 40 milyar dolarlık kısmı 10 yıllık Akp döneminde yapılmıştır. Yüzlerce tesis ve stratejik kurum satılmıştır. Çocuklarımızın değil, torunlarımızın geleceği yenmiştir.
En son köprü ve otoyolların satışı işin tuzu biberi olmuştur. 25 yıl sonraki çocuklarımızın hakkı olan gelirler bugünden harcanmıştır. Bu özeleştirme falan değil, müflis borçlunun elindeki vadeli senedi kırdırması gibi bir şeydir.
Değerli basın mensupları; Ülkemizin çok önemli bir gündemi de terördür. Her konu geldiğinde ifade ettiğimiz gibi Terörün en büyük destekçisi hatta organizatörü Siyonizm'dir. Siyonizm'in hedefi, İsrail'in dünya hâkimiyetini sağlamak ve Büyük İsrail Devletini kurmaktır. Bu hedefine ulaşmak için Irak'ı, İran'ı, Suriye'yi, Ürdün'ü, Suudi Arabistan'ı, Mısır ve Türkiye'yi parçalayıp, kontrol altına almak istiyor. Büyük Orta Doğu Projesi bu maksatla yapılmış ve de uygulanmaktadır. Onlar, en geç 10 yıla kadar bu işi bitirmek kararlılığındadırlar. Siyonizm'in hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden biriside terördür. ABD'nin en önemli görevi Büyük İsrail'in kurulmasıdır. Bu herkesin bildiği bir gerçektir. Bunun için ABD Lozan'ı imzalamamıştır.
ABD için Türkiye jeopolitik konumu itibariyle önemlidir ve Büyük İsrail'in kurulması için bölünmesi gereken bir ülkedir. Bunun için güçlü devlet olması engellenmektedir. Türkiye'nin bölünmesi PKK'ya ihale edilmiştir. PKK'nın görevi Türkiye'nin bölünmesini temin etmek ve Vaat Edilmiş Topraklar içinde yer alan kısmının İsrail'e vilayet yapılmasını sağlamaktır. PKK bunun için beslenmekte ve korunmaktadır. Defalarca ifade ettiğimiz gibi PKK bölge halkı için değil, Siyonizm için çalışmaktadır. Bunlar bilinirse, hem PKK, hem de Türkiye'deki terör olayları daha iyi anlaşılır.
1-Değerli Arkadaşlar; Türkiye, alkol kartelleri için çok rahat reklam yapılabilir hale geldi. İçki reklamları tüketim patlamasına neden oldu. Bu reklamlar özellikle öğrenci ve gençlerimizi etkiliyor. Nitekim 2003'te, 500 milyon litre olan alkollü içki tüketimi, ne yazık ki yedi yılda 1 milyar 902 milyon litreye ulaştı.
Tüketiciler Birliği'nin yaptığı araştırma, Türkiye'de İçki tüketiminin 11li yaşlara kadar düştüğünü ortaya koydu. Aynı araştırmaya göre ortaöğretimde alkol kullanımı yüzde 50 düzeyine çıkarken, üniversiteliler arasında bu oran yüzde 50'yi de aşmış     durumda.
2-Kapalı alanlarda sigara içme yasağının getirilmesi sigaraya karşı bir bilinç oluşturdu. Hükümetin, alkol tüketimini kontrol altına almaya dönük yapacağı düzenlemenin de toplum sağlığı için hayırlı bir hizmet olacağı düşüncesindeyiz.
3-Diğer bir husus devlet eliyle kumar oynatılmasıdır. Devlet on bir dalda resmen şans oyunları oynatıyor. Anayasanın 58 maddesinde ''Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır'', derken nasıl oluyor da devlet eliyle kumar oynatılıyor. Devlet her türlü kumar işinden elini çekmelidir.
4-Aile; Aile toplumun temelini oluşturur.  Bu temelin korunup güçlendirilmesi gerekir. Ama yukarıdan beri sıralamaya çalıştığımız pek çok sebebin etkisiyle bu temel sarsılmaktadır. Ne yazık ki 2012 yılında 100 bin çift boşanmıştır.
Komşularımız ve bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler geliştiremediğimiz ortadadır. 'Sıfır sorun' hedefi 'sırf sorun' haline gelmiştir. işte Irak, işte Libya, işte Suriye. Saddam, Kaddafi bahane, sömürü şahane. Şimdi de sıra da Suriye var.
Ülkemizin bütünlüğünü tehlikeye sokacak gelişmeler meydana gelmektedir. Sayın Başbakanın burası bir Nato ülkesidir, deyip davet ederek bu patriotların yerleştirilmesi yanlıştır. Ayrıca ülkemiz bir Nato toprağı değil, şehit kanlarıyla sulanmış Vatan toprağıdır.
Ülkemizde bulunan 28 Nato üssü, İzmir'e taşınan Nato karargâhı, Kürecikteki füze kalkanı ve üç ilimize yerleştirilmekte olan patriot füzeleri 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirme amaçlı BOP projesinin tehlikeli aşamasıdır.
Kahramanmaraş ta Gaziantep'te ve Adana da binlerce vatan evladının canlarını siper ederek kovduğu düşmanları hükümet davetiye ile getiriyor. Bir bakıma Çekiç güç tekrar geri geliyor.
Patriotlar gündeme geldiğinde böyle bir şey yok diyen Sn başbakan, akabinde Kontrol bizde olacak demişti, Ancak Nato 'Hayır Kontrol bizde' diye açıklama yaptı. Yine daha önce Nato'nun Libya 'da ne işi var, dedikten birkaç gün sonra uçaklarımız ve gemilerimiz Nato'nun emrine verildi. Başbakanın gerek Libya çıkışı olsun,gerek Füze Kalkanı meselesi ve gerekse patriotlar konusundaki tavrı iplerin  başkalarının  elinde olduğu intibaını vermektedir..
Saadet Partisi Bunun için, bu durumu protesto etmek için 6 Ocak Pazar günü Gaziantep'te büyük bir miting yapacaktır.
Değerli basın mensupları; ülkemizde ve çevremizde yaşananların Saadet Partisi açısından bir değerlendirmesini yaptık. Sonuç olarak; Terör başta olmak üzere, karşılaşılan bütün sıkıntılardan kurtulmanın tek çaresi Milli Görüş'tür, Saadet Partisidir.
Batı ile hesaplaşmayı göze almadan, onların faiz ve sömürüye dayalı bozuk düzenlerini terk edip Adil Düzen'e geçmeden, Vergiyi çalışandan değil, gücü olandan alma yoluna gitmeden, Batı ahlakı yerine, İslam ahlakına dönmeden, D-8'i güçlendirip İslam Birliğini tesis etmeden, Ortak Savunma gücünü oluşturmadan biz ülkemizde ve coğrafyamızda huzur bulamayız.
Gerek ekonomide gerek dış politikada gerekse sosyal politikalarda Milli Görüşün/ Saadet Partisinin görüşleri bellidir. İnanıyoruz ki Saadet Partisi en yakın zamanda halkımızın teveccühüyle iktidara gelecek ve bu gidişata dur diyecektir. Milli görüş doğal çözümdür. Bundan başka da çıkış yolu yoktur. Bu vesileyle hepinize Saadetler diliyorum."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol